Bu heyecan hakkında hiçbir şey bilmediğim bir yere gidiyormuşum gibi hissettirdi. | TED | هذه الحماسة مثل شعور المضي قدما إلى المجهول. |
Geçmişimde dibe vurduktan sonra oldukça iyi hissettirdi. | Open Subtitles | لا, كان شعور جيد على أي حال, بعد الغوص في الماضي. |
O an harika hissettirdi ama şimdi uğraşmam gereken küçük bir sorun var. | Open Subtitles | شعرت بشعور عظيم في وقتها, لكن الأن لدي القليل من الفوضى للتعامل معها. |
Ama bu teselli ödülü gibi hissettirdi bize. Dünyayı daha iyi bir yer yapabilecek güzel şeyler yapmak istedik | TED | لكن شعرت كأنها جائزة المغفل. أردنا جعل أشياء جميلة ستجعل العالم مكاناً أفضل، |
Gördün mü? Sonunda bir şeyleri konuşuyor olabilmek iyi hissettirdi, değil mi? | Open Subtitles | أرأيتِ ، شعوراً جيداً عندما تتحدثوا أخيراً عن الأشياء ، اليس كذلك؟ |
Bu sana ne hissettirdi Obi-Wan? Sinirin dengeni bozuyor. | Open Subtitles | كيف كان شعورك بهذا , اوبي وان؟ غضبك جعلك تفقد توازنك |
Aynı zamanda bu kendimi kötü hissettirdi, kademsizlik gibi. | Open Subtitles | وفي الوقت نفسه ، أعطاني شعور سيء وكأنه فأل شر |
Çok iyi hissettirdi. Tam orası bebeğim. Mutlu musun Mary? | Open Subtitles | هذا شعور ممتاز هناك تماما , عزيزي هل أنت سعيدة ماري ؟ |
Birisi için üzülmek iyi hissettirdi. | Open Subtitles | شعور طيب أن تحزن على شخص ما من مات أيضاً؟ |
Kabul et bu iyi hissettirdi? | Open Subtitles | اعترف بهذا، يمنحك هذا شعور جيد، أليس كذلك ؟ |
Deneyimi çarmıha gerilmiş gibi hissettirdi ama o hissettiği şeyin ölmesine izin vermedi. | TED | شعرت بالعذاب من تجربتها لكنها لم تود ترك حالة الاقتصاص من الذات |
Bu bana daha çok bir heykelmişim gibi davranıldığını hissettirdi ve tıpkı bir heykel gibi bir yere oturtuldum. | TED | لقد شعرت ان الحال بالنسبة لي اقرب لأنني ساٌعمل كتمثال، كان علي الجلوس في مكان واحد كالتمثال. |
Normalde oturduğum masama oturmamak tuhaf hissettirdi. | Open Subtitles | شعرت بالغربة من عدم ذهابي إلى مائدتي المعتادة |
Aman Tanrım, bu beni ne kadar iyi hissettirdi bilemezsin. | Open Subtitles | رباه ! لا يمكنك تخيل كم هذا يعطي شعوراً رائعاً |
Ama iyi hissettirdi valla. Ona ödemek yapmak zorunda kalır mıyım? | Open Subtitles | كان شعوراً رائعاً أتظن أن علي أن أدفع لها؟ |
İlk 24 saat için bu kendini iyi hissettirdi ama sonra seni etkilemelerine izin verdiğin için kendinden nefret ettin. | Open Subtitles | هذا جعل شعورك مذهلاً لحوالى 24 ساعة ثم كرهت نفسك لأنك أعلمتهم أنهم أزعجوك |
Bu sana nasıl hissettirdi? Rushman hakkındaki fikirlerini değiştirdi mi? | Open Subtitles | كيفَ شعرت وقتها , هل غيـّر هذا شعورك تِـجاه القس "رشمان" ؟ |
- Ne diyeceğimi bilemedim. - Beni aptal gibi hissettirdi. | Open Subtitles | أنني لا أعرف ماذا أقول وذلك الأمر يشعرني أنني غبية |
Bunun yanlış olduğunu biliyorum, ama daha iyi hissettirdi bana. | Open Subtitles | , أعرف أن هذا خطأ لكن هذا جعلني أشعر بتحسن |
Çünkü doğru olanı buydu ve kendimi oldukça iyi hissettirdi. | Open Subtitles | لانه الشيء الصحيح لفعله و يشعرك بشعور جيد |
Sevdiğin adamın gözünün önünde saldırıya uğraması sana ne hissettirdi? | Open Subtitles | كيف شعرتي عندما رأيتِ حبيبَك يُهاجَم أمام عينيك ؟ |
Pek anlamadım ama bir şey hissettirdi bana. | Open Subtitles | و لم ألإهم أي شئ منها لكنني شعرتُ بشئ ما |
Hatta gün ışığında yaşlı bile hissettirdi. | Open Subtitles | شعرتِ بأنّكِ مسنّة في ضوء النهار |
Çünkü hepsini yanarken izlemek iyi hissettirdi. | Open Subtitles | لأنّ مُشاهدتهم يحترقون منحتني شعورًا جيّدًا. |
Bu beni daha çok yalnız ve aciz hissettirdi. | TED | الشيء الذي أشعرني بمزيد من العزلة وعدم القدرة. |
Evet, biliyorum, kızı takip etmek, onu otobüsten dışarı sürüklemek, çok gerçek hissettirdi. | Open Subtitles | نعم أعرف ولكن مطاردتها سحبها لمؤخره الحافله أحسست أنه حقيقي للغايه |
Ama hala beni istiyor olman beni kendim için çok iyi hissettirdi. | Open Subtitles | ولكن حقيقة أنك لا تزال تريدني تجعلني أشعر بشعور جيد حيال نفسي |
Ama bir sonraki aşamada kendimi daha iyi hissettirdi. | Open Subtitles | لَكنَّه بَدا جيدَ جداً أيضاً لاحقاً، على هذا المستوى الآخرِ. |