"hissetmeliyiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • نشعر
        
    -Kendimizi çok küçük hissetmeliyiz. -Sayın peder. Open Subtitles لأن هناك الكثير مما لا نعرفه ، ونحن نشعر بصغرنا
    Hepimiz acıyı hissetmek ve bağışlanmak ve nihayetinde özgür olmak istiyorsak, suçlu hissetmeliyiz. Open Subtitles يجب ان نتمني جميعا ان نشعر بالذنب . كي نشعر بالالم . وان نطلب الغفران حتي نكون في النهاية احرار
    Dinle. Aslında kendimizi suçlu hissetmeliyiz ama o en önemli kuralı bozdu. Open Subtitles أتعلم ,نحن نشعر بالذنب : لكنها كسرت القاعدة التى تقول
    Josh bizle birlikte yaşamak istemedi diye suçlu mu hissetmeliyiz? - Seni değiştirdim. Open Subtitles هل من المفترض علينا أن نشعر بالذنب لأن هذا الشخص يرفض جعل حياته مستقرة ؟ يا إلهي
    Mesele şu ki, amaçlarımız varsa hayallerimiz varsa, elimizden gelenin en iyisini yapmak istiyorsak çevremizdeki insanları seviyorsak ve onlara zarar vermek ya da onları kaybetmek istemiyorsak, işler kötü gittiğinde acı hissetmeliyiz. TED وهاكم هذا الشيء، إن كنا نملك أهدافاً وأحلاماً، ونريد أن نبذل قصارى جهدنا، وإن كنا قد وقعنا في غرام أشخاص ولا نريد أن نؤذى مشاعرهم أو نخسرهم، علينا أن نشعر حقاً بالألم حينما تسير الأمور على نحو سيء.
    Toplumumuzda, mutlu hissetmeliyiz, mutlu değilsek ümitsiz hissederiz, başarısız hissederiz. Open Subtitles في مجتمعنا يجب أن نشعر بالسّعادة ...وإن لم نشعر كذلك ،نشعر بأنّنا عديمي الفائدة نشعر بأنّنا فاشلون
    Bu konuda nasıl hissetmeliyiz? Open Subtitles كيف يجب أن نشعر فيما يخص هذا الآن؟
    Şimdi bu durumda tam olarak nasıl hissetmeliyiz? Open Subtitles وما المفترض أن نشعر به حيال هذا؟
    Amatör bir dans için kötü sayılmaz belki ama Heather profesyonel dansçı olmak için California'ya taşınıyor bu yüzden hepimiz garip ve üzgün hissetmeliyiz. Open Subtitles حسناً ربما لم تكن بذلك السوء من ناحية شروط الهواة لكن هيثر متوجهة الى كاليفورنيا كي تكون راقصة محترفة لذلك هذا يتعين ان يجعلنا جميعاً نشعر بالحزن الشديد والغرابة
    Birçok insan, "Dünyayı iyi bir yer hâline getirmeliyiz," ya da, "Evet, hepimiz iyi hissetmeliyiz." TED الكثير من الناس يقولون: "حسنا، تعلمون، ينبغي أن نجعل العالم مكاناً أفضل للعيش." أو "نعم، ينبغي أن نشعر بالراحة جميعاً الآن."
    Onlara kalırsa suçluluk hissetmeliyiz. Open Subtitles انهم يريدوننا نشعر بالذنب
    Acıma hissetmeliyiz, Open Subtitles يجب أن نشعر تجاهه بالشفقة
    O yüzden çaresizliğini hissetmeliyiz. Open Subtitles علينا أن نشعر بهشاشته
    İyi hissetmeliyiz. Open Subtitles يجب أن نشعر بالارتياح
    - hissetmeliyiz. Open Subtitles -يجب أن نشعر بشيء
    - Etkisini hissetmeliyiz. - Evet, evet. Open Subtitles -يجب أن نشعر بتأثير الأمر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more