"hesapta" - Translation from Turkish to Arabic

    • الحساب
        
    • حسابات
        
    • بالحساب
        
    • حسابه
        
    • حسابٍ
        
    • مخططً لها
        
    hesapta paramızı görene dek bekleyin sonra da siz paranızı yatırın. Open Subtitles ,فقط انتظر حتى يكون مالنا في الحساب .ثم قم بتحويل مالك
    Bu hafta sonuna kadar hesapta bin poundluk ödeme görmeyi bekliyorum. Open Subtitles أنّي أتوقع رؤية دفعة ألف جنية في الحساب بحلول نهاية الأسبوع.
    Vasiyet ortada hesapta pek fazla birşey olamaz. Open Subtitles محكوم بالوصيه،لن يكون هناك الكثير فى الحساب
    Söylediğim gibi, bu nakit parayı alır ve bir hesapta tutarsak... ayda 23 milyonluk bir kazancımız olur. Open Subtitles كما قلت إن أخذنا تلك المبالغ ووضعناها في حسابات توفير عادية ستبلغ قيمة الفائدة 23مليون دولار في الشهر
    Ama hesapta ne olduğunu hiçbir zaman göremeyecek. Open Subtitles ولكن لن يمكنها رؤية ما بالحساب
    Tetikçiye ödeme yaptığı hesapta 1.1 milyon$ var. Open Subtitles إتضح أنه يملك 1.1 مليون دولار في حسابه هذا يفسر ما دفعه للقاتل المأجور.
    Hey, hey, o hesapta benimde hakkım var, ve ben evet diyorum. Open Subtitles انتظر قليلاً , أنا أيضاً صاحبة ذلك الحساب وأنا موافقة
    Yapılan araştırmada hesapta para olmadığı saptandı. Open Subtitles وقد أشارت التحقيقات في هذا الحساب على أنه لم يُدعم بأي عملة صعبة
    Birleştirince... hesapta toplam 11.493 dolar yapıyor. Open Subtitles المجموع يكون 11 ألف و 493 دولار في الحساب المُشترك
    22- 04. hesapta herhangi bir değişiklik var mı? Open Subtitles أجل سيدي ، هل يوجد أي تغيرات في الحساب ؟
    Diğer üç grubun 30 milyonu hesapta kaldı. Open Subtitles 30مليون تركوا فى ذلك الحساب ينتمون للجماعات الثلاثة الأخرى.
    Tamam. Pekâlâ, bu bir anlam ifade etmiyor. Bu hesapta $45,000 var. Open Subtitles حسنا,هذا ليس له اي معنى هناك 45 الف في الحساب
    Niye senin ismin, hesapta hala vasi olarak görünüyor? Open Subtitles انت تحل حسنا؟ اعنى لماذا يظل اسمك حتى الان على الحساب كوصى؟
    Ama para hesapta ve ben düze çıktım. Open Subtitles ولكنه في الحساب وأنا عدت للوضع القديم شكرا جزيلا , يا أبي
    Eğer parayı bir hesapta gösterebilirsek banka şifrelerini alabileceğiz. Open Subtitles لو أوصلنا المال في الحساب يمكننا الوصول للشفرات المصرفية
    O hesapta otuz milyon dolar var ve bir çocuğa bile yardım etmiş değiller. Open Subtitles لديّهم 30 مليون في ذلك الحساب ولم يساعدوا طفلاً واحداً أبداً
    İnternetten gelen bağışlar bir hesapta tutuluyor ama gelen paranın yarısı hiçbir zaman öncelikli hesaba aktarılmıyor. Open Subtitles ولكن فقط نصف الاموال التي تحول منه الى الحساب الرئيسي
    Evet, hesapta 500 dolar bırakacağım böylece hesap açık durabilir ama geri kalan paraya nakit olarak ihtiyacım var. Open Subtitles نعم، سأترك فيه 500 دولار لأبقي على الحساب مفتوح ولكن أريد الباقي نقداً، من فضلك
    Bu hesapta senin için biriktirdiğimiz para var. Open Subtitles علي حسابات التوفير للنقود التي إحتفظنا لكِ بها
    hesapta 357.000 dolardan fazla para olması lazımdı. Open Subtitles كان يفترض أن يكون هناك أكثر من 357 ألف دولار بالحساب!
    - Ama parası o kadar iyi değildi. Sekiz bin doları dışında hesabına gönderilen tüm para hâlâ hesapta duruyor. Onu da arkadaşına verdi. Open Subtitles حسناً، لمْ يكن نقداً، جميع الأموال التي أودعت في حسابه لا تزال هناك، ما عدا ثمانية آلاف.
    Gizli bir hesapta sakladığın 83,000 dolar paran var. Open Subtitles لديكِ ثلاثةٌ وثمانون ألف دولار مخبّأةً في حسابٍ سرّي
    Ablası yani. hesapta yoktu. Anlatabildim mi? Open Subtitles أختها الكبرى, أقصد, لم يكن مخططً لها, أتفهم ما أقصده؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more