"hizmetçinin" - Translation from Turkish to Arabic

• الخادمة
• خادمة
• الخادم
• الخادمه
• خادمتك
• الجارية
• خادمه
• مدبرة
• للخادمة

hizmetçinin cesedi bulunan kadar hiç bir şey yaptıklarını isptalayamazsın.
لايمكنك إثبات أنهم فعلوا شيئاً حتى العثور على جثة الخادمة

Çok üzgünüm beyler ama elimde kalan tek oda hizmetçinin odası.
انا آسف يا سادة, الشئ الوحيد المتبقى هو غرفة الخادمة

hizmetçinin Bay Stahr ile ilgilenmek için yapacağı çok şey var.
هل الخادمة تعيش هنا او فقط أتي من اجل فطورك؟

Babam yoğun çikolata renk tonunu aldığı bir hizmetçinin oğluydu.
والدي هو ابن خادمة والذي ورث منها لون البشرة والتي على هيئة الشوكولاتة الداكنة المكثفة.

Oh! bu hizmetçinin karı ve kocayı öldürdüğü hikaye değil mi? .
اليس هذه هى الروايه التى قتل فيها الخادم الرجل وزوجته؟

Tabaklar, hizmetçinin ne işe yaradığını düşündüğü işi yapmıyor mu?
-اليس غسل الصحون من عمل الخادمه الا تعتقدى ذالك ؟

Hayatına burnuna sokan onca kişiyi, oğlunu kaybetmeni, Adrian'ın sapkınlığını ve bu odada hizmetçinin öldürülmüş olduğu gerçeğini düşününce insan...
عندما أفكر في الصفعات التي واجهتك في حياتك فقدان ابنك، انحراف أدريان و بعدها خادمتك التي قُتلت في غرفة ...

Ama burada orta hizmetçinin işlerine bakıp sana göz kulak olacağım.
لكنني سأفعل بأعمال الخادمة هنا و وأن أخدمكِ قليلاً

O sabah hizmetçinin bağrışmalarıyla uyandım.
لقد استيقظت فى هذا اليوم على صوت صراخ من الخادمة

Azizenin eli yenilenmiş, hizmetçinin yüzü de.
لقد أعيد رسم يدي القديسة و كذلك وجه الخادمة

Parayı istemiyorsan hizmetçinin yüklü bir bahşişi olur.
إن لم ترد النقود فستحصل الخادمة على بقشيشاً سخياً للغاية

Sevgili kocam, hizmetçinin kokusunu takip et. Batı'ya git.
اذهب نحو الغرب يا بعلي واتبع رائحة الخادمة

Şu merdiven; rivayete göre, 1860'da hizmetçinin kendini astığı yer.
هذا السلم المعلق كان المكان الذي شنقت الخادمة فيه نفسها في غرفة 1860

hizmetçinin canı o kadar uzun zamandır yanıyordu ki neredeyse hiçbir şey ona kendini daha iyi hissettiremiyordu.
،وتلك الخادمة لقد كانت حزينه لمدة طويلة حيث لم يعد هنالك شيئ قد يجعلها تشعر بشكل أفضل

hizmetçinin bir kızı varmış, Nina Tsvetkova, bir polis..
الخادمة كانت تمتلك ابنة نينا تسفيتكوفا, شرطية

Anand'ın evindeki o hizmetçinin oğlu doktor oldu.
الذي أمامك هذا كان ابن خادمة تعمل في منزل آناند وأصبح اليوم طبيباً

O hizmetçinin zehirlenmemem için yediğim herşeyi... ..tatması gerektiğini bilmiyor muydun?
هل اعتبرت أن هذا الخادم مطلوب لتذوق كل ما يجلب لي لتفادي خطر التسمم؟

Şu merdiven; rivayete göre, 1860'da hizmetçinin kendini astığı yer.
هذا السلم المعلق كان المكان الذي شنقت الخادمه فيه نفسها في غرفة 1860

Ve hizmetçinin giydiğini gördüğünde şöyle dersin, "Niçin verdim ki?"
وبعدها ترين خادمتك ترتديه وأنتِ مثل " لماذا منحته ؟

şoförün cesedi ikinci hizmetçinin yatak odasında bulundu.
جسم السائق وجد في غرفة نوم الجارية الثانية.

Bir hizmetçinin, Dük'e servis yapmasından daha kötü değil.
لا يوجد أسواء من خادمه تقوم بخدمة دوق.

Burası hizmetçinin McFarland'ın şapkasını ve bastonunu bıraktığı yer yine ayrıca burası suç işlendikten sonra şapkasını almak için geldiği yer.
هنا ,حيث تركت مدبرة المنزل عصا و قبعة ماكفرلاند, وهنا ايضا كان يجب عليه الحضور

hizmetçinin yatağını yapmasına izin verme.
لا تسمح للخادمة حتى بترتيب الفراش عندما تصل إلى المطار