"hissediyorlar" - Translation from Turkish to Arabic

    • شعروا
        
    • ويشعرون
        
    • يشعرن
        
    • تجعلهم يشعرون
        
    • يشعرون بالأمان
        
    • يحسون
        
    • يَشْعرونَ
        
    • إنهم يشعرون
        
    • انهم يشعرون
        
    Askeri birliklerimiz son birkaç gündür bu konaklarda kalıyor ve sizin de fark ettiğiniz gibi kendilerini tam olarak evlerinde hissediyorlar. Open Subtitles أمضت القوات آخر الأيام في هذه القصور الصغيرة ويمكنك معرفة ذلك أنّهم شعروا كأنّهم في منازلهم
    Aslında yok, ama şu çocuklar dün geceki düğünden sonra hayli kötü hissediyorlar. Open Subtitles حسناً, لا يوجد, لكن اولئك الفتية قد شعروا بالتعب بعد زفاف البارحة,
    Partnerleri ve kendileriyle bir bağ kopukluğu yaşamış gibi hissediyorlar. TED ويشعرون أنّهن فقدن الصلة مع شركائهن وأنفسهن.
    Evet. Bence hepsi ölümünden dolayı suçlu hissediyorlar. Open Subtitles . أجل، أعتقد أنّهن يشعرن بالذنب بسبب موتِها
    İki, yabancıları umursuyorlar diye iyi biri gibi hissediyorlar. Open Subtitles اثنان : تجعلهم يشعرون بأنهم أشخاص صالحين لأنهم يهتمون بالاشخاص الغرباء
    Hepsi tanıyor seni.Sen oradayken kendilerini görünmez hissediyorlar. Open Subtitles وهم جميعا نعرف اسمك. انهم يشعرون بالأمان عندما أنت هناك.
    ya da çocukların çok uzun zaman hareketsiz oturmalarını mı istiyoruz, ve erkek çocukların kendilerini beceriksiz hissediyorlar? TED أم ذلك بسبب أن الأطفال يقضون أوقات طويلة ، حيث أن الأولاد يحسون أو يميلون للفشل ؟
    Köylüler onları hiç dikkate almadığınızı hissediyorlar. Open Subtitles الفلاحون يَشْعرونَ أنت لَيْسَ لَكَ إعتبارُ لهم.
    Bunu ya sömürmeye ya da değiştirmeye mecbur hissediyorlar, bu yüzden hızlı değişen dünyamızda zayıf noktaları buluyorlar. TED إنهم يشعرون بأنهم مجبرين إما على استغلاله أو محاولة إصلاحه، وهكذا يكتشفون مناطق الضعف في عالمنا المتغير بسرعة.
    Düşüyor gibi hissediyorlar, yani bunu umursamamanız lazım. TED انهم يشعرون انهم يسقطون، لذا سوف يتوجب عليك تخطي الأمر.
    İnsan elinin dokunuşunu ilk defa hissediyorlar. Open Subtitles إنَّها المرَّة الاولى التي شعروا فيهابلمسةاليدالبشرية.
    Nasıl yaptıklarını anlatamıyorlar, ama soğuk hissediyorlar, soğuğu hissediyorlar ve sıklıkla hatalı değil haklıydılar. TED لايستطيعون التفسير لك كيف قامو بذلك, لكنهم يمكنهم الشعور ببرد, لقد شعروا ببرودة, وهم على صوب بصورة اكبر من ان يكونوا على خطأ.
    Enselerinde olduğumuzu hissediyorlar. Enselerinde miyiz sence? Open Subtitles إنهم يسرعون لقد شعروا بإقترابنا منهم
    Çocuklar buraya tek tek gelmiş ve ateşin etrafında toplanmışlar, kendilerine olaya dahil hissediyorlar. Open Subtitles هؤلاء الفتية، جميعهم يأتون وحدهم، ويتجمعون في حلقة، ويشعرون فجأة بشملهم.
    Çok iyi bir iş çıkarıyorlar çünkü onların çocukları onların yemeğini yiyor, fakat daha önemlisi ilk kez saygı görüyorlar, ve işe yarar birşey yaptıklarını hissediyorlar. TED ويقومون بعمل رائع لأن أطفالهم يأكلون هذا الأكل كذلك ولكن ما هو أهم أنها أول مرة ينالون الإحترام ويشعرون بأنهم يقومون بشئ جدير بالإهتمام
    Evet. Bence hepsi ölümünden dolayı suçlu hissediyorlar. Open Subtitles . أجل، أعتقد أنّهن يشعرن بالذنب بسبب موتِها
    Kadınlar ona özel hayatlarını açacak kadar rahat hissediyorlar, güvensizliklerini anlatıyorlar ve o da kurbanlarını kontrol için bunları kullanıyor. Open Subtitles النساء يشعرن بالارتياح و يطلعونها على تفاصيل حياتهن الخاصة ويكشفون لها تفاصيل على مايجعلهن لا يشعرن بالأمان وهي تستعمل هذا لاحقا لتتلاعب بهن
    Bayılıyorlar. Kendilerini egzotik hissediyorlar. Open Subtitles نعم يحبونه، تجعلهم يشعرون بالندرة
    Hepsi tanıyor seni.Sen oradayken kendilerini görünmez hissediyorlar. Open Subtitles وهم جميعا نعرف اسمك. انهم يشعرون بالأمان عندما أنت هناك.
    Amerika'daki Müslümanlar dinlerini yaşarken, kendilerini, bir çok Müslüman ülkeye göre daha özgür hissediyorlar. Open Subtitles المسلمون هنا فى أمريكا يحسون بأنهم أحرارا فى ممارسة شعائرهم الدينية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more