"heyecanlıydım" - Translation from Turkish to Arabic

    • متحمسة
        
    • متوترة
        
    • متحمس
        
    • متوتراً
        
    • متشوقة
        
    • متحمسا
        
    • الحماس
        
    • متحمّسة
        
    • متشوقاً
        
    • كنت متحمساً
        
    • متوتّرةً
        
    • مُتحمّساً
        
    • كُنْتُ عصبيَ
        
    Yarışın ilk 10 mili oldukça çabuk geçmişti, insanların iki ayağına karşı benim üç tekerleğimle sonunda onları geçtiğim için çok heyecanlıydım. TED أول 16 كم في سباق الركض انقضت بسرعة، فقد كنت متحمسة لأنني أخيراً سبقت البعض بعجلاتي الثلاث أمام زوجيّ أقدامهم.
    Ben anneme bu özel merasim anında yardımcı olduğum için heyecanlıydım. TED كما كنت متحمسة وسعيدة لأنني ساعدت أمي في تلك اللحظة الإحتفالية المميزة
    Animasyon, kostüm ve makyaj ile yaptığım gösteriden ötürü biraz heyecanlıydım. TED كنت متوترة قليلا حيث أنني كنت أقدم بدون أى رسوم متحركة , ملابس خاصة, و حتى بدون مكياج
    Merhaba anne, Özür dilerim. Yemek felan için heyecanlıydım sadece. Open Subtitles مرحبا امي، اسف كنت متحمس فقط بخصوص العشاء
    Ben de çok heyecanlıydım. Open Subtitles لقد كنت متوتراً لدرجة ألّا أسألكِ ما بكِ
    Tüh. Dan'le gideceğimiz bugünkü bağış gecesi için o kadar heyecanlıydım ki eve gelirken almayı unuttum. Hemen gidip alayım. Open Subtitles تباً ، كنت متشوقة للغاية بشأن الذهاب إلى حفلة جمع الأموال مع دان هذه الليلة
    Çok heyecanlıydım. Araziden araziye koşup 80 kopyayı kontrol ettim. TED لقد كنتُ متحمسة جدًا. فركضتُ من موقع إلى موقع وتفحصتُ جميع الشتلات الثمانين.
    İlk performansımıza sıra geldiğinde, pembe tütüyü giyeceğim için çok heyecanlıydım. TED عندما حان موعد تقديم عرضنا الأول كنت متحمسة بشدة لارتداء التنورة القصيرة الزهرية الجميلة
    Çok heyecanlıydım, onu mahkum ettirebileceğimi düşünüyordum. Open Subtitles كنت متحمسة جدا لها ظننت أنها قضية مقفلة تماما.
    Eve dönerken de sana anlatmak için çok heyecanlıydım ama gelmemiz yıllar aldı sanki. Open Subtitles كنت متحمسة للغاية كي أخبرك بشأنها وبعدها السياقة طالت مدتها
    Biliyorum, çıkarken o kadar heyecanlıydım ki, ücretini ödemeyi unuttum! Open Subtitles أعرف، وكنت متحمسة جداً .. عندما غادرت نسيت دفع الأجرة له
    Seninle takılacağım için o kadar heyecanlıydım ki, Orta Doğulu bir adamın, arabayla kaçırılıp, götürülmesine neden oldum. Open Subtitles كنت متحمسة جداً للخروج معك.. متحمسة جداً لدرجة أنني جعلت.. رجل ما شرق أوسطي يُختطف..
    Doğal olarak Alfred Amca'yı göreceğim için çok heyecanlıydım sadece Connecticut nerede bilmiyordum... Open Subtitles بطبيعة الحال ، كنت متوترة جدا لرؤية العم ألفريد و حيث أننى لم أكن أعلم أين تقع كونيكتيكات
    Çok heyecanlıydım ve hıçkırık tutmuştu, hatırlıyor musun? Open Subtitles لقد كنت متوترة و أصبت بالفواق أتذكُر ذلك
    Dürüst Korkutma takımımla birlikte Warden'a sunacağımız şov için heyecanlıydım. Open Subtitles انتهيت من تجميع فريقي للبرنامج وكنت متحمس لأري ذلك لآمر السجن
    Bu tüm kariyerimdeki en yaratıcı tasarımlarımdan biriydi. Çok heyecanlıydım. Open Subtitles لقد كانت هذه أكثر تصاميم إلهام فى كامل حياتى المهنية ، لقد كنت متحمس جداً..
    Depoya biraz doldurmalıydım çünkü cüzdanımı kaybettim, çünkü çok heyecanlıydım fakat yo, yo, korkaklık falan ettiğim yok. Open Subtitles كان عليّ ملئ حاوية البنزين لأنني فقدت محفظتي لأانني كنتُ متوتراً جداً , لكن لا , لا لم أتراجع عن قراري
    Bu yüzden bu işi almak için çok heyecanlıydım. Open Subtitles . لهذا كنت متشوقة للغاية لأحصل على هذا العمل
    Çalıntı olmayan bir kredi kartına sahip olacağım için heyecanlıydım. Open Subtitles لقد كنت متحمسا لأني أخيرا سأخد بطاقة إئتمان ليست مسروقة
    O zaman yüksek lisans yapıyordum ve yeni bir yaşam formu bulduğum için çok heyecanlıydım. TED في ذلك الوقت، كنت اقوم بالدراسات العليا، وكنت في غاية الحماس لأنني وجدت شكل الحياة الجديد هذا.
    Judson ile olan randevum için çok heyecanlıydım. Open Subtitles لقد كُنْتُ متحمّسة جداً لموعدي مَع جادسون
    Günün erken saatlerinde odanıza geldiğimde biraz sarhoş ve heyecanlıydım. Open Subtitles عندما جئت إلى عرفتكِ سابقاً, كنت مخموراً و متشوقاً
    Ebeveynlerinin fotoğraflarını çektim, ama aslında Stacey'nin fotoğrafını çekmek için daha heyecanlıydım. TED قمت بإلتقاط صورة لوالديها، لكن في الواقع كنت متحمساً لالتقاط صورة لستايسي.
    Sadece biraz heyecanlıydım. Open Subtitles كنتُ متوتّرةً و حسب.
    Büyük bir olaydı. Çok heyecanlıydım. Çalar saati kurdum. Open Subtitles لذا كان الأمر هاماً لي وكنتُ مُتحمّساً للغاية وقمت بضبط المنبّه.
    Ben ise çok heyecanlıydım. Open Subtitles هو كَانَ مثاليَ، لأنني كُنْتُ عصبيَ جداً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more