Seni kışkırtmaya çalışıyor. hislerinin yargı gücünü etkilemesine izin verme. | Open Subtitles | هوّني عليكِ، إنّها تؤثّر بكِ لا تدعي مشاعرك تضلّل حكمتك |
Mia'ya olan hislerinin kaynağı ödip kompleksinden başka bir şey değil. | Open Subtitles | مشاعرك لميا تأتي من عقدة أدبيل الطبيعية تماماً |
Her zaman kendi hislerinin anlaşılmasını istiyorsun. Benimkiler? | Open Subtitles | دائماً أردت أن تفهم مشاعرك , ولكن مشاعري الطفولية أنا ؟ |
Ama bu hislerinin çıkış noktası yok, yani beni kullanıyorsun... | Open Subtitles | ولكن ليس لديكَ منفذ لتلكَ المشاعر لذا أنتَ تستخدم مشاعري |
Bir kişinin termal görseli üzerinden hislerinin dürüstlüğünü izlemek birinden hoşlanmak ve aşık olmak konusunda yeni bir sayfa açacaktır. | TED | فتتبّع صدق المشاعر في صورة الشخص الحرارية قد يشكل حلقة جديدة في معرفة كيف نقع في الحب ونرى الانجذاب بين الآخرين. |
Sana tamamen âşık olduğum tüm bu zaman boyunca bana karşı olan hislerinin gerçek olduğunu bilmek. | Open Subtitles | لأنّي ظننت حينما كنتُ مغرمًا بكِ من أعماقي، أنّ مشاعركِ نحوي حقيقيّة |
Dünyanın normal düzeyden 3.3 kat daha yukarı bir seviyede hislerinin olduğunu görüyoruz. | TED | نرى أن العالم يستخدم مشاعراً أكثر ب 3.3 مرة من المستوى العادي الآن. |
Yapman gereken, negatif hislerinin ne olduğunu... ve bundan sonra Doktor Brennan'ın baskınlığını anlamak... | Open Subtitles | مايجب أن تفعله هو التعرف على مشاعرك السلبية لميدان عمل د.برينان |
Kıza olan hislerinin, bu işe engel olmayacağını söylemiştin. | Open Subtitles | لقد أكدت لي أن مشاعرك تجاه هذا الفتاة لن تقف حائلاً |
Burda önemli olan, hislerinin kazanma hırsının önüne geçmesine izin vermemelisin. | Open Subtitles | ما أقصده هو ، لا تدعي مشاعرك تقف بطريقك للفوز |
hislerinin gerçek olmadığını söylemiyorum, tatlım. | Open Subtitles | أنا لا أقول أن مشاعرك ليس حقيقية, ياحبيبتي |
Ama meğer seviştiğin kişi oymuş. Ve o ana kadar yaptıkların hislerinin gerçek olduğunu kanıtlamaktan başka bir şey değilmiş. | Open Subtitles | لكن إتضح أنه هو وكل ما فعلته هو إثبات أن مشاعرك حقيقية |
İyi olduğuna sevindim. Ve hislerinin gerçek olduğunu anlamıştım. | Open Subtitles | أنا مسرورة لأنّك بخير و أستطيع رؤية صدق مشاعرك |
Bana olan hislerinin gerçek olduğunu biliyorum çünkü yaptığın tüm şeyler gerçek. | Open Subtitles | وأعلم أن مشاعرك تجاهي حقيقية لأن كل ما تفعله حقيقي |
Bu ayrıca, sana karşı hâlâ hislerim olduğunu ve senin de bana karşı hislerinin olması gerektiğini gösterir, aksi halde burada olmazdın, değil mi? | Open Subtitles | وأيضاً يوضح أني لازلت أكن لكِ المشاعر, ولابد أنكِ تبادلينني نفس المشاعر أيضاً |
Gerçek bir kahramanın sınavı hislerinin üstesinden gelmektir, görmezden gelmek değil. | Open Subtitles | اختبار البطل الحقيقي في صراعه مع المشاعر وليس في تجنبها. |
Görevini hislerinin önüne koymadığın sürece, kral olmaya hazır olmadığın aşikâr. | Open Subtitles | حتى تقدم الواجب على المشاعر,فأنت بشكل واضح لست مستعداً لكي تكون ملكاً |
İlk doz DNA'ları ile oynamaya başlıyor ve yavaşlayan metabolizmaları kilo almalarına ve hislerinin körelmesine neden oluyor ki bu onları umursamaz yapıyor. | Open Subtitles | عندما تدخل أول جرعة أجسادهم، فإنها تختلط بحمضهم النووي وتقوم بإبطاء عملة الأيض مما يسبب زيادة في الوزن وخمول المشاعر |
Bu canavara karşı hislerinin gerçek olduğuna cidden inanıyor musun? | Open Subtitles | أتظنين حقاً أن مشاعركِ نحو ذلك، ذلك الوحش حقيقية؟ |
hislerinin düzelmesi için kendine biraz zaman tanımalısın, tamam mı? | Open Subtitles | عليكِ منح نفسكِ وقتا لتفهمي ماهية مشاعركِ ,إتفقنا ؟ |
Yakalanmanın sebebi de, patronuna karşı hislerinin olduğunu fark etmendir. | Open Subtitles | سبب القبض عليك هو اكتشافك بأنك تكن مشاعراً لرئيستك |