Elbette ki birçok yatırımcı değerli hisseleri satmaya ve kişisel çıkarını gözetmeye hazırdır. | TED | وبالطبع، العديد من المستثمرين على استعداد لبيع أسهم ذات قيمة والسعي وراء اهتماماتهم الشخصية. |
hisseleri yaklaşık üç şiline almış ve sonra gerçek rapor çıktığında hisseler tekrar 20 civarına çıktı. | Open Subtitles | أحضرت أسهم قدرها 3 شلنات لتبيعها في اليوم التالي لظهور التقرير الحقيقي، حين ترتفع مجدداً لتصبح عشرون |
Firma, sirketi halka açarken biz ilk ücreti ayarlayip sonra da bu hisseleri arkadaslarimiza geri satardik. | Open Subtitles | بينما كنا نبيع أسهم الشركة وضعنا السعر الأساسي لكي تباع لأصدقائنا |
Sonra ilginç bir hamleyle şirket,hisseleri düşük fiyattan geri aldı. | Open Subtitles | و في تعامل غير معتاد قامت الشركة بشراء الأسهم ثانية |
Emeklilik fonu temsilcisinin bana anlattıklarına göre tütün şirketleri benim portföyümün uluslararası hisseleri arasında yer alıyor. | TED | لذلك، ممثل الصندوق المهندم وضح لي أنه سيتم العثور على شركات التبغ في جزء الأسهم الدولية من ملف أعمالي. |
Güzel. Biocyte hisseleri tavanı delecek. | Open Subtitles | رائع , سترتفع أسهم بيوكيت كثيرا خلال أسابيع |
Firma, sirketi halka acarken biz ilk ucreti ayarlayip sonra da bu hisseleri arkadaslarimiza geri satardik. | Open Subtitles | بينما كنا نبيع أسهم الشركة وضعنا السعر الأساسي لكي تباع لأصدقائنا |
Eğer şirket iyi gidiyorsa, hisseleri alıcıların ilgisini çeker ve bu da fiyatın artmasına sebep olur. | Open Subtitles | إذا كان التقرير جيّدا، فإن أسهم الشركة تجذب المشترين وسعرها يرتفع. |
Ama ne yazık ki bunlar özel hisse o yüzden biri satmaya gönüllü olmadıkça hisseleri satın alamazsın. | Open Subtitles | الآن, لسوء الحظ إنها أسهم خاصة لذا لا يمكنكم شراء الأسهم إلا إذا أراد أحدهم ان يبيع |
Toplum içinde görüşemeyeceğimize karar verdiğinden beri film şirketinin hisseleri en az yüzde 20 değer kazandı. | Open Subtitles | أقسم أنه منذ أن قررت أن لا نرى , معاً في العامة و أسهم الشركة ارتفعت حوالي 20 بالمئة |
MD hisseleri %12 artış gösterdi. Yatırımcılar da sektörün en güvenilir markasına rağbet gösteriyor. | Open Subtitles | وارتفعت أسهم فروعها الطبية بـ12 بالمئة، حيث أن المستثمرين يتحولون إلى العلامة الأقوى بالقطاع. |
Yemin ederim ki hormonlarım düzene girdiğinde Selpak'ın hisseleri dibi görecek. | Open Subtitles | أقسم لكم، عندما تتوازن نسبة هرموناتي، ستهوي قيمة أسهم المناديل الورقية بشكل كبير. |
Bu hisseleri Avrupa'daki liman ve kahvehanelerde satarak Hollandalı şirket, farkında olmadan dünyanın ilk borsasını icat etmiş oldu. | TED | ببيع تلك الأسهم في محال القهوة وموانئ الشحن عبر القارة، بذلك ابتكرت شركة الهند الشرقية الهولندية أول بورصة في العالم. |
Onun ihale teklifini reddetmenizi ve yönetimin hisseleri yeniden yapılandırması kararını vermenizi öneriyorum. | Open Subtitles | أوصّيكم بقوة برفض عرضه بالتصويت لصالح إدارة إعادة هيكلة الأسهم |
İşe yaramaz hisseleri almak için satıcı dul ve dişçi olursun. | Open Subtitles | فإتصالاتك البـاردة ستكون من نصيب الأرامل وأطباء الأسنان لشراء 20 سهم من بعض الأسهم اللعينـة |
Fakat zengin insanlar angarya hisseleri satin almazlar. Almazlar. | Open Subtitles | و لكن الأغنياء لا يشترون الأسهم الرخيصة لا يفعلون |
hisseleri almam için gereken parayla fabrikayı modernize edebilirim. | Open Subtitles | بالدولارات التي كلّفتني بهـا ، لشراء السهم أستطيع بهـا أن استحدث الكوكب |
Şeker şirketlerinin hisseleri değerlenmeye devam ediyor. | Open Subtitles | اسعار الاسهم لشركات السكر تستمر بالارتفاع |
NASDAQ üzerinde listelenmeyen sirketlerin yeterli sermayeleri yoktur. - iste onlarin hisseleri burada el degisir. | Open Subtitles | ليس لديها ما يكفي من رأسمال أسهمها يتم بيعها هنا |
Savaş zamanında, en azından yiyecek hisseleri vardı. | Open Subtitles | على الأقل كنا نحصل أثناء الحرب على حصص غذائية |
Bu davanın devam ettiği her gün Borns Tech hisseleri borsada ciddi bir yara alabilir bu durumda Amerika da yara alacaktır. | Open Subtitles | كلما طال بقاء القضية فهذه يخفض قيمة اسهم شركة "بورن" في البورصة وهذا يجعل امريكا ضعيفة |
Vohra endüstrisinin hisseleri 50 milyon. | Open Subtitles | اسهمك ستكون بقيمه 50 مليون دولار في صناعات فورا |
Darling Holding hisseleri dahil, Karen'ın sahip olduğu herşeye sahip olacak. | Open Subtitles | على كل ماتملكه بما في ذلك كل اسهمها في شركات دارلينج |
Şüpheli hisseleri aldıysa, paraya çevirecektir. | Open Subtitles | سيحول المشبه به ، أكس ، الصكوك الى أموال |
O hisseleri borsa kapanmadan önce almam lazım. | Open Subtitles | يتوجب أن أحصل على تلك الحصص في السوق قبل أن يتم الاغلاق |
Peki ya Bayan Thorne bunun senin şirketteki hisseleri eline geçirmen için yaptığın entrikanın bir parçası olduğunu biliyor mu? | Open Subtitles | أهي تعلم أنها مجرد جزء من مخططك لتستطيع التصرّف في أسهمك بالشركة؟ |
Ama bu arada hisseleri tüm zamanların en düşük seviyesindeydi. | Open Subtitles | في تلك الأثناء، كانت أسعار أسهمهم في أدنى مستوى لها! |