| Onu benden izin almadan buraya getirmeye hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك الحق في إحضارها إلى هنا بدون إخذ إذني |
| Bana bunu sormaya hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لديك الحق في ان تسألني عن ذلك |
| Burada olmaya hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ما لك حق تتواجد هنا |
| Bu halinle insanlara liderlik etmeye hiç hakkın yok, ve bunu sen de biliyorsun. | Open Subtitles | ليس لك الحق في قيادة أي واحد بهذه الطريقة وأنت تعرف ذلك |
| Bana müsrif demeye hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ليس لديكِ الحق ! بأن تدعيني بالمسرّفة |
| - Hem de hiç hakkın yok. | Open Subtitles | - ليس لديك أي حق . |
| Sakın bana öyle deme. Bana öyle seslenmeye hiç hakkın yok. Beni tanımıyorsun. | Open Subtitles | -لا تدعوني بهذا الاسم ليس لديك الحق في ذلك |
| Burada olmaya hiç hakkın yok, Blythe! | Open Subtitles | "بلايث" ما لك حق تتواجد هنا |
| Kontrol etmeye hiç hakkın yok. Bu benim hakkım! | Open Subtitles | ليس لك الحق بالتحكم فيها - إنه حقي منذ الولادة - |
| hiç hakkın yok. | Open Subtitles | ليس لك الحق على الإطلاق |
| Buraya paldır küldür girmeye hiç hakkın yok. Ben... | Open Subtitles | ليس لك الحق أن تقتحم المكان يمكنني... |
| Grace'e pahalı hediyeler vermeye hiç hakkın yok. | Open Subtitles | (ليس لديكِ الحق في إعطاء (غرايس هدايا باهظة الثمن |
| Buna hiç hakkın yok! | Open Subtitles | ليس لديك أي حق |