"hissetmesini" - Translation from Turkish to Arabic

    • تشعر
        
    • يشعرون
        
    • أن يشعر
        
    • أشعرها
        
    • يشعر بأنه
        
    • يشعروا
        
    • ليشعر
        
    • يشعر به
        
    • يشعره
        
    • بأن يشعر
        
    Sanırım hala, Kraliçe'nin yalandan da olsa güvende hissetmesini istiyor. Open Subtitles لنفترض انه لا يزال يريد للملكة أن تشعر بالطمأنينة زورا؟
    İstersem, onun yoksulluğunu kısmen giderebilirim fakat, onu hissetmesini yeğliyorum. Open Subtitles يمكنني تخفيف فقرها لو رغبت لكنني اخترت جعلها تشعر به.
    Kendini kısıtlamalardan muaf hissetmesini, gözetlenmediğini hissetmesini istiyorum. Open Subtitles أريدها أن تشعر انها خالية من القيود ،وليست خاضعة للمراقبة
    Şimdi geriye kalan 4998 kişinin de böyle hissetmesini sağlamalıyım. Open Subtitles الآن يجب أن أجد فحسب 4,998 شخص يشعرون نفس الشيء
    Biraz ilgi gösterip özel hissetmesini sağlayabilirdim. Open Subtitles كان بامكاني اقتطاع بعض الوقت لكي أجعلها تشعر بأنها مميزة.
    Belki de onun kendisini düşük düzeyde hissetmesini istemiştir ya da bizden korkmasını. Open Subtitles لربّما أرادها أن تشعر بالنّقص، أو هو أرادها ان تكون خائفة مننا
    Bak, barajı şaşırtmanı istiyorum topu Claire'e at, kendini iyi hissetmesini sağla, anlarsın ya? Open Subtitles ارم الكرة إلى جهة ـ كلير ـ كي تشعر بأنها جيدة هل تستطيع فعل ذلك ؟
    Benim hissettiğim kadar... küçük ve aptal hissetmesini istedim. Open Subtitles أرادتها أن تشعر بالغباء و الاذلال كما كنت أشعر
    Evet, pekâlâ, şu anda tekerlikli sandalyede oturuyor yani ben onun bununla ilgili tuhaf hissetmesini istemiyorum. Open Subtitles اوه , نعم. تعلم, انها على كرسي بعجل لا اريدها ان تشعر بغربه تجاه هذا
    Küçük kasaba korosu kızı yerine esir bir prenses gibi hissetmesini sağladın. Open Subtitles لقد جعلتها تشعر و كأنها أميرة مأسورة بدلاً من فتاة جوقة ببلدة صغيرة
    Benim kadar kötü hissetmesini sağlayabilseydim keşke. Open Subtitles فقط أتمنى أن تشعر بالسوء كما أشعر أناالآن
    Bilmem ki. On altıncı doğum günü partisinde yalnız hissetmesini istemiyorum. Bu yüzden biraz daha özen gösterelim olur mu? Open Subtitles لا أعلم, إلا أنّني لا أريدها أن تشعر بالوحدة بعيد ميلادها الـ16, لنجعله مميّزاً جداً.
    Eğer onu güldürebilirsek, ne şekilde olduğu önemli değil zorla da olsa yapmacık da olsa, bu onun iyi hissetmesini sağlayacak. Open Subtitles اذا استطعت ان تجعله يضحك, يقهقه حتي لو كان هذا ضحك حقيقي او مصطنع, سيجعلك تشعر بشعور جميل
    Çocuk onun dolabına şu tuhaf şeyleri koydu ve bununla ilgili kötü hissetmesini sağladı. Open Subtitles لقد وضع كل تلك الأشياء السيئة بخزانتها، وجعلها تشعر شعوراً سيئاً عن الأمر أتعلمين أيّ شيء عن الفتى؟
    O evde yapayalnız ve çaresiz onun tamamen bunu hissetmesini istediği de bu. Open Subtitles إنها جالسة في المنزل الان لوحدها , تعيسة وهذا بالضبط ما يريدها أن تشعر الان
    İmkansız standartlar koyuyorsunuz normal insanların diğerlerinden düşük olduğunu hissetmesini sağlıyor. Open Subtitles .. ووضعت معايير مستحيلة التي تجعل الناس العاديين يشعرون بأنهم أقل من أي شخص آخر
    Gerçek neşe gülümsemesi sadece kendimizi iyi hissetmemizi sağlamaz aynı zamanda başkalarının da kendilerini iyi hissetmesini sağlar. Open Subtitles ابتسامة المتعة الحقيقية لا تجعلنا نشعر بالسعادة فقط و لكنها تجعل الآخرين أيضاً يشعرون بالسعادة
    Okumak için uzağa gitmeden önceki son yılında ihmal edilmiş hissetmesini ister miyiz? Open Subtitles هل تريدينه أن يشعر بالأهمال في سنته الأخيرة قبل أن يذهب إلى المدرسة؟
    Benim kadar kötü hissetmesini sağlayabilseydim keşke. Open Subtitles أعلم، لكنه كان غباءً فقط أتمنى أن أشعرها بالسوء مثلما أشعر الآن
    Onun sana ihtiyacı varmış gibi değil, senin ona ihtiyacın varmış gibi hissetmesini sağlamalısın. Open Subtitles عليكِ أن تجعليه يشعر بأنه ..ليس هو من يحتاجك. بل أنتِ من تحتاجين إليه.
    diyor. Seyircinin hissetmesini istediği duyguyu kendisi yaşayarak gösteriyor. TED إنه يمثل للجمهور ما يريدهم أن يشعروا به.
    Gördünüz mü, ben arkadaşımın Arby's deki rahibeler gibi hissetmesini istemiyorum. Open Subtitles انظر، أنا لا أريد صديقي ليشعر وكأنه الراهبات في أربي.
    İşte tam olarak bugün görüşeceğim kamu avukatının hissetmesini istediğim şey de bu. Open Subtitles بالظبط, هذا مااريد ان يشعر به المدعي العام عندما اقابله اليوم
    Restoranda tanışmışlardı ya? Kendini güvende hissetmesini sağlamalıydı, tehdit altında değil. Open Subtitles في المطعم حيث تقابلا أول مرة توجب عليه أن يشعره بالأمان وليس بالتهديد
    Bu ofisi Jeff'e verdim çünkü burada değerli olduğunu hissetmesini istiyordum. Open Subtitles .(لقد منحتُ هذا المكتب لـ(جيف .لأنني أردت منه بأن يشعر بأن له قيمةٌ هنا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more