Hayvan psikologlarını hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | ، أنا لا أفهم علماء النفسية الحيوانية هؤلاء |
Bir şeyi hiç anlamıyorum Moses bir mektubun Queenstown'dan Maseru'ya gitmesi dört gün sürüyor. | Open Subtitles | لا زلت لا أفهم لما يستغرق الخطاب أربع أيام للخروج من كوينزتاون إلى ماسيرو |
Ayrıca, bu kâğıt işlerinden hiç anlamıyorum. Kafam basmıyor. | Open Subtitles | بالأضافة الى أني لا أفهم كل هذه المعاملات انها تربكني |
- O odada niye kimse uzun süre kalmıyor hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لا افهم لما لا يبقى احد في تلك الغرفة لوقت طويل؟ |
hiç anlamıyorum. Neden babam ölüler diyarından dönüp bana sakınmamı söylüyor? | Open Subtitles | لست أفهم ذلك لماذا أبي عاد من بين الأموات |
Sizi hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | إنها الحقيقة إننى لا أفهمك على الإطلاق |
Onları her gördüğümüzde neden aynı sohbeti yapmak zorundayız... - ...hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لماذا يجب أن نخوض هذه المحادثة كلما نراهم |
Neden kendini tecrit etmekte ısrar ettiğini hiç anlamıyorum, Raymond. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لماذا تصر على عزل نفسك, ريموند |
Annen yanında hiçbir şey götürmek istemiyorsa... neden buraya gelip taşınmasına yardım ettiğimi hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم نقطه مجيئنا الي هنا لنساعد في تحركات والدتك لو هي لا تريد في الواقع أن تأخذ أي شيئ معها |
Bu herifte ne bulduğunu hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لازلت لا أفهم ما الذي ترينه في هذا الرجل. |
İtirazlarınızı gerçekten hiç anlamıyorum profesör Goldfarb. | Open Subtitles | أنا حقا لا أفهم إعتراضاتك دكتور غولدفارب |
Senin gibi duygusal bir kadın neden bir kaya kadar sert görünmeye çalışıyor hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أفهم لِمْ المرأة حسّاسة، مثلكِ تريد أن تحاول أن تكون قويةً كالصخر؟ |
hiç anlamıyorum efendim, bir otobüs nasıl olur da kaybolur? | Open Subtitles | ولكنني لا أفهم يا سيدي، كيف يمكن أن تختفي حافلة وحسب؟ |
Herhangi bir içkinin bir kadehine niye 120 dolar ödenir, hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لا أفهم لمَ قد يدفع أحدهم 120 دولاراً ثمناً لكأس من أيّ شيء |
hiç anlamıyorum hanımefendi, elimdeki en iyi ötücü kuşlardan biriydi. Siz satın almadan önce tüm gün öterdi. | Open Subtitles | ولكنى لا افهم, انه افضل طائر مغنى عندى وكان يغنى طول اليوم قبل ان تشتريه |
Ama araba hırsızlığı değilse ne? hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لكن اذا ,اذا,اذا كانت سرقة سيارة أنا لا افهم |
Şimdi bununla uğraşamam. hiç anlamıyorum. Bağırmak için mi beni buraya çağırdın? | Open Subtitles | لا أستطيع هذا لست أفهم هل دعوتني للصرااخ بي ؟ |
Seni hiç anlamıyorum. Üzüntüden başka ne verdim ki sana. | Open Subtitles | أنا لا أفهمك انا لا أمنحك إلّا الحُزن |
Üzgünüm ama bu kızı hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | معذرةً، إنّي لستُ أفهم كلمة من هذه الفتاة. |
Meşru. hiç anlamıyorum, söylediğim hiçbir şeyi dinlemez misin sen? | Open Subtitles | أنا لاأفهم , ألم تكونوا تستمعون لشيء ما قلته؟ |
Kasabada gezmek için sihir kullanmak yerine neden bu bubi tuzaklarının arasında koşturuyorsun hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | لن أفهم أبداً سبب تجوّلكم في هذه الأفخاخ القاتلة عوض التنقّل بالسحر عبر البلدة |
Keşke ailem ben uyurken Mozart çalsaydı... çünkü sıklıkla insanların neden bahsettiğini hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | اتعلمين تمنيت لو اهلي احضروا لي موزارت لانه كل الوقت انا نفسي لم افهم عن ماذا كانوا يتحدثون |
Seni hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا افهمكِ |
Doktorların neden daha önce bir şey bulamadıkları hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | ما لا أفهمه هو لماذا لم يكتشفه الأطباء من قبل |
Hayır. hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | كلاّ، هذا غير منطقيّ |
Fransızları hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَفْهمُ الفرنسيين مطلقاً كُلّ واحد مِنهمْ يَتحدثَ الانجليزية |
Seni hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | انا لا افهمك بالفعل اطلاقا ديسولاشن |
Açıkçası hiçbir fikrim yok. Seni hiç mi hiç anlamıyorum. | Open Subtitles | بصراحة، لا أملك أدنى فكرة لا أفهمكِ على الإطلاق |