"hiç hoşlanmadım" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا أحب
        
    • لا يعجبني
        
    • لا تعجبني
        
    • لم يعجبني
        
    • لم أحب
        
    • لم تعجبني
        
    • لم أحبك
        
    • لا أحبّ
        
    • لا أحبّه
        
    • لاتعجبني
        
    • لا يعجبنى
        
    • لا أَحْبُّ
        
    • أنا أستاء من
        
    Hammond, senden hiç hoşlanmadım, ama akran bir polisin batışını görmekten nefret ediyorum, Open Subtitles هاموند , وأنا لا أحب لك, لكني أكره أن أرى ضابط زميل النزول,
    Biliyor musun küçük hanım, sesinin tonundan hiç hoşlanmadım! - Odana git. Open Subtitles أتعلمي ، ايتها السيده الصغيرة لا أحب بنره صوتك؟
    Bu Amerikalı'dan hiç hoşlanmadım! - Kiralık bir silahşör için fazla akıllı. Open Subtitles لا يعجبني ذلك الأمريكي انه اذكى من ان يكون قاتلا ماجورا
    Hayır, hayır. O çok çirkin bir köpek. Ondan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles لا, ذلك كلب غريب لا يعجبني ذلك الكلب أبداً.
    Bana bakışından hiç hoşlanmadım. Open Subtitles فالنظرات التي يرمقني بها هذا الشيء لا تعجبني
    Trevor'la biraz konuştuk, ve bana anlattıklarından hiç hoşlanmadım. Open Subtitles نعم , لقد تحدثت إلى تريفور و حقيقة لم يعجبني ما سمعت
    O adamdan hiç hoşlanmadım, ama bunu yapabileceğinden şüpheliyim. Open Subtitles لم أحب ذلك الرجل ولكن لا أشك بأنه قادر عالقيام بذلك
    Sesinizin tonundan hiç hoşlanmadım, ayrıca numaramı nereden buldunuz bilmiyorum ama onu alıp götünüze sokabilirsiniz, duydunuz mu beni? Open Subtitles لا أحب لهجتك في الحديث ولا أعرف كيف حصلت على رقمي ولكن يمكنك أن تدفعه في مؤخرتك هل تفهمني ؟
    Peter, dükkanı striptiz kulübüne çevirmişsin ve böyle olmasından hiç hoşlanmadım. Open Subtitles بيتر , لقد قمت بتحويل متجرنا إلى نادي للتعري و انا لا أحب كيف أصبح المتجر
    - Suçlandığım şeyden hiç hoşlanmadım. Open Subtitles ـ أنا لا أحب ما تمّ إتهامي به.
    Torunum üzgün olduğu için bu durumdan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles وأنا لا أحب أن تكون تانيا حزينه
    Bu fikirden hoşlanmadım. Hem de hiç hoşlanmadım. Open Subtitles لا أحب هذه الفكرة , لست من المشجعين لها
    Bu Amerikalı'dan hiç hoşlanmadım! - Kiralık bir silahşör için fazla akıllı. Open Subtitles لا يعجبني ذلك الأمريكي انه اذكى من ان يكون قاتلا ماجورا
    Ne olduğunu anlamadım ve bundan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles لم اتعرف علي ، وحقيقة لا يعجبني الامر فعلاً
    Biraz hızlı düşünsek iyi olur çünkü buradan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles أجل، لكن علينا أن نجد حلاً بأسرع ما يمكننا لأن لا يعجبني المكان هنا.
    Şapkandan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles ‎.أجل ، لا تعجبني قبعتك اللعينة
    Şapkandan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles أجل، لا تعجبني قبعتك اللعينة.
    Evet, Traver'la biraz konuştuk. Ve bana anlattıklarından hiç hoşlanmadım. Babanın hoşlanacağını da sanmıyorum. Open Subtitles نعم , لقد تحدثت إلى تريفور و حقيقة لم يعجبني ما سمعت
    Söylemem gerekir karnavallardan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles يجب أن أقول... لم أحب الكرنفالات ابداً. أجل.
    Dün bıraktığın sesli mesajındaki ses tonundan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles لم تعجبني عصبية كلامك على الرسالة الصوتية ليلة امس
    Gerçek şu ki; senden hiç hoşlanmadım. Open Subtitles الحقيقة هي، أنا لم أحبك أبدًا.
    Dinle, bunu yapmaktan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles أنا لا أحبّ فعل مثل هته الأشياء
    Çünkü bu kısmından hiç hoşlanmadım. Open Subtitles ذلك الجزء لا أحبّه
    Sidney Prescott özel görevinden hiç hoşlanmadım dostum. Open Subtitles تفاصيل سيدني بريسكات لاتعجبني يا رجل
    Buradan hiç hoşlanmadım. Open Subtitles هذا المكان لا يعجبنى
    Olayın gidişatından hiç hoşlanmadım. Open Subtitles أنا لا أَحْبُّ حيث أنَّ هذا يَذْهبُ.
    Bu sorgulama şeklinden hiç hoşlanmadım. Open Subtitles و أنا أستاء من كل هذه الأستجوابات؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more