Çok kötü görünüyor. Seni daha iyi hissettirecek bir şey getireyim. | Open Subtitles | أوه ذلك يبدو مؤلما،دعينى أحصل لك على شيء يجعلك تشعرين بالتحسّن |
Kendisini daha iyi hissettirecek birisine ihtiyacı var, her şeyin yoluna gireceğini söyleyecek birine. | Open Subtitles | و الآن , هي تحتاج فقط إلى شخص ما لكي يجعلها تشعر بخير يجعلها تشعر بأن كل شئ سيكون بخير |
Cumartesi sabahı "hadi kendimi yeniden 21 yaşımda hissettirecek gibi sevişelim" tişörtü mü? | Open Subtitles | غسل هذا صباحا. لنهتم بالعمل. أنه يشعرني كأنني فتي 21 سنة من جديد. |
Tamam, Ray. Ne zaman kendimi iyi hissettirecek bir şey yapmaya kalksam... | Open Subtitles | حسنا راي أتعلم لقد حاولت فعل شيئا يجعلني أشعر بتحسن حول نفسي |
"kendinizi evinizde hissettirecek birkaç şey." | Open Subtitles | فقط عدد قليل من الأشياء لتجعلك تشعر بأنك في المنزل نرجو أن لا تمانعا |
Hayatın boyunca seni tamamlanmış hissettirecek koca parçalara sahip olan insanlar tanıyacaksın. | TED | نعم، خلال حياتكم، سيكون هناك أفراد لديهم هذه الأجزاء الضخمة التي تجعلك تشعر بالكمال. |
Otomatik bir garaj kapısı size futuristik harikalar diyarındaymış gibi hissettirecek. | Open Subtitles | باب آلي سيجعلك تشعر وكأنك تعمل في مكان عجيب بالمستقبل. |
Kendini berbat hissederken seni iyi hissettirecek olan nedir? | Open Subtitles | ماذا يجعلك تشعر بالسعادة عندما تشعر بالحزن |
Sanırım, seni daha iyi hissettirecek şeyi biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف ما الذي يجعلك تشعرين بتحسن من إتجاهي |
Seni genç hissetirecek biri. Sana, arzulandığını hissettirecek biri. | Open Subtitles | شخص ما يجعلك تشعرين أنك صغيرة شخص ما يجعلك تشعرين أنك مرغوب بها |
Şimdi onu küçük ve değersiz hissettirecek hediyeyi bulalım. | Open Subtitles | والآن، دعونا نجد نوع من هدية أن يجعلها تشعر صغيرة وعديمة القيمة. |
Onu iyi hissettirecek bir şey söylemeliyim. | Open Subtitles | علي أن أقول لها شيء يجعلها تشعر بإنها أفضل |
Arsız sürtük! Beni yaşlı hissettirecek başkası var mı? | Open Subtitles | إنك سافلة ، هذا يشعرني بأني أتقدم في السن |
Kendimi b.k gibi hissettiğim ve çaresizce kendimi iyi hissettirecek bir şey aradığım için buraya geldim ancak aradığım şey bu değil. | Open Subtitles | أنا أتيت هنا فقط لأنني كنت أشعر بغرابة في نفسي، وكنت يائسة للعثور على شيء يشعرني بتحسن لكن هذا ليس هو |
Eğer beni Tiffany'deki gibi hissettirecek bir yer bulabilirsem, o zaman... | Open Subtitles | إذا أستطعت أن أجد مكاناً في الحياة الواقعية الذي يجعلني أشعر مثل تيفاني ، إذا .. |
Eğer bu sana kendini iyi hissettirecek tek şey ise, git. | Open Subtitles | إذا كنت تظن أن هذا هو الشيء الوحيد الذي سيجعلك تشعر بأنك بخير فاذهب |
İçinizi puding gibi hissettirecek bir gülüş. | Open Subtitles | إبتسامتها تجعلك تشعر وكأنك ترى قطعة حلوى |
Birçok kişiyle seks yapman kendini daha iyi hissettirmeyecek, ve bence, kendini daha da kötü hissettirecek. | Open Subtitles | ممارسة الفحشاء مع ذلك القدر الكبير من النساء لن يجعلك تشعر بالتحسّن وأعتقد أنّها تزيد من شعورك بالأسى |
Dürüst olmamı mı istersin yoksa kendini iyi hissettirecek cevabı mı? | Open Subtitles | أتريدين مني أن أكون صريحة أو أن أفعل ما يجعلكِ تشعرين بالتحسن؟ |
Daha çok şiir gibi olmalı, bu görsele sizin de aşina olduğunuzun farkına varmanızı sağlayacak ama bunu ortaya ben çıkarmış olacağım ve sizin de hayatınızda olduğunu size hissettirecek. | TED | بل ربما يشبه الشعر، يجعلكم تدركون وكأن الصورة كانت لديكم فعلًا. ولكنكم فهمتوها الآن فقط. وجعلتكم تدركون وكأنكم كنتم تحملونها معكم طوال الوقت. |
Başlangıçta biraz tuhaf hissettirebilir. Şey gibi hissettirecek -- (Gülüşmeler) Bilirsin, özgür iradeni kaybetmişsin ve birisi senin yöneticin olmuş. Biraz tuhaf hissettirebilir. | TED | الآن سأقوم بربطكم مع بعضكم البعض حتى يتسنى لكم الحصول على-- ستشعر شعور غريب في البداية ، شعور كما لو أنه -- (ضحك ) كما تعلمون ،عندما تفقد السيطرة على أحد أعضائك ويقوم شخص آخر بالشعور بهذه العضو، فإنه شعور غريب نوعاً ما . |
Bir kadına, kadınlığını hissettirecek şeyler olsun. | Open Subtitles | كما تعرفين الأشياء التي تَجْعلُ المرأة تشعر وكأنها مرأة |
Ben de seni yeni doğmuş gibi hissettirecek birkaç hareket var. | Open Subtitles | لدي بعض الحركات تجعلك تشعرين بأنك ولدت من جديد |
Bu da seni daha iyi hissettirecek, değil mi? | Open Subtitles | وان هذا سيجعلك تشعرين بحال افضل هل هذا صحيح؟ |
Evinizdeymişsiniz gibi hissettirecek. | Open Subtitles | سيشعركم كأنكم فى ارض الوطن |