"hiç bitmeyen" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تنتهي
        
    • لا ينتهي
        
    • الغير منتهية
        
    Kötülüğe karşı Hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. Open Subtitles معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه
    Kötülüğe karşı Hiç bitmeyen bir savaş var ama ben kime güvenebileceğimi biliyorum. Open Subtitles معركة لا تنتهي أبدا ضد الشر ولكني أعرف من الذي يمكنني الاعتماد عليه
    Ve bu süreç şüpheyle birlikte gidiyor, onunla Hiç bitmeyen bir sohbet ve bazen ona karşı bilinçli bir meydan okuma içeriyor. TED وهو يمضي يدا بيد مع الشك، في حوار لا ينتهي معه، وأحيانا في تحد واع له.
    Gelmiş geçmiş en büyük tehlike Hiç bitmeyen tehlikedir. Open Subtitles الخطر الأعظم للجميع هو الخطر الذي لا ينتهي
    Güneşin etrafındaki Hiç bitmeyen yolculuğumuzda seneler senelere, tecrübeler tecrübelere eklendi. Open Subtitles عام بعد عام ، خبرة تضاف لخبرة خلال رحلتنا الغير منتهية حول الشمس
    Bize Hiç bitmeyen hayat bahşedildi. Open Subtitles لقد أعطينا الحياة الغير منتهية
    "Kötü"nün zıttı olan "iyi" olarak değil, çünkü bu Hiç bitmeyen bir tartışma. TED لا الخيّر عكس السيء، لأن تلك مسألة لا تنتهي أبدًا.
    Anlamadığım şey, burada sizin şikayetlerinizle, tehditlerinizle Hiç bitmeyen fasulye saymalarınızla başa çıkacak birinin neden olmadığı. Open Subtitles ما لا أفهمه هو لماذا لا يُوجد أحد هُنا يتعامل مع معايبك وتهديداتك، وحساباتك الوهمية التي لا تنتهي.
    Hayatınız kaçırılan fırsatlarla dolu Hiç bitmeyen bir dizi gibi. Open Subtitles حياتك هي حلقات لا تنتهي من الفرص الضائعة
    Hayır, yemek yapmayı keşfettiğinden beri hayatımız Hiç bitmeyen Master Chef bölümüne döndü. Open Subtitles كلّا، منذ اكتشفت الطهي... وأنت تعيش حلقة لا تنتهي من برنامج أستاذ الطهي.
    Hiç bitmeyen berbat bir gösteri gibi, Open Subtitles يبدوا الأمر وكأنه نوع من المسلسلات التي لا تنتهي..
    Kentin Hiç bitmeyen gürültüsüyle... kentin akıntısıyla sürükleniyoruz. Open Subtitles ‫محاطة بـ ‫بضجيج البلدة الذي لا ينتهي ‫تحمله بعيدا المدينة
    Hiç bitmeyen, hiç solmayan,... ve hiç elektriğini kaybetmeyen. Open Subtitles و لا يموت أبداً لا ينتهي أبداً لا يفقد جاذبيته
    Eğer anlaşırsak bu Hiç bitmeyen eziyet sona erecek. Open Subtitles حياتك لتشعر، لتتذوق لتلمس، لتكون هالكاً يمكنك أن تنهي عذاب لا ينتهي إذا وافقت على استعمال
    Bebek bezini Hiç bitmeyen bebek pisliği sosisine çeviriyor. Open Subtitles إنها تحول حافظة الأطفال إلى نقانق لا ينتهي من فضلات الأطفال
    Hiç bitmeyen bir sorgu gibi. Open Subtitles عليكَ أن ترى الأسئلة، إنه يسأل بكل رسالة مثل امتحان لا ينتهي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more