Kadın göründüklerini hissetmiş olmalı, bir kaç saç telinden başka bir şey yok. | Open Subtitles | على الأرجح أنها انتبَهَت بوجودهما باستثناء خصلة شعر |
İnanıyorum ki, çizgi romanlar tarihin bir formları birileri bir yerlerde hissetmiş veya yaşamış. | Open Subtitles | اعتقد ان الروايات المصورة جزء من التاريخ شخص ما فى مكان ما شعر بذلك او مر بهذة التجربة |
Siz üzgün ve kaybolmuş hissederken o rahat ve özgüvenli hissetmiş olabilir. | TED | من الممكن أنها شعرت بالطمأنينة والارتياح، حتى ولو شعرت ظاانت بالحزن و الضياع. |
Patlamalar. hissetmiş olmalısınız. Tek çıkış yolu ileride! | Open Subtitles | الانفجارات حتما شعرت بها الطريق الوحيد للخروج هو أمامنا |
İnanıyorum ki, çizgi romanlar tarihin bir formları birileri bir yerlerde hissetmiş veya yaşamış. | Open Subtitles | أعتقد أن المجلات المصورة هي شكل من أشكال التاريخ أن هناك شخصا في مكان ما شعر أو جرب |
Ve sonra ele geçirdiğini hissetmiş, kötü bir şey tarafından. | Open Subtitles | وبعدها شعر وكأنه ممسوساً بواسطة شيئاً ما شريراً |
Tek istediği fark edilmekmiş. Tam da o anda kurutucunun sıcaklığını teninde hissetmiş. | Open Subtitles | وأنّ جلّ ما كان يرغب به هو أن يُلاحظ عندها شعر بحرارة المجفف على جلده |
Evet,top toplayıcı kız olamadığım için kendini kötü hissetmiş. | Open Subtitles | نعم، لقد قال أنه شعر بالسوء لأني لم أتمكن من جامعة الكرات. |
Kadın yalnız krala baktığında, kral birbirlerini bin yıldır tanıyorlarmış gibi hissetmiş. | Open Subtitles | عندما نظرت إلى الملك الوحيد, شعر أنهما يعرفان بعضهما البعض منذ ألف سنة |
Sana yakınlık hissetmiş, böylece uygunsuz dokunma olmuş. | Open Subtitles | لقد شعر بالقرب منك لذلك أتى اللمس الغير لائق |
Çok soğuktu. Bok gibi hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لقد كان ذلك مثير جدا لابد انك شعرت انت مغفل |
O çocuğun kaç yaşında olduğunu öğrendiğinde... kendini çok gülünç hissetmiş olmalısın. | Open Subtitles | لابد أنكَ شعرت بالسخافة عندما إكتشفت ،كم كانَ عمر ذلك الولد |
Fark ettim ki, hissettiğim çoğu şeyi o da hissetmiş. | Open Subtitles | اكتشفت أن كثير من الأشياء التي أشعر بها شعرت بها هي أيضاً |
ölü olan kilise meclisi, genç nesle ulaşamadığımı hissetmiş. | Open Subtitles | في العصر الوسيط تقريبا ميت و شعرت أنني لن اروق لجيل الشباب الجديد |
Bütün şehir bunu hissetmiş olmalı. | Open Subtitles | من المؤكد بأن المدينة بأكملها قد شعرت بذلك |
Tek bildiğim onun bir öpücüğü ve benim tüm hayatımda hissetiğimden daha iyi hissetmiş olmam. | Open Subtitles | ..كل ما اعرفه ان قبله واحدة منها شعرت بعدها بشيء لم يسبق ..لي تجربته من قبل |
O sırada, yaralandığınızı hissetmiş olabilirsiniz. | Open Subtitles | في هذه اللحظة ربما شعرتي أن حياتك قد تحطمت |
Bay. Randall benim için kötü hissetmiş, ve beni stajer olarak geri aldı. | Open Subtitles | السّيد راندل شَعرَ سيئاً لي، لذا إستأجرَني خلفي كطبيب مقيم، |
Tarihte, yaşadığı dönemde kapana kısılmış gibi hissetmiş olsa da kelimeleri birçok jenerasyonun kendilerini tanınmış hissetmesini sağladı ve onları, toplumun en karmaşık meselelerine daha incelikli bir anlayışa yönlendirdi. | TED | بالرغم من شعوره بأنه محبوس ومحاصر في لحظة في التاريخ، جعلت كلماته جيلًا كاملًا يشعر بأنه معروف، من خلال إرشادهم تجاه فهم أفضل وأدق لمشاكل وقضايا المجتمع الأكثر تعقيدً. |
Onu ölümden koruyabileceğime inandım ve eğer aynen böyle hissetmiş olan pek çok kişi görmemiş ve böyle pek çok kişiyle konuşmamış olsaydım, bunu söylemekten utanırdım. | TED | اعتقدت انني استطيع ان ابقيه حيا ويحرجني أن أقول، انه لو لم أرى واتحدث مع أشخاص كثيرين شعروا بنفس شعوري |
Odada bir pencere olduğunu hissetmiş. | Open Subtitles | شعرَ بوجود نافذة في الغرفة التي كان فيها |
Gemi bir şeyler hissetmiş olmalı öyle değil mi? | Open Subtitles | السفينة مؤكد أنها أحست بشيء، صحيح؟ |
Ve Glitch birşeyler hissetmiş olacak ki biz ateş açmadan önce kaçmaya başladı. | Open Subtitles | لابدّ أنّ (غليتش) أحسّ بذلك أو ما شابه، لأنّه لاذ بالفرار حالما بدأنا في إطلاق النار. |
Hayatıma devam edeceğimi sanki hissetmiş, sanki biliyor gibiydi. | Open Subtitles | كأنما أدرك أو كان يشعر... أنني لم أعد أهتم به |
Karga onu tarlasında çalışan genç bir adama götürmüş ve büyük büyükannem tam orada durması gerektiğini ta yüreğinde hissetmiş. | Open Subtitles | و أوصلها الغراب إلى رجل شاب يعمل فى أرضه و جدة جدتى كانت تشعر من قلبها أنه عليها أن تتوقف تماماً هنا |