Gezegenin üzerindeki Herkes bir çeşit gerçeğe inanmak üzere büyütülür, | Open Subtitles | كل شخص على الكوكب رُبيَ ليُؤمِن بنسخةٍ ما من الحقيقة |
Herkes, bir galaksideki en dışta bulunan gezegenlerin de böyle hareket etmesini bekliyordu. | Open Subtitles | توقع كل شخص بأن النجوم الأكثر بُعداً عن مركز المجرة ستتصرف بنفسِ الطريقة. |
18 yaşından küçük çocuğu olan Herkes bir adım öne çıksın. | Open Subtitles | سأحتاج كل واحد لديه أطفال تحت السن 18 أن يتقدموا للأمام. |
SS yanımıza geldi ve, "Hayır. Herkes bir ceset alacak." dedi. | Open Subtitles | : لكن أحد أفراد قوات العاصفة قال لا، فليحمل كل واحد منكم جثة بمفرده |
Herkes bir saniye durup Florentine yumurtalarımı denesin ve derin bir nefes alsın. | Open Subtitles | ينبغي على الجميع أخذ قسط من الهدوء، تذوق بيضي بالسبانخ وأخذ نفس عميق |
Yani Herkes bir yerden başlıyor, sonra bir şey yapıyor veya başına bir şey geliyor,.. | Open Subtitles | كما يبدأ الجميع في مكان ما ثم يفعلوا شيئاً أو يصلوا إلى مرحلة تغير حياتهم |
Doğrusu burada gördüğümüz Herkes bir öncekinden daha aykırıydı. | Open Subtitles | في الواقع، فإن كل فرد منهم قابلناه يبدو أكثر غرابة من سابقه |
Fakat işin aslı şu ki Herkes bir doktorla rahatça vücutları hakkında konuşabilmelidir. | TED | ولكن حقيقة المسألة هي أن كل شخص يجب أن يشعر بالراحة في التحدث إلى طبيب عن ما يحدث في أجسامهم. |
Çin'de her zaman Herkes bir şeyler için acele eder, daha iyi bir hayat sürebilmek için 1.3 milyar insanın önüne geçmeniz gerekir. | TED | ففي الصين حيث كل شخص وكل شيء في عجلة من أمرهم، تحتاج إلى أن تتفوق على 1.3 مليار شخص لكي تبني لك حياة أفضل. |
Bu ülkede Herkes bir fırsat peşinde. | Open Subtitles | هذه اعظم مقاطعة في العالم كل شخص يحضى بفرصة في هذه المقاطعة هذه اعظم مقاطعة في العالم كل شخص يحضى بفرصة في هذه المقاطعة |
Öyle görünüyor ki Herkes bir örnek yapılmasını istiyor. Bir günah keçisi. | Open Subtitles | يبدو أن كل شخص أراد ان لا يكون مثال كبش فداء |
Dağılalım. Herkes bir katı alsın. Ben sizi ateşten korurum. | Open Subtitles | فلتنتشروا، كل واحد يأخذ طابقاً وسأبقى هنا للتغطية عليكم |
Birakmak çok zor ama Herkes bir bedel öder. | Open Subtitles | الدورية مكثفة ليتأكدوا ان كل واحد منهم يدفع الثمن |
Belki Herkes bir ya da iki adım ilerleyebilir bunda. | Open Subtitles | لربما كل واحد يستطيع أن يتحرك مسافة غنش أو إثنين في هذه المسألة |
Ve Herkes bir arı kovanı açmalı, çünkü bu muhteşem ve inanılmaz bir şey. | TED | ويجب على الجميع فتح خلية نحل ، لأن هذا أكثر من المدهش ، شيء لا يصدق. |
Çok tuhaf. Mahalledeki Herkes bir garip. Tuhaf davranıyorlar. | Open Subtitles | هذا غريب جداً، الجميع في الحي في حالة قلقة ويتصرفون بغرابة |
Herkes bir başkasının delisidir, bilirsin ya? | Open Subtitles | كل فرد هو مجنون بالنسبه لشخص آخر , انت تدرى؟ |
Herkes bir kere senin öldüğünü düşününce bu LaBogne'ye Alvarez'i içeri tıkma fırsatı verdi. | Open Subtitles | الذي أعطى لابونج في مع الفاريز عندما كلّ شخص إعتقد بأنّك كنت ميت. |
Herkes bir gün ormandaki ağacını bulacak bence, hatta sen bile. | Open Subtitles | أنا أؤمن بأن كل إنسان سوف يجد نصفه الآخر يوماً ما.. حتى أنتِ |
Sadece Leydi Kaio değil geri kalan Herkes bir iz bırakmadan ortadan kaybolmuş. | Open Subtitles | ولم تختفي السيدة كايو فقط ولكن جميع من كانوا معها اختفو بدون أثر |
Herkes bir önceki uçakla gitti. | Open Subtitles | لقد غادر الجميع .على متن الطائرة المغادرة الأن |
Herkes bir süper kahraman olamaz. | Open Subtitles | لا يستطيع الجميع بأن يصبحوا أبطال خارقين. |
Ama intikam demek güç demek değil. Herkes bir cana kıyabilir. | Open Subtitles | ولكن الثأر ليس قوّة، أي شخص يستطيع أن يسلب أحدهم الحياة |
Meşgul bir adamsınız. Herkes bir hata yapabilir. | Open Subtitles | انك رجل مشغول أي شخص يمكن أن يرتكب هذا الخطأ |
Evet, bir şey böyle Herkes bir zayıflık olduğunu biliyor | Open Subtitles | نعم، شيء كهذا، تعلمين أن الجميع لديه شعف |
Yani, Herkes bir şey söylüyor. Eski maskeler, elmaslar filan. | Open Subtitles | أعني الجميع لديهم إعتقادات أقنعة أثرية, ألماس, أو مهما يكن |