| Bak, tek amacım onun banka hesabındaki parayı almaktı. | Open Subtitles | إنظر، لقد كنت أرغب فقط في سرقة حسابها البنكي. |
| Onun hesabındaki sana 1.5 yıl önce gönderdiği orjinal e-postayı sildin. | Open Subtitles | لقد قمت بحذف البريد الإلكتروني الأصلي من حسابها الذي أرسلته لك منذ عام و نصف العام. |
| Aracın şoförü karısına şantaja uğradığını hesabındaki tüm parayı çekmesini ve Jardines Meydanındaki birine götürmesini söylemiş. | Open Subtitles | يقول بأنّ الرجل أخبر زوجته بأنّه يتعرّض لابتزاز ويريد الحصول على كلّ النقود الموجودة في حسابها |
| hesabındaki para. İşler iyi gitmedi. | Open Subtitles | المال الذي في حسابك, لم تسر الأمور على ما يرام. |
| Ondan gizleyebilirsin ama er ya da geç banka hesabındaki fazla sıfırları görür. | Open Subtitles | يمكنك إخفاء الأمر عنها، ولكنها ستلاحظ المال الإضافي في حسابك. |
| Aşman gerekecek engeller konusunda hesabındaki paraya güvenme derim. | Open Subtitles | لكن أصحاب الحواجز التي عليك تخطيهم... إنهم لا يهتمون كم صفر في حسابك المصرفي |
| hesabındaki para seni bu siber saldırıyla ilişkilendirecek | Open Subtitles | المال في حسابك هو المشنقة |