"hissini" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشعور
        
    • الإحساس
        
    • إحساس
        
    • ملمس
        
    • شعورا
        
    • إحساسي
        
    Daedalus dikkatlice orta yolu tuttururken, İcarus uçmanın zevki ile dolup taştı ve beraberinde gelen ilahi güç hissini aştı. TED وبينما ظل يطير بحذر في منتصف الطريق إلى وجهته، أخذ إيكاروس نشوة الطيران وغلب عليه الشعور بقوة إلهية تسري إليه.
    Bana bundan bahsettiğinde Kendi toplumunuzda yabancı biri olma hissini biliyorum. TED وبدأت بالتذكر أنني أعرف ذلك الشعور أن تكون دخيلا في مجتمعك.
    Ve bu çok küçük bir şeymiş gibi gelebilir, fakat bu size dünyanın gerçekten adil olmadığı hissini verebilir. TED قد تبدو هذه الأشياء صغيرة و روتينية لكن بامكانها أن تعطيك ذالك الشعور أن العالم في الحقيقة ليس عادلاً
    Vücut dilindeki sakinliği ve duygusal olarak tatmin hissini farkettiniz mi? Open Subtitles لاحظوا لغة جسدها المسترخي الإحساس العام الذي يدل على الإرتياح العاطفي
    Ve bu anda, içimde alçakgönüllülüğün yükseldiği hissini her seferinde hala alırım. TED في هذه اللحظة، هناك إحساس يراودني دوماً، إنه إحساس بالخُنوع.
    Para hissini verir. Böylece çok beyaz görünmez. Open Subtitles تضفي عليه ملمس المال المال لا يبدو شديد البياض
    Yani bizim için gerçekten heyecan verici, çünkü artık büyük bir kapımız var, bir kapı, veya dokunma hissini geri döndürebilecek bir yol, öyle ki protez eliyle dokunduğunda neye dokunduğunu hissedebilecek. TED لذا فإن هذا مثيرٌ للإهتمام بالنسبة لنا ، لأننا الآن فتحنا أفقاً جديداً ، أفقاً ، أو طريقةً جديدة لإعادة الشعور بالإحساس مرةً أخرى ، كي يشعر بالشيء الذي يلمسه بذراعه الآلية.
    Kamu alanlarının rehabilitasyonu insanların kaybettikleri bir şehre ait olma hissini tekrar uyandırdı. TED إعادة تأهيل الأماكن العامة إحياء الشعور بالانتماء لمدينه أضاعها الناس
    Karamsarlığı da anlarım. İmkansızlık hissini de anlarım. TED استوعب هذه السخرية. استوعب هذا الشعور بالاستحالة.
    Kaşıdığımızda, tırnaklarımızın cildimizde yaptığı hareket kaşınma hissini bastıran düşük seviyeli bir acı sinyaline neden olur. TED حين نهرش، تولد حركة أظافرنا على الجلد إشارة ألم منخفضة تتغلب على الشعور بالحكة.
    Bir taraf seçmek zorundaymışım hissini bir kenara bıraktım ama bunu yapmak uzun yıllarımı aldı. TED توقفت عن الشعور بأنه عليّ الانحياز لطرف واحد، ولكن هذا تطلّب مني سنوات طويلة.
    Son araştırmalar gösteriyor ki dişi ve erkek beyinleri rahimde farklı gelişiyorlar, muhtemelen biz dişilere doğuştan kadın olma hissini vererek. TED يُظهر بحث حديث أن أدمغة الإناث والذكور تنمو بطريقة مختلفة داخل الرحم تمنحنا نحن الإناث هذا الشعور الفطري كوننا نساءً.
    Ve bu iki yonlu bir resim. Ben bircok eslestirmeler yapiyorum bu yerlerin olceklerinin hissini vermek icin. TED وهذا هو اللوح المزدوج ، ولذا فإنني أقوم بعمل أزواج لمحاولة الشعور بالحجم في هذه الأماكن.
    O gece bir şey unuttuğumuz hissini üstümden atamıyorum. Open Subtitles لا أستطيع أن أتخلّص من هذا الشعور بأننا نسينا شيئاً فى تلك الليلة.
    Oysa yalnız başına kara kara düşünmek yalnızca kopukluk hissini arttırır. Open Subtitles بينما الوقت الذي تقضيه منفردا يزيد فقط من الشعور بالعزلة
    Ama kardeşlerim ve kocam arasında seçim yapmak zorunda kalma hissini sevmiyorum. Open Subtitles ولكن أنا فقط لا أحب الشعور أنه في بعض الأحيان لا بد لي من اختيار بين أخواتي وزوجي.
    TK: Bu Claudia, ve protezinden ilk dokunma hissini aldığımız an. TED ت.ك. : إنها كلوديا ، وهذه أول مرةِ أمكنها الإحساس بواسطة ذراعها الآلية.
    Ama o gazilerden 25'ini Joplin'e bırakıyorsunuz ve o çevre hissini tekrardan kazanıyorlar. TED لكنك ترسل 25 من قدامى المحاربين أولئك في جوبلين، ميسوري، يعود لهم الإحساس بالمجتمع.
    Ayrıca en hasta olduğum zamanlardaki netlik hissini de özlemiştim. TED إنني أيضًا افتقدت إحساس الوضوح الذي امتلكته أثناء أحلك فترات إعيائي.
    Ve kendini tarihsel hissediyor. Bu durumun olağanüstü birşeyler başarmak için tarihsel bir olanak olduğu hissini yaratmaya çalışıyor. TED ويبدو أمرا تاريخيا. إنه يحاول خلق إحساس أن هذه فرصة تاريخية لتقوم بشيئ رائع حقا.
    Cinsel organlar üzerindeki cazibeli lateks hissini mi seviyorlar? Open Subtitles أتظنهما يحبان ملمس المطاط المثير بأعضائهما التناسلية؟
    Bugünlerde eylem uzak bir yer ve zamanda gerçekleşiyor, bu izleyiciye, gerçekleşenden kopuk olduğu hissini, bir ayrılık hissi veriyor. TED واليوم، تجري هذه الأمور في زمن وأماكن متباعدة، مما يقدم للمشاهد إحساسا بالابتعاد عما يحدث، و شعورا بالانفصال.
    Bir yerlere taşındığı hissini atamıyorum. Open Subtitles ـ إحساسي يقول بأنه إنتقل إلى مكانٍ آخر

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more