Bu yüzden devlet - en önemli kuruluşlardan birisi - zayıf ve sağlıksız olduğunda, herkes ve her şey acı çeker. | TED | لذلك عندما تكون الحكومة وأحد أهم هيئاتها الحيوية ضعيفة أو غير معافى، فكل شخص وكل شيء يعاني. |
Giriş kapılarından geçen herkes ve her araç didik didik aranıyor. | Open Subtitles | كل شخص وكل مركبة يمروا خلال البوابات يتم تفتيشهم جيداً |
Tek başınaydım, mahsur kalmış, herkes ve her şeyce terk edilmiş. | Open Subtitles | هناك كنت، وحدها، الذين تقطعت بهم السبل، هجرها كل شخص وكل شيء. |
herkes ve her şey beni yüzüstü bıraktığında gelebildiğim yerdi ve artık o da yok. | Open Subtitles | كانت المكان الوحيد الذي ألوذ به عندما يخذلني كل شئ وكل شخص والآن لم أعد حتى أمتلك هذا |
Umutlarını bana bağlayan yer altındaki herkes ve bana yardım eden yukarıdakiler her türlü ikramiyeden daha değerli. | Open Subtitles | الرجال تحت الأرض الذين .. وضعوا آمالهم عليّ .. وكل شخص فوق الأرض |
Buradaki herkes ve bu olayı izleyen kişilerin hepsi bu olay yüzünden travma geçirecekler, fakat burada bulunan siz terör mağdurları bazı acı gerçekleri öğreneceksiniz. | TED | جميعنا و جميع من سيشاهد الحدث سنصاب الصدمة بسببه، لكن جميع الضحايا سيتعلمون بعض الحقائق الصعبة. |
Ve şimdi buradayız, yalnızız, ve... herkes ve her şeyden kilometrelerce uzaktayız ve düşünmeden edemiyorum... | Open Subtitles | و ها نحن ذا ،، لوحدنا بعيدين بأميال عن كل شي و كل شخص و لا استطيع المساعدة لكن فكر |
Eylül saldırıları olduğunda ve D.C. tanıdığım herkes ve her şeyle birlikte yok olduğunda bunu atlatabileceğimi sanmıyordum. | Open Subtitles | عندما حدثت هجمات سبتمبر و... .. ودمرت العاصمه كل شخص وكل شىء عرفته فى حياتى |
Tren yoluyla doğu, batı, kuzey ve güneyden gelen herkes ve her şey buradan geçecek. | Open Subtitles | كل شخص وكل شيء يمكنه أن يسافر عن طريق،"السكك الحديدية" شرق، غرب، شمال، جنوب، سيمر من هنا. |
herkes ve herşey, "beraber oluyordu. " İki gün öncesini hatırlıyor musunuz? | Open Subtitles | وكل شخص وكل شيئ كان متلازم |
herkes ve her şey için dua ediyorum. | Open Subtitles | أصلي من أجل كل شخص وكل شيء. |
Telefonunuz, yanınızda oturan kişinin telefonu komşunuzun telefonu,tanıdığınız herkes ve tanımadığınız 300 milyon Amerikalı.. | Open Subtitles | هاتفك ، هاتف من يجلس بجوارك هاتف جارك وكل شخص تعرفه وال 300 مليون من الشعب الأمريكي الذين لا تعرفهم |
Her bakanlık, hatta hakimler bile AIDS eğitimine katkıda bulunmak zorundaydı. Herkes. Ve tüm halk, kurumlar, dini kurumlar, okullar-- herkes işin içindeydi. | TED | وغدا كل وزير .. وكل قاض .. منخرط في عملية التوعية بخصوص الايدز وكل شخص من العامة .. وفي المؤسسات والمؤسسات الدينية .. والمدارس الجميع كان يتوجب عليه المشاركة |
Smallville'de büyüdüm ve değer verdiğim herkes ve her şey burada. | Open Subtitles | كل شئ وكل شخص يهمني موجود هنا |
...herkes ve her şey rakamdan ibaret, değil mi? | Open Subtitles | و جميع الناس و جميع الأشياء انها مجرد رقم بانسبه لك، صحيح ؟ |
Ve açıkça söylemek gerek ki, Giuliani yönetimi sonuna kadar başaramamış olsaydık ulaşım birimi ile ilgilenen herkes ve polislerin hepsi -- bir kerede toplam 20 - 30 kişi ile görüşüyorduk. Ve bunlar Acil Durum Yönetim Bürosu tarafından ayarlanıyordu. | TED | وكذلك نعلم بصراحة إذا لم يحدث هذا الأمر بنهاية إدارة جولياني، فإن جميع الأشخاص الذين تعاملنا معهم في وزارة النقل و الشرطة و جميع... الذين التقيناهم ، و هم 20 أو 30 شخص من المدينة وفي نفس الوقت وقد دعا لها مكتب إدارة الطوارئ |
herkes ve onun kardeşi kelepçeli kaçış numarasını yapıyor. | Open Subtitles | و الآن كلّ شخص و شقيقه أن يقوموا بالإفلات من القيود |
herkes ve her şey için. | Open Subtitles | إنهم قادمون من أجل كل شخص و كل شىء |