Masa oyunlarını hiç sevmiyor. - Tamam. | Open Subtitles | هو لا يحب ألعاب الطاولة على الإطلاق ، لقد حاولنا ذلك |
O da benim gibi aspirini hiç sevmiyor. | Open Subtitles | وهو لا يحب ذلك الدواء مثلى تماما |
O da benim gibi aspirini hiç sevmiyor. | Open Subtitles | وهو لا يحب ذلك الدواء مثلى تماما |
Vay canına. Sahiden de beni hiç sevmiyor. | Open Subtitles | إنها لا تطيقني |
- Beni hiç sevmiyor. | Open Subtitles | -إنّها لا تطيقني . |
- Beni hiç sevmiyor. | Open Subtitles | -إنّها لا تطيقني . |
Birisinin onu takip edeceği fikrini hiç sevmiyor. | Open Subtitles | لا يحب تلك الفكرة أين يتتبعهم أحده. |
Bu hikâyeyi anlatmamı hiç sevmiyor. | Open Subtitles | لا يحب منّي أن أحكي هذه الحِكاية |
Şimdiki kocam Matthew'la tanıştığımda bu unvanı hiç sevmiyor, (Kahkahalar) Ama çok doğru. | TED | ثم، قابلت ماثيو، زوجي الحالي... الذي لا يحب هذا اللقب، (ضحك) مع أن اللقب دقيق جدًا. |
Rodney onun kızgın halini hiç sevmiyor! | Open Subtitles | لا يحب (رودني) (رمونا) عندما تصبح غاضبة |
Beni hiç sevmiyor. | Open Subtitles | انه لا يحب لي. |