"hikayesi var" - Translation from Turkish to Arabic

    • هناك قصة
        
    • لديه تاريخ
        
    • لديه قصة
        
    • لدينا قصص
        
    • لديها قصة
        
    • قصة لك
        
    • لديه قصّة
        
    • لها قصة
        
    Bu konuda lösemiden kurtulan küçük bir kızın müthiş bir hikayesi var. Kanını alıyorlar, düzenliyorlar ve CRISPR öncüsü ile geri koyuyorlar. TED هناك قصة رائعة عن طفلة صغيرة أنقذت من سرطان الدم عن طريق أخذ دمها بالكامل وتعديله ثم إعادته بواسطة مركب طليعي لكريسبر.
    Yazar olmak için tıp fakültesini nasıl bıraktığımın üzücü bir hikayesi var. Open Subtitles فلنى,هناك قصة حزينى عن كيفية فشلى فى كلية الطب وبدأى لإمتهان الكتابة
    Onun kamyonlara ait bir hikayesi var, sahilin yukarısından aşağıya doğru kovanları taşımış. TED وكان لديه تاريخ مع هذه الشاحنات ، لنقل النحل صعودا وهبوطا على الساحل.
    Konuyu açıklayan bir hikayesi var ama gerçekleri nasıl test edeceğimizi bilmiyorum. Open Subtitles لديه قصة قد تفسر هذا إنني لست متأكداً بشأن كيفية أختبار الحقائق
    Bunun da bir hikayesi var. White Plains deposundan buraya kadar gemiyle taşındı. Open Subtitles حسناً هذه لديها قصة, أعني أنه تم نقلها من السهول البيضاء
    Bir hikayesi var. Open Subtitles هذه قصة لك
    Buraya indiğinde gördüğün herkesin bir hikayesi var bu yüzden metroya bayılıyorum. Open Subtitles هذا ما أحبّه في قطار الأنفاق -هنا في الأسفل ، الجميع لديه قصّة -أنظر
    Harika bir hayat hikayesi var ve kesinlikle çok rahat ve güvenli hele de o durumda birine göre Open Subtitles لها قصة حياة رائعة وهي مستعدة وواثقة لأقصى درجة
    Aslında bunun bir hikayesi var. Open Subtitles تعلمون، في الواقع، هناك قصة أن يذهب مع هذا.
    O kabın içindeki her parçanın bir hikayesi var. Hadi dostum. Open Subtitles هناك قصة لكل قطعة حلي على هذه الصينية
    Bu ismi nasıl aldığına dair komik bir hikayesi var. Open Subtitles هناك قصة طريفة حول هذه التسمية
    Karısı ve çocuğu yok. Trajik bir hikayesi var. Open Subtitles ليس لديه زوجة أو أطفال كان لديه تاريخ مأساوي
    Evet ben de tamamen aynı şeyi düşündüm. Ve aslında bir hikayesi var. Open Subtitles أجل ، كان لدي التفكير نفسه، و لأكون صريحه، كان لديه تاريخ
    Tamamen acısız bir işlem için hastayı uyutmanın özel bir nedeni var mı? Adamın ameliyatlar esnasında şiddetli çıkışlar yapma hikayesi var. Evet, televizyonda. Open Subtitles هل من سبب جعلكَ تنوِّم مريضاً من أجل إجراء غير مؤلم أبداً؟ الرجل لديه تاريخ من الثورات العنيفة خلال الإجراءات الجراحية أجل، على التلفاز
    New York'ta herkesin son derece etkili olayla çerçevelenen bir 11 Eylül 2001 hikayesi var. TED وفي نيويورك، كل شخص لديه قصة هذا يحيط بذاك ويؤثر عليه بشكل كبير حدث هذا في سبتمر 11 عام 2001
    Şey, ayrılırken bu beyle karşılaştık ki, kendisinin ilginç bir hikayesi var. Open Subtitles كنا في طريقنا للمغادرة، عندما صادفنا هذا السيد والذي لديه قصة مثيرة للاهتمام ليرويها
    Artık anlatacak bir hikayesi var. Open Subtitles اعطه قطع من الذهب ,ارسله إلى بيته لديه قصة ليقصها
    Her elin bir hikayesi var derdi. Open Subtitles وكان يقول كل جهة لديها قصة.
    Caroline'nın zor bi hikayesi var Open Subtitles كارولين لديها قصة حياة صعبة
    Bir hikayesi var. Open Subtitles هذه قصة لك
    Buradaki herkesin, Shi Kai gibi bir hikayesi var. Open Subtitles كل فرد منهم لديه قصّة مثل (شاي كاي)
    Buradaki her lekenin bir hikayesi var. Open Subtitles كل بقعة منهم كان لها قصة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more