Bu rapor hiç bir şekilde gerçekleri yansıtmıyor | Open Subtitles | هذا التقرير لا يمت بأى شكل أو فى الغالب بأى شكل |
Dinleyin Bayan sizi hiç bir şekilde tehdit etmiyorum. | Open Subtitles | اسمعى.أنسة ليفنجستون أنا لم أهددك بأى شكل |
Şayet uyuşturucu kullandığınla ilgili bir işaret alırsak hiç bir şekilde... | Open Subtitles | إذا رأينا أن المخدر يؤثر عليك بأى شكل |
Ve sana olan güvenini hiç bir şekilde sarsmak istemedim. | Open Subtitles | ولم ارغب بالمجازفة بجعل ثقته بك تنقص بأي شكل من الأشكال |
Şu aşamada müşterilerimizi hiç bir şekilde sınırlamamam gerektiğinin farkındayım. | Open Subtitles | أدركت أنه لا ينبغي علي في هذه المرحلة الحد من عملائنا المحتملين بأي شكل من الأشكال |
hiç bir şekilde gözaltına alınmayacak. | Open Subtitles | وتحت أيّ ظرفِ من الظّروف فسيتمّ وضعه رهن الإعتِقال |
hiç bir şekilde gözaltına alınmayacak. | Open Subtitles | وتحت أيّ ظرفِ من الظّروف فسيتمّ وضعه رهن الإعتِقال |
Şayet uyuşturucu kullandığınla ilgili bir işaret alırsak hiç bir şekilde... | Open Subtitles | إذا رأينا أن المخدر يؤثر عليك بأى شكل |
- hiç bir şekilde bizimle olamazsın. | Open Subtitles | بأى شكل |
- hiç bir şekilde bizimle olamazsın. | Open Subtitles | بأى شكل |
5 tane kalabilir ve artık hiç bir şekilde özel olamam. | Open Subtitles | ليتبقى لي فقط خمس حواس و لن أصبح مميزاً بأي شكل من الأشكال |
yani seni hiç bir şekilde zahmete sokmam. | Open Subtitles | ولذا فإنني لن اكون عبئا عليك بأي شكل من الأشكال |
Yaptıkları bu işten kazandıkları itibar, iltifattan başka hiç bir şekilde menfaat sağlamıyorlar. | TED | أنهم لا يتقاضون أجراً بأي شكل من الأشكال إلا من خلال الاهتمام و لحد ما، أساس السمعة التي حصلوا عليها مقابل قيامهم بعمل جيد |