"her yerde var" - Translation from Turkish to Arabic

    • بكل مكان
        
    • في كل مكان
        
    Bazı zıtlıklar var ama bu her yerde var. Open Subtitles يوجد بعض التصادم ولكن هذا موجود بكل مكان
    Bu kör nokta hariç her yerde var. Open Subtitles الكاميرات بكل مكان بطريق "دوم" ولكن عدا هذه البُقعه.
    Dolandırıcılar her yerde var. Open Subtitles المحتالين متواجدون بكل مكان
    Yani bu doğal kontrol olayı abartısız her yerde var. TED اذا ظاهرة المكافحة الطبيعية هذه موجودة حرفيا في كل مكان.
    Fakat bence bu sizin de ilginizi çekecek, çünkü dediğim gibi delme işi her yerde var. TED لكن اتوقع انها يجب ان تشدك ايضاً لأنني كما قلت ان عمليات الثقب في كل مكان
    Hırsızlara karşı alarm, artık her yerde var. Hem bu ev o kadar da iyi korunmuyor. Open Subtitles أنوار كاشفة, في كل مكان تقريباً و المنزل ليس بهذه الغرابة
    Tanrım o şeylerden her yerde var. Open Subtitles ياألهي, هذه الأشياء بكل مكان.
    O her zaman ve her yerde var. Open Subtitles الله موجود بكل مكان
    Yaradan her zaman her yerde var. Open Subtitles الله موجود بكل مكان
    Aslında her yerde var. Bekle. Open Subtitles أظنه موجود بكل مكان إنتظري
    İkinci Kısım'da her yerde var. Open Subtitles إنه بكل مكان في الجزء الثاني
    Yani, ben gidip üzerine onun yerine, polisler her yerde var. Open Subtitles وكانت الشرطة متواجدة بكل مكان
    Karanlık güçler her yerde var olur. Open Subtitles القوى المظلمة تتواجد بكل مكان
    Oksijen eksikliği semptomları her yerde var en kötüsü, çocuklarda görülüyor. Open Subtitles أعراض نقص الاوكسجين في كل مكان و أسوأها تظهر على الأطفال سيموتون أوّلاً
    Oksijen eksikliği semptomları her yerde var en kötüsü, çocuklarda görülüyor. Open Subtitles أعراض نقص الاوكسجين في كل مكان و أسوأها تظهر على الأطفال سيموتون أوّلاً
    Birkaç dakika önce yayınlanmış. her yerde var. Open Subtitles لقد تم نشر ذلك المقطع منذ دقيقتين ، إنه في كل مكان
    Sana bir şey söyleyeyim adamım. Siyahlar her yerde var. Open Subtitles دعني أخبركَ شيئًا يا فتى هناك أناسٌ سودٌ في كل مكان
    Onlar her yerde var. Oraya nasıl ulaşcağız? Open Subtitles لكنها منتشرة في كل مكان فكيف سنصل إلى هناك بحق السماء؟
    Kum sadece Dünya'da yok, kum tüm evrende her yerde var. Aslında, uzay boşluğu kum ile dolu ve bu kum gezegenlerimizi ve ayı oluşturmak için bir araya gelmekte. TED الآن الرمل ليس فقط على الأرض، ولكن الرمل في كل مكان في جميع أنحاء الكون. في الواقع، فالفضاء الخارجي مليء بالرمل، والرمال يجتمع معا ليشكل لنا الكواكب والقمر.
    Bu tür ürünler her yerde var. TED هذا النوع من المنتجات في كل مكان

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more