"her zaman yaptığım" - Translation from Turkish to Arabic

• أفعل دائماً
• أفعل دائما
• فعلته دائماً
• لطالما فعلتُه
• أفعل دوماً
• أفعله دائماً
• أفعله دوماً
• فعل هذا دوماً
• أفعل دوما

Her zaman yaptığım gibi yararlı öğütler veriyordum.
لا لقد كنت أقدم لك النصائح المفيدة فقط كما كنت أفعل دائماً

Her zaman yaptığım gibi tarihleri kontrol etmek için açtım bir şey üstüme atladı sonra.
لقد فتحته لأتحقق من التواريخ كما أفعل دائماً وشيء هجم علي

Koluma girdiğinde kolumu çekmemeye kararlıydım biri geldiğinde Her zaman yaptığım gibi.
قررت ألا اسحب يدي إن أمسكتها. كما أفعل دائما.

Her zaman yaptığım şey bu yapmaya devam edeceğim şey de.
وهو ما فعلته دائماً. وهو ما سأستمر بالقيام به.

Her zaman yaptığım şeyi yapıyorum Kate:
ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)...

Sonra hayatımdan yakınmaya başladım Her zaman yaptığım gibi.
وبعدها بدأتُ بالتذمّر عن حياتي كما أفعل دوماً

Bu gibi durumlarda Her zaman yaptığım şeyi yapmaya-
لأفعل ما أفعله دائماً في مثل هذه المواقف

Her zaman yaptığım bu zaten.
هذا ما أفعله دوماً

Şimdi ben de yeni bir takım gözlükçüye sipariş veriyorum tıpkı Her zaman yaptığım gibi.
ومن ثمّ تُلقي اللوم عليّ، مثلما تفعل دائماً، والآن سأتّصل بمُساعدك الشخصيّة لتجلب لك زوجاً آخر، مثلما أفعل دائماً.

Her zaman yaptığım ve yapacağım gibi durumu kontrol altına altına alacağım.
لذا بعد أن تفشل الليلة, سأجمعهما سوياً, وهكذا سأتحكم بالموقف, وبها, كما أفعل دائماً

Ben de Her zaman yaptığım gibi yerine taktım.
صحيح ، و أنا أعدتُهُ إلى مكانه كما أفعل دائماً

Her zaman yaptığım gibi.
فعلت ما يجب فعله كما أفعل دائماً

Tırnak, Her zaman yaptığım gibi, tırnağı kapat.
"وأقتبس كلامه "كما أفعل دائماً انتهى الاقتباس

Bilirsin, Her zaman yaptığım gibi. Muhtemelen beni görmüşsündür.
كما أفعل دائماً لابد أنك رأيتني

Geçen gece, Her zaman yaptığım gibi sehpanın üzerine koymuştum.
ليلة أمس. وَضعتُها على الاستاند مثل ما أفعل دائما.

Ama kendi başıma yapacağım, tıpkı Her zaman yaptığım gibi.
ولكني سوف أفعل هذا بنفسي كما أفعل دائما

Her şeyi batırdım Her zaman yaptığım gibi.
"لقد أفسدت كل شيء كما كنت أفعل دائما"

Her zaman yaptığım tek şey bu zaten.
هذا هو الشيء الوحيد الذي فعلته دائماً

Her zaman yaptığım şeyi, Kate...
ذات الأمر الذي لطالما فعلتُه يا (كيت)...

Sadece Her zaman yaptığım gibi sıradaki rastgele işi almak istemiyorum.
لا أريد أن أقبل بالعمل القادم عشوائياً كما أفعل دوماً.

Bundan emin olmak için biri bu can sıkıcı kitabın bir kopyasını aradığında, Her zaman yaptığım şeyi yapacağım.
لأتأكد من ذلك , فانني سأفعل ما أفعله دائماً ـ ـ ـ عندما يجد شخص ما نسخة من هذا الكتاب الممل

Her zaman yaptığım şeyi yapacağım.
سأقوم بفعل ما أفعله دوماً.

Seni son bir kez ben yatırayım eskiden Her zaman yaptığım gibi.
ولكن دعيني أمسك بكِ بين ذراعاي ..لمرة أخرى آخيرة .كما إعتدت على فعل هذا دوماً

Geç saatlere kadar düzenleme yapıyordum, Her zaman yaptığım gibi, ve bir silah sesi duydum.
كنت أقوم بعملية تحرير الفيلم في وقت متأخر, كما أفعل دوما ثم سمعت صوت عيار ناري