Başka hiç kimsenin anlayamayacağı bir şeyi anlıyormuş gibi hissedersiniz. | Open Subtitles | تشعر و كأن كلاكما فقط تفهمون شيئاً لا يفهمه الآخرون. |
Yiyeceğe ihtiyacınız olduğunda ne hissedersiniz? | TED | إذا كنت في حاجة للطعام، ما الذي تشعر به؟ |
Sekse ihtiyacınız varsa ne hissedersiniz? | TED | إذا كنت في حاجة لممارسة الجنس، ما الذي تشعر به؟ |
Karaktere duygusal bir yakınlık hissedersiniz, çünkü hissettiğiniz şey fiziksel yakınlıktır. | TED | وتشعر بقرب عاطفي للشخصية لأنك تشعر بِقٌربهم الجسدي. |
Gerçi, çok yerseniz iğrenç hissedersiniz. | TED | ولكن إن أكلت كثيراً, ستشعر بأنك ممتلئ وشره. |
Şimdi size bir sorum var -- aslında tam da size, çünkü yakındasınız: Duygusal olarak -- Yanıldığınızda nasıl hissedersiniz? | TED | دعوني أسئل الاشخاص هنا سؤالا.. لا .. دعوني اسئل الاشخاص هنا .. انهم اقرب .. كيف هو شعوركم .. عندما تخطئون |
Bir arkadaşınız uzaklara gittiğinde ya da evcil bir hayvanınız öldüğünde üzgün hissedersiniz. | TED | تحسّ بالحزن عند فراقك لصديق أو عند موت حيوانك الأليف. |
hissedersiniz, bilirsiniz, tümüyle korunmuş bir şuura sahipsinizdir ancak bunu belli etmeniz çok indirekt yoldan olur. | TED | تشعرون, كما تعلمون, بان لديكم عقل واعي تماما يمكنكم استرجاعه بطريق غير مباشرة. |
İşinizin ilk haftanızda üniformanızı kaybedersiniz kendinizi nasıl hissedersiniz? | Open Subtitles | وماذا سيكون شعورك إذا فقدت زيك بعد أسبوع من إستلامك العمل |
endişelerinizi saygıyla kabul ediyorum belki yaram ve gemiyi tanıyan biri bana eşlik ederse daha rahat hissedersiniz. | Open Subtitles | أنا أقر وأحترم قلقكما ربما ستشعران بثقة مزيدة إن كنت مرافقاً لشخص لديه إلمام بكل من المركبة وإصابتي |
Ancak kalktınız mı, harika hissedersiniz. | TED | ولكن ما إن تغادره حتى تشعر بأنه شيء رائع. |
Bu nedenle biriyle seviştikten ardından ona karşı bu kadar güçlü bir kozmik birliktelik duygusu hissedersiniz. | TED | لهذا السبب تشعر بالإتحاد الكوني مع شخص ما بعد أن تمارس معه الجنس. |
Bulantınız ve başağrınız olabilir, kaslarınız kasılıyormuş gibi hissedebilirsiniz ve kemikleriniz gerçekten kırılıyormuş gibi hissedersiniz. | TED | من الممكن أن تصاب بالغثيان والصداع ومن الممكن أن تشعر بأن عضلاتك تتقلَّص وبإمكانك أن تشعر حقًا وكأن عظامك تتكسر. |
Kırıkkemik ateşi diye adlandırılır, çünkü, öyle hissedersiniz. | TED | إنه يسمى حمى تَكَسُّر العظام، لأن هذا ما تشعر به. |
Acı biber yerken neden ağzınız yanıyormuş gibi hissedersiniz? | TED | لماذا تشعر وكأن فمك يحترق عندما تأكل الفلفل الحار؟ |
Aynı zamanda sizi mahmur bırakır, ve iştahınızı kaybedersiniz, ve susuz hissedersiniz. | TED | كما أنه يجعلك تشعر بالنعاس، وتفقد عندها شهيتك في الطعام أو الشعور بالعطش. |
Keşke ben de yapabilseydim kafanızda kanın kaynaması ve gözlerinizin yuvalarından fırlamasını hissedersiniz. | Open Subtitles | أتمني ان أفعل هذا عندما الدم يغلي في رأسك وتشعر أن عينيك تبرز من تجويفهم |
Sevgiliniz sizi öptüğünde dizinizin arkasında travma hissedersiniz. | Open Subtitles | يقبلك عشيقك وتشعر بآلام خلف ركبتيك |
Bu gün, bir yüzyıl sonra, eğer doğada neler olduğuna bir şekilde dikkat ediyorsanız, bu sarsılmayı daha yoğun hissedersiniz. | TED | اذا الآن، وبعد قرن، اذا كنت ابداً مهتماً بما يصبح للبيئة ستشعر بهذا الشعور المقلق بشكل أكثر قوة. |
Cevap verdiğiniz soru tam olarak: Yanıldığınızı farkettiğinizde nasıl hissedersiniz? | TED | انتم تجيبون على السؤال .. ما هو شعوركم عندما تدركوا انكم مخطئون ؟ |
Fiziksel bağlantıdan bahsetmişken, oksitosin hormonunu severim, oksitosin salgılarsınız ve salondaki herkes ile bağlı olduğunuzu hissedersiniz. | TED | بمناسبة الحديث عن الاتّصال الجسدي، تعلمون أنّني أحبّ هرمون الأكسيتوسين، يقع إفراز الهرمون، و تحسّ بالارتباط مع الجميع بالغرفة. |
Bir an durun ve bir nefes alın ve düşünün, o anda nasıl hissedersiniz? | TED | توقفوا للحظة فقط وخذوا نفسا وفكروا كيف تشعرون الآن؟ |
Aynı adam başkasına saldırsa ne hissedersiniz? | Open Subtitles | كيف سيكون شعورك إذا قام الرجل ذاته... بمهاجمة شخص آخر؟ |
Duş alıp, temiz kıyafetler giyerseniz, daha iyi hissedersiniz. | Open Subtitles | ستشعران بتحسن بعد الاستحمام وارتداء ملابس جديدة |