"heyecanlanıyorum" - Translation from Turkish to Arabic

    • متحمس
        
    • متحمسة
        
    • تثيرني
        
    • بالإثارة
        
    • أتوتر قليلا
        
    Onun takımında olmak için heyecanlanıyorum, hepsi bu. Open Subtitles انا متحمس لأكون من فريقه هذا كل مافي الأمر
    Heyecanlıyım fakat çocuklar için daha da heyecanlanıyorum çünkü çok iyi bir öğretmen herkese nasip olmaz. Open Subtitles انا متحمس لنفسي لكن غالبا انا متحمس أكثر لأجل الطلاب لأن المعلم الرائع هو هبة
    Ve ben bunu yaşadım ve o noktaya geri dönmek için gerçekten de heyecanlanıyorum. Open Subtitles لكني حضيت بها من قبل وانا متحمس جدا لان ارجع لها مره اخرى
    Bir randevum var ve asırlardır bir randevu için ilk defa bu kadar çok heyecanlanıyorum. Open Subtitles كما تَرى، عِنْدي موعد وهو موعدي الأولُ منذ زمن و أَنا في الحقيقة متحمسة لأجلة
    Hayır, senin bu geceki takdimin için heyecanlanıyorum sadece. Open Subtitles لا ، لا انني متحمسة لك جداً وللحفلة الراقصة الخاصة بكي الليله
    heyecanlanıyorum. Open Subtitles تثيرني بشدة
    Sadece güzel kızlar yakınımdayken heyecanlanıyorum. Open Subtitles أنا أشعر بالإثارة عندما أكون إلى جانب الفتيات الجميلات
    Ama heyecanlanıyorum ve aptalca konuşuyorum. Open Subtitles إننى فقط أتوتر قليلا وينتهى بى الأمر أن أبدو كالأحمق
    Anlatırken heyecanlanıyorum işte. Her neyse. Her neyse. Open Subtitles فكما تعلم أني متحمس كثيرا، لكن على أية حال.
    heyecanlanıyorum evlat. Hadi kaçtım ben. Open Subtitles "لأنّي متحمس يا بني ينبغيأنّأذهب،وداعًا"
    Sadece hediyeler filan için heyecanlanıyorum. Open Subtitles فقط متحمس بخصوص الهدايا وأشياء أخرى.
    Gerçekten mi? Asıl ben tekerlekli sandalye yarışı için heyecanlanıyorum. Open Subtitles حقا,انا متحمس لسباق الكرسي المدولب فقط
    Bir şeyler başarmak için hevesli göründüğünde ben de heyecanlanıyorum. Open Subtitles وانا سعيدة لرؤيتك متحمس حقاً حيال شئ ما
    Hiç. Sadece, Amy adına heyecanlanıyorum. Open Subtitles لا شي أنا فقط متحمس لإيمي
    - Kendimden çok bahsedince, heyecanlanıyorum. Open Subtitles أنا متحمس , هل أعبر عن نفسى ؟
    Süprizin geleceğini bilmeme rağmen yine de herkesin önüme "Süpriz!" diye atlayacağından heyecanlanıyorum. Open Subtitles أتعرف، بالرغم من أننا نعرف بالمفاجأة أنا متحمسة لخروج الجميع لمفاجأتنا
    Tarih belirlediğimizde tüm planlamayı seninle birlikte yapmak için heyecanlanıyorum. Open Subtitles انا متحمسة للغايه لأشراكك بكل الخطط
    Bu araştırmaları ne zaman yapsam hâlâ heyecanlanıyorum ve 75 tane yaptım, 76. araştırmada yine, "İşte bu!" diyeceğime yemin edebilirim. TED وفي كل مرة أقوم فيها بإحدى هذه التحقيقات، أصبح متحمسة جداً، وأكون 75 % متفائلة بهم، وما أزال أقسم بالرقم 76 وسأقول "هذه هي!"
    Onun için heyecanlanıyorum. Bu çok önemli bir şey. Open Subtitles أنا متحمسة لها ...وهذا أمر هام
    Bazen bir otobüs geçerken görsem... heyecanlanıyorum, çünkü... Open Subtitles عندما كنت أرى حافلة تمر أشعر بالإثارة لأن والدي يعمل على ذلك
    Ama heyecanlanıyorum ve aptalca konuşuyorum. Open Subtitles إننى فقط أتوتر قليلا وينتهى بى الأمر أن أبدو كالأحمق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more