"hiçbir şeyim yok" - Translation from Turkish to Arabic

• ليس لدي ما
• ليس لديّ ما
• ليس لدي شيء
• ليس لدي أي شيء
• لا أملك شيئاً
• ليس لدي شئ
• لا أملك أي شيء
• ليس لديّ شيء
• لم أحصل على شيء
• ليس عندي شيء
• يوجد لدي شيء
• ليس لديّ شئ
• لا أملك شيئا
• لا شئ لدي
• كل ما أملك

Söyleyecek hiçbir şeyim yok. Sadece lafını burada kesmek istedim.
ليس لدي ما اقوله انا فقط اردت ان اوقفك هناك

Bu dosyaları gözden geçirene kadar konuşacak hiçbir şeyim yok.
ليس لدي ما أتحدث بشأنه حتى أعيد قراءة هذه الملفات

Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
ليس لديّ ما أقول إعتقدتُ أنّك ستقاطعينني

Lütfen beni mecbur etme. Sana karşı hiçbir şeyim yok.
من فضلكِ لا تضطريني لفعل هذا ليس لدي شيء ضدكِ

Arkamda bırakacak bir şey kalmadı. hiçbir şeyim yok artık.
ليس لديّ شيء لأعود إليه الآن ليس لدي أي شيء

Yine de hâlâ hiçbir şeyim yok.
،لكن بطريقة أو بأخرى لازلت لا أملك شيئاً

Kaybedecek hiçbir şeyim yok, yani gidip o şeyle savaşacağım.
ليس لدي شئ لأخسره لذلك انا سوف أذهب واقاتل ذلك الشئ

- Söyleyecek hiçbir şeyim yok. - Demek aynı durumdayız.
ــ ليس لدي ما أقوله ــ ولا أنا أملك شئ، كلانا لا يملك شئ ليقوله

Öyleyse, boşa zaman harcamayalım. Onunla ilgili tartışacak hiçbir şeyim yok.
دعني أوفر عنك العناء ليس لدي ما أناقشه في شأنه

Zayıf bir ihtimal, fark yaratabilir ve çünkü kaybedecek hiçbir şeyim yok.
الاحتمال البعيد الذي يمكن ان يحدث اختلافا و لانني ليس لدي ما اخسره

İlk ben başlıyorum çünkü saklayacak hiçbir şeyim yok.
سأبدأ أنا الأولى لأنّه ليس لديّ ما أخفيه.

Dolabımdaki bütün giysilerimden nefret ediyorum ya. Okula Dönüş partisi için giyebilecek hiçbir şeyim yok.
أكره كلّ ما في خزينة ثيابي ليس لديّ ما أرتديه لحفل العودة إلى الديار

Hayır, gidemeyiz. -Giyecek hiçbir şeyim yok.
على أية حال ليس لديّ ما أرتديه لذا..

Acele etsek iyi olur çünkü Noel ağacında hiçbir şeyim yok.
الأفضل أن نسرع لأنه ليس لدي شيء تحت شجرة العيد

O muhabirlerle yüzleşemem. Söyleyecek hiçbir şeyim yok.
لا يمكنني مواجهة أولئك الصحفيين، ليس لدي شيء أقوله

Bİr kutu dolusu fransızca kitap ve bu ev dışında hiçbir şeyim yok.
‫باستثناء صندوق مليء بالكتب الفرنسية ‫وهذه الشقة ، فأنا ليس لدي أي شيء

Ama sonra şu hale gelmeye başlar: "20'li yaşlarım neredeyse bitiyor, ve elimde yaptığım hiçbir şeyim yok.
لكن بعد ذلك يتغير الأمر إلى التالي: "إن مرحلة العشرينات قد شارفت على الانتهاء، و لا أملك شيئاً لأثبته لنفسي."

- Sizin için hiçbir şeyim yok, Madame.
ليس لدي شئ يخصكِ .. لا شئ هل تسمعين ؟

Will bunu şimdi ve burada konuşacağız, çünkü benim saklayacak hiçbir şeyim yok.
لا , لا تستطيع سوف نتحدث عن ذلك هنا و الآن لأنني لا أملك أي شيء لأخفيه

Gör bak, hiçbir şeyim yok. Biraz fıstık ezmesi ister misin?
لم أحصل على شيء أتريدين بعضاً من زبدة الفستق؟

-Giyecek hiçbir şeyim yok.
ليس عندي شيء مناسب ألبسه

Bu yüzden raporlayacak hiçbir şeyim yok.
ولذلك لا يوجد لدي شيء لأبلغ عنه

Her gün, her yerde. Gayet sağlıklı ama ona söyleyecek hiçbir şeyim yok.
في كل مكان , كل اليوم و هو بصحة جيدة , و ليس لديّ شئ لأقوله له

Sen gelmeden, hiçbir şeyim yok diyordum ama şimdi başka bir şey istemiyorum.
قبل مجيئك ظننت أننى لا أملك شيئا و لكن الأن لا اريد أى شىء

hiçbir şeyim yok ki benim.
لا شئ لدي

Şimdi hiçbir şeyim yok.
الآن خسرتُ كل ما أملك.