| Eskiden bundan çekinirdim ama artık "Selam, adın ne?" demeye öylesine hazır hissediyorum ki. | Open Subtitles | كنت اخاف من ذلك، الآن حقاً اشعر انني مستعد مرحباً، مااسمكِ؟ وانا كذلك اشعر ان كان هناك فريق للسوفت بول |
| Kendimi o kadar suçlu hissediyorum ki aynada yüzüme bakamıyorum. | Open Subtitles | اشعر انني مذنب جدا ، لا اقدر حتى انظر لنفسي في المرآة |
| Öyle hissediyorum ki sanki... canını yaktığım tüm insanlara tek tek gidip onlardan özür dilemeliyim. | Open Subtitles | أشعر بأن عليّ أن أذهب إلى جميع من أسأت إليهم وأخبرهم بأسفي. |
| Öyle hissediyorum ki benim evlilik maceram oldukça farklı olacak. | Open Subtitles | ..وفي جميع الأحوال إنني أشعر بأن الزواج التقليدي سوف يكون .مغامرة مختلفة |
| * Çünkü kendimi öyle hissediyorum ki * | Open Subtitles | * أجل، أجل، أجل * * لأنك تجعلني أشعر وكأني * |
| * Çünkü kendimi öyle hissediyorum ki * | Open Subtitles | * أجل تجعلني أشعر وكأني * |
| Cam, kendimi öylesine özgür hissediyorum ki. | Open Subtitles | ..أنا فقط أشعر إني حر |
| O kadar sıkışmış hissediyorum ki başkalarının söyleyecekleri yüzünden istesem de buradan ayrılamıyorum. | Open Subtitles | اشعر انني محاصرة جدا وليس هناك مجال ان اغادر حتى لو انني اريد بسبب ما سيقوله الجميع |
| hissediyorum ki, ölüm son rüya olacak. | Open Subtitles | أشعر بأن الموت سيكون الشيء الأخير |
| Efendim, eğer burada kalırsanız hissediyorum ki bu yer mirasınıza değer katacak. | Open Subtitles | -سيدي ، أشعر بأن بقائك هنا -سيضيف قيمة تراثية للمكان |
| Ve ben de bir şekilde hissediyorum ki, onun yanında olmam gerektiğini hissediyorum. | Open Subtitles | وفي بعض المرّات أشعر بأن... أشعر بأن عليّ فعل الصواب منها. |
| * Çünkü kendimi öyle hissediyorum ki * * Öyle hissediyorum ki * | Open Subtitles | * لأنك تجعلني أشعر وكأني * |
| * Çünkü kendimi öyle hissediyorum ki * | Open Subtitles | * أجل تجعلني أشعر وكأني * |
| Öyle aciz hissediyorum ki. | Open Subtitles | أنا فقط أشعر بالعجز الشديد |
| Bilmiyorum. Ben sadece... hissediyorum ki o... | Open Subtitles | لا أعلم ، أنا فقط أشعر كأنها |