"her zaman o" - Translation from Turkish to Arabic

    • دائماً
        
    Her şeyden önemlisi bunu söylüyorum çünkü, bir kişiye görünürde seçenek sunmak her zaman o kişiye teklif sunulduğu veya onun cesaretlendirildiğini göstermez. TED والأهم من ذلك، أنا أتكلم لكم عنه فإن كان الأمر يبدو اختيارًا يعطى للشخص، فذلك ليس دائماً معروض للأشخاص ومُشجع عليه.
    "yu izliyorduk. Ben her zaman o genel kültüre takıntılı bir çocuk olmuşumdur. TED ولقد كنت دائماً من الأطفال المهووسين بالإشياء التافهة
    her zaman o lanet tanklara yaklaşma demiyor muyum? Open Subtitles ألم أكن أخبرك دائماً ألاّ تقترب من هذه البراميل اللعينة؟
    Bu sizin Guardians ile şey, her zaman o lanet kutu için ölüyor. Open Subtitles هذا هو أمر الحارسات ، أنتم تموتون . دائماً من أجل هذا الصندوق اللعين
    her zaman o çenesini kapalı tutuyor! Open Subtitles دائماً يتكلم بسخافه ولا يعرف مالذي يقوله
    Çünkü buraya gelip ağaçları her zaman o keserdi şimdi ise sen kesiyorsun. Open Subtitles ربما لأنه كان دائماً من يأتي هنا و يحطم الحطب و الآن جئت أنت مكانه
    her zaman o küçük güzel kafanı olmaması gereken yerlere sokuyorsun. Open Subtitles دائماً ما تحشرين رأسك الصغير الجميل حيث لا ينتمي
    Mutlu olması her zaman o kadar da zor değildi. Open Subtitles لم يكن الأمر صعباً له دائماً ليكون سعيداً
    her zaman o Barney olmak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد أن أكون ذلك الشخص دائماً أحيانا.
    Ve tıp dünyasının her zaman o kadar bilimsel ve aydın fikirli olmadığını söylemem lazım. Open Subtitles بصيحات اﻹستهجان من قِبل الطب اﻹحترافي. و يتوجّب عليّ القول بأن مهنة الطب لا تتعلّق دائماً بالتفكير العلمي الواضح.
    Büyükbabam her zaman o da bir insan olduğu için çöpçüye saygı duy derdi. Open Subtitles كان جدي يقول دائماً إحترم جامع القمامه إنه إنسان مثلك و إن كان يعيش بين القمامه
    her zaman o olmadan bir hiç olduğunu söylerdin. Open Subtitles دائماً مّا كنت تقول أنّكَ لا تساوي شيئاً من دونها.
    Sanırım söylemeye çalıştığım şey bir akıl hastasını kandırmak her zaman o kadar da kolay değildir. Open Subtitles أعتقد أني ما أحاول قوله هو أنها ليست دائماً طريقة سهله لخداع المرضى المتخلفين عقلياً
    Yani, her zaman o kadar aşık görünüyorlardı ki. Open Subtitles اعني انها كانا يبدوان دائماً واقعين في الحب
    Belki de her zaman o yapılacak şeyler olur. Open Subtitles ربما سيكون هناك الكثير من الأشياء الأخرى دائماً
    Ama sen her zaman o küçük yalnız dünyandaydın, değil mi? Open Subtitles لكنك كنت دائماً بالخارج في عالمك الصغير، صحيح ؟
    Ben her zaman o hikayedeki Samaryalı olduğumu düşünmüşümdür. Open Subtitles دائماً ما كنت أظن أنني أنا السامري الذي بالقصة
    Eve her zaman o yoldan mı gidersin? Open Subtitles هل انتي دائماً تذهبين إلى المنزل من ذلك الأتجاه؟
    Ne zaman onlara gitsek, bize karşı zalimleşen sizsiniz ve... her zaman o yüksek... Open Subtitles أنتِ دائماً فظّة عندما نكونفيمنزلهماو.. ودائماًتتكلّمينبـ ..
    O yüzden, her zaman, her zaman o muazzam yani, esinlenebileceğiniz bir değişkenlik var. TED إذاً هناك دائماً، دائماً ذلك الضخم -- أعني، فقط هذا المشهد من الامور للاستفادة منها.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more