Bunu bir Noel şakası olarak gördüğüne hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك أن هذا هو فكرتك من نكتة عيد الميلاد |
Bayan McKenna'yı "Opera" nızdan birisinde görmeyi düşlediğinize hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا شك أنك تحلم برؤية الآنسة ماكينا في أحد مسرحياتك الأوبرالية |
hiç şüphe yok ki ben asla ona karşı ilgi duymadım, Ben... | Open Subtitles | لا عجب في ذلك فأنا لم أكن أميل لها أبداً |
Vance Carhartt'ın bu sezon Diggers'ların içkilerinin kaynağı olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا يوجد شك بأن فينس كيرت هو الأساس هذا هو الشراب هذه السنة |
Bugünkü üçüncü test, Anne Ayı. Hamilesin işte, buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | انة ثالث اختبار لكى اليوم ايتها الام انك حامل لاشك فى ذلك |
Evet beyler, hiç şüphe yok ki, geçen gece, onun işaretini kendiniz yakaladınız. | Open Subtitles | حسنا يا ساده... لقد لمحتوه بانفسكم بدون شك الليله الماضيه |
Babanızın onurunu savunmaya çalıştığınızı biliyorum ama kendi kendini öldürdüğüne hiç şüphe yok. | Open Subtitles | أعلم إنّك تحاول الدفاع عن شرف أبيك و لكن ليس هناك شك بإنّه قتل نفسه |
Şu doğum günleriyle alakalı şey garip, hiç şüphe yok. | Open Subtitles | [دوجيت] هذا الشيء ب أعياد الميلاد غريبة، لا شكّ حوله. |
hiç şüphe yok ki onlar da akıllara ziyan ve olasılıksız olacaklar. Ama onlar ne bizim geçmişimiz ne de bizim dünyamız değiller. | TED | لا شك في أن هذه العوالم مدهشة وغير واردة وبشكل مثير للدهشة، ولكنها لن تكون عالمنا ولن تحتوي على تاريخنا. |
Kazaen ebeveyinler olduğunu biliyorum, buna hiç şüphe yok. | TED | أعتقد انه قد يوجد آباءٌ بالمصادفة , لا شك حول ذلك. |
Tsarnaev suçlu, buna hiç şüphe yok. | TED | الآن، إنّ سارنييف مُدان، لا شك في ذلك أبداً. |
hiç şüphe yok gidiyor ama ne zaman? | Open Subtitles | لا شك فى الأمر , انه راحل انها مسألة وقت فقط |
hiç şüphe yok gidiyor ama ne zaman? | Open Subtitles | لا شك فى الأمر , انه راحل انها مسألة وقت فقط |
Öyleyse hiç şüphe yok! Ellerini gösterdiler. | Open Subtitles | إذاً, لا شك فى الأمر لقد أفصحوا عن نواياهم |
Kadının bu olayı örtmek için çok fazla para harcamış olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لا عجب فى أنها أنفقت نقوداً كثيرة للتغطية على ذلك |
İnsanların bize her zaman kötü gözlerle bakmasına hiç şüphe yok! | Open Subtitles | لا عجب أن الجميع يرمقنا بنظرات احتقار طوال الوقت |
Onu çok sevdiğine hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لذا، لا يوجد شك هنا، إنه مغرم كثيرًا. |
hiç şüphe yok eroin büyüme potansiyeli[br]yüksek olan bir endüstri. | Open Subtitles | من يمكنه ان يزودنا بالهرائات الممتازه لاشك حول ذلك |
hiç şüphe yok ki ilişkileri daha karmaşık hale getirir. | Open Subtitles | يجعل الأمور أكثر تعقيداً ، بدون شك بهذا |
Babanızın onurunu savunmaya çalıştığınızı biliyorum ama kendi kendini öldürdüğüne hiç şüphe yok. | Open Subtitles | أعرف أنك تحاول الدفاععنشرفوالدك... لكن , ليس هناك شك لقد مات نفسه بيديه |
hiç şüphe yok ki, babanızın inandığı gibi, sadakatin bu krallıkta artık geçerli olmadığını keşfetmişsiniz. | Open Subtitles | لا شكّ قد اكتشفتِ بأنّ الولاء لم يعد عملة العالم، كما ظن أبوكِ |
Takip ettik ve... hiç şüphe yok. | Open Subtitles | لقد طالنا الأمر ولا شك في ذلك |
Eski çağlardan olduklarına hiç şüphe yok 10 bin yıldan fazla süredir toprak tabakaları ile kaplıymış. | Open Subtitles | لا مجال للشك في عتاقتها منذ ان ادثرت بواسطة طبقات الارض لأكثر من عشرة آلأف عام |
Uzun bir listenin ilki, hiç şüphe yok. | Open Subtitles | هو كان أول في طابور طويل، لا أشك في ذلك. |
Bugünkü üçüncü test, Anne Ayı. Yumurtan gebe, buna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | الإختبار الثالث اليوم، أمّ الدبّ، أنت حبلى، ليس هناك سؤال حول ذلك. |
Şey, Bay ve Bayan Blaine sizi temin ederim, torununuzun hayatta olduğuna hiç şüphe yok. | Open Subtitles | ... حسناً سيد وسيده بلاين ... أؤكد لكما من دون شك بأن حفيدتكم حية |
Şu an hiç şüphe yok ki hayatımın en kötü anı. | Open Subtitles | هذا التأكيد وبدون شك اللحظة الأسوء فى حياتى |
Buna hiç şüphe yok! tamamen bir şampiyon ! | Open Subtitles | لا يوجد أي شك في عقلي على أنك محترفة تزلج |
Kesinlikle, hiç şüphe yok ki ufaklığın hayatını kurtardı. | Open Subtitles | بالتأكيد، ليس هنالك شك بأنه قد أنقذ حياة الصغير |