Bunu kazanmak için Hiç şansın yok balık surat ve neden bilmek ister misin? | Open Subtitles | ليس لديك فرصة للفوز في هذه وجه الأسماك ، وانت تريد أن تعرف لماذا؟ |
Hiç şansın yok dostum. | Open Subtitles | مرحى، مرحى ها نحن ذا نحتفل ليس لديك فرصة |
Vazgeç evlat! Hiç şansın yok! | Open Subtitles | أستسلم أيها الصبى ليس لديك فرصة |
- Hiç şansın yok. -250 dolar ha? | Open Subtitles | لا فرصة 250 دولار؟ |
Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لا فرصةَ تلك. |
- Hiç şansın yok. | Open Subtitles | هههه ، لا يوجد فرصة لذلك. أجل ، صحيح. أتصلي بي. |
Larry, zor bir soru sordun... Hayır, Hiç şansın yok. | Open Subtitles | حسناً يا (لاري) , هذا سؤال صعب لا , ليس هناك فرصة لذلك |
Bilgisayar bilmiyorsan, Hiç şansın yok. | Open Subtitles | إلا إذا كنت لديك حاسوب فأنت لا تملك أدنى فرصة |
Boşuna uğraşma, Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لماذا تضايق نفسك؟ ليس لديك فرصة. |
Elinden bırak onu canım, Hiç şansın yok bence. | Open Subtitles | اسقط قطعة الحديد من يدك ليس لديك فرصة. |
İstatistiksel olarak, Hiç şansın yok. | Open Subtitles | إحصائياً، ليس لديك فرصة للربح. |
Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ، ليس لديك فرصة |
Hiç şansın yok doktor. | Open Subtitles | ليس لديك فرصة أيها الطبيب |
Çık dışarı. Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك فرصة بذلك الطريق |
- Hiç şansın yok. -250 dolar ha? | Open Subtitles | لا فرصة 250 دولار؟ |
- Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لا فرصةَ. |
Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لا يوجد فرصة. |
Yani, Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لذلك ليس هناك فرصة. |
Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لا تملك أدنى فرصة |
O elbiseyle Hiç şansın yok tamam mı? | Open Subtitles | ليست لديك فرصة بارتداء هذا الشيء |
Amanda'yla Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك أي فرصة مع اماندا. بحق الإله. |
Onunla Hiç şansın yok. | Open Subtitles | ليس لديك فرصه معها |
Böyle zayıf biri olmaya devam edersen Hiç şansın yok. | Open Subtitles | لن يكون لديكِ فرصة إن واصلتي من جعل نفسكِ ضعيفة |
Düşün, bir de bu adam işi biliyordu. Senin Hiç şansın yok. | Open Subtitles | وكان يعرف ما يفعل، ليست لديك أية فرصة |