"hizmet ederken" - Translation from Turkish to Arabic

    • تخدم
        
    • يخدم
        
    • في خدمة
        
    Bir zamanlar ben hizmet ederken, şimdi benim hizmetçilerim var. Open Subtitles أين أنا مرة واحدة خدم، لقد الآن الثانية تخدم لي.
    Eğer ölmeliysen, kendinden daha büyük bir şeye hizmet ederken öl. Open Subtitles اذا كان عليك ان تموت ، فلتمت و أنت تخدم شيئا أعظم منك
    Eğer ölmeliysen, kendinden daha büyük birşeye hizmet ederken öl. Open Subtitles إذا كان عليك أن تموت .. مت و أنت تخدم شيئا أعظم من نفسك
    Tarih, sadece onu kontrol etmeye çalışanlara hizmet ederken, ...anıların ateşini söndürenler gerçeğin tehlikeli ateşini de söndürürler. Open Subtitles بينما التاريخ, يخدم فقط الذين يسعون للسيطره عليه. أولئك,الذين يريدون اخماد شعلة الذكرى. من أجل إخماد نار الحقيقه الخطره.
    Annesinin bildiği oğlunun ülkesine hizmet ederken öldüğüdür. Open Subtitles على حدّ علم والدة (جون)، مات ابنها بطلاً وهو يخدم بلاده.
    Ayrıca hizmet ederken ölenlerden kalanlar da bize iade edilecek. Open Subtitles وأيضاً بقايا من ماتوا في خدمة أبي يجب أن تعود
    Ülkene hizmet ederken yaralandığını anlıyor, ve bu madalyayı sana vermekten gurur duyuyorum. Open Subtitles تقديراً للدم الذي سفكته في خدمة بلادك يشرفني أن أقدم لك وسام القلب الارجواني
    Sen kraliçe ve ülkeye hizmet ederken işleri bu hallediyordu, değil mi? Open Subtitles رجلك , كان يريد خطفها منك. عندما كنت تخدم الوطن.
    Yüksek bir amaca hizmet ederken yapacağın her şey kutsaldır. Open Subtitles كل ما افعالك الان مُقدسة عندما تخدم اهداف اعلى
    Manastırın hazinedarı ve arşivcisi olarak hizmet ederken aynı zamanda yeğeni ve kız kardeşlerinin geçimlerini, onlardan faydalanmaya çalışan erkeklere karşı korudu. TED بينما كانت تخدم كأمينة صندوق الدير والأرشيف، كانت تحمي موارد رزق أبناء أخواتها وأخواتها من الرجال الذين حاولوا استغلالهم.
    Ülkene hizmet ederken bir aile kurmayı istemek. Open Subtitles رغبتك في تأسيس عائلة بينما تخدم بلادك.
    Evet, ben inanıyorum ki bu kadın, yatak odasında kocasına hizmet ederken başkalarını düşünen sadık kadından daha dürüsttür. Open Subtitles نعم، أحسب أنّ هذه المرأة تكون أكثر صِدقاً من، الزوجة الوفيّة في غرفة نومها التي تخدم رجلاً واحداً، وفي نفس الوقت تفكّر في رجل آخر.
    Çavuş Ballard ülkesine hizmet ederken öldü. Open Subtitles الرقيب بالارد توفيت وهي تخدم بلدها
    Ülkesine hizmet ederken, katledildi. Open Subtitles قتل بينما كان يخدم بلده
    Bu şehre hizmet ederken öldü kendi yeleğini verip Baş komiser Colvin'in hayatını kurtardı. Open Subtitles لقد مات وهو يخدم المدينة فهو تنازل عن سترته وأنقذ حياة المشرفة (كولفين).
    Ülkesine hizmet ederken öldü. Open Subtitles لقد مات و هو يخدم وطنه
    O, ülkesine hizmet ederken ölen bir Teskilat muhbiriydi. Open Subtitles -كان عميلاً مات وهو يخدم وطنه
    Ülkesine hizmet ederken kafasından yaralandı! Open Subtitles ! لقد أصاب رأسه وهو يخدم وطنه
    Afganistanda kraliçe için hizmet ederken öldürüldü Open Subtitles أخذ منا في خدمة الملكة والبلاد في أفغانستان.
    Bu ülkeye hizmet ederken canlarını vermiş herkesle biz yaşayanlar gurur duyuyoruz. Open Subtitles نفخر بالأرواح التي خسرناها في خدمة هذا البلد العظيم
    Tanrılara hizmet ederken ölmek her birimizi mutlu eder. Open Subtitles الموت في خدمة الرب، سوف تسّعد كل واحد منا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more