Telaşlı bir gazetecinin teki hiç yoktan hikâye yaratmaya çalışıyor. | Open Subtitles | فقط صحفي متحمس, ويحاول أن يخترع قصة من لا شيء. |
Fazladan bir yaya geçidi alabilsek, hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | قد تحصل على معبر واحد حمار وحشي إضافية، أفضل من لا شيء. |
Ve düzüşüyoruz. hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | و من ثم فاننا نتضاجع أظن أنها أفضل من لا شيء |
hiç yoktan bu sözde görüntüleri uydurdu ve şimdi seni bunlarla ilgilenmeye zorluyor. | Open Subtitles | إنّه يأتي بتلك الرؤى من العدم. ثم جذبك إليه لتربط الرؤى مع بعضها. |
Fabrika işine benzemiyor ama hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | صحيح أنها ليست مثل العمل في المصنع ولكنها أفضل من لاشيء |
İlaç gibi bir şey olmayacak ama hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | لن تكون فى صف الصيدليات لكنها أفضل من لا شئ |
hiç yoktan sana hakaret ederler, beni ise döverler. | Open Subtitles | سَتُصبحُي مُهَانة وأنا ساضَرب بشكل غير ضروري |
İnan bana, adamın bu kadar parası vardı. hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | صدقني كان ذلك كلّ ما كان مع الرجل إنه أفضل من لا شيء |
Bence hiç yoktan iyi falan değil, seni kahrolası aptal. | Open Subtitles | ماذا عن هو ليس أفضل من لا شيء أنت غبي جدا؟ |
O şey bir daha meydana çıkarsa... elimde sivri bir şey olması hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | ذلك الشيء سيظهر ثانية أنا أفضّل أن آخذ عصا حادّة في يدّي أفضل من لا شيء على الإطلاق. |
O dört adam bu kasabayı hiç yoktan var etti. | Open Subtitles | بنى هؤلاء الرجال الأربعة هذه البلدة من لا شيء. |
Acil durumlar için alınmış bir önlem; ancak hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | ،إنه مجرد إجراء للطوارئ و لكنه أفضل من لا شيء |
Yani, 10.000 papel de hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | أقصد أن 10 الآف .دولار هي أفضل من لا شيء |
hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | أوكي، إنتظر لحظه، الآن. إنها أفضل من لا شيء. |
Demek uçağımız bu. 1. sınıf sayılmaz ama hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | لذلك هو مطيتنا ليست رحلة من الدرجة الأولى بالطبع لكنها أفضل من لا شيء |
Ama bundan da öte bugün, burada, hiç yoktan ortaya çıkardığınız şey büyüleyiciydi. | Open Subtitles | و الاهم من ذلك ما أحدثتوه هنا , اليوم من لا شيء كان مثيراً |
hiç yoktan ortaya çıkıyor ve kızın olduğunu mu söylüyor? | Open Subtitles | إذن ، هذه الفتاة تظهر من العدم وتخبركَ أنها إبنتكَ؟ |
Yarın, senin hiç yoktan çıkardığın bir şey gerçek olacak. | Open Subtitles | في الغد، ذلك الشيء الذي تخيلتهِ من العدم سيصبح حقيقة. |
Biraz ağır ama kendinizi müdafaa etmek için hiç yoktan iyidir. | Open Subtitles | أعلم أنّها ثقيلة، لكنّها أفضل من لاشيء حال وددت الدفاع عن نفسك |
Her gün hiç yoktan bir şeyler yapıyorum ama siz,.. ...çene yapıp duruyorsunuz. | Open Subtitles | انا اصنعُ طعاماً من لاشيء وكليوميذوقةكلفمبشهية . |
Şey her şey göz önüne alındığında, bir sağ kol hiç yoktan iyidir, sanırım... | Open Subtitles | حسناً، نظراً للوضع الحالى، فان ذراع يمنى أفضل من لا شئ على الاطلاق |
hiç yoktan sana hakaret ederler, beni ise döverler. | Open Subtitles | سَتُصبحُي مُهَانة وأنا ساضَرب بشكل غير ضروري |
Kelimenin tam anlamıyla, hiç yoktan su yaratabilirler. | TED | يمكنهم حرفياً أن يصنعوا المياه من الهواء. |