Ama eğer Sue'dan hoşlanmadığımı söylersem, yalan söylemiş olurum. | Open Subtitles | ولكنني سوف اكون اكذب عليك ان قلت لك انني لم احب سو هنا ايضا |
Yaptığım şeyden hoşlanmadığımı ve artık hiçbir şey yapmayacağımı söylüyorum. | Open Subtitles | اخبرك انني لم احب ما قمت به و من الآن و صاعدا لا اريد ان يكون لي علاقة بأي شيء |
Evimde kapalı kapılar olmasından hoşlanmadığımı biliyorsun, evlat. | Open Subtitles | أنت تعرف بأنّني لا أحبّ الأبواب المغلقة في منزلي، يا ولد. |
Ona iyi olmadığım şeyleri yapmaktan hoşlanmadığımı hatırlat. | Open Subtitles | ذكريه أنّي لا أحبّ فعل الأمور التي لا أجيدها |
Bilinmezde kalmaktan hoşlanmadığımı bilirsin. | Open Subtitles | تعرفين أني لا أحب أن أكون جاهلاً بأي شيء |
Bakışından pek hoşlanmadığımı söylemem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أقول، لا تُعجبني طريقتك بالنظر إليَّ، حالياً |
Alyansımdan hoşlanmadığımı söylemiştim ona. | Open Subtitles | اممم اخبرتها أني لم احب خاتمي مطلقاً |
Bundan hiç hoşlanmadığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أتذكر انني لم احب ذلك ابداً |
Yapma şunu! hoşlanmadığımı biliyorsun! | Open Subtitles | ،لا تفعل هذا بي أنت تعلمِ أنّي لا أحبّ هذا |
Bana yalan söylemenden hoşlanmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أنّي لا أحبّ أن تكذبي عليّ. |
Tatlım, babanın Katherine'le vakit geçirmesinden hoşlanmadığımı düşünüyorsan, yanılıyorsun. | Open Subtitles | حبيبي، إذا كنت قلق بأنّي لا أحبّ أن يقضي أبيك وقت مع (كاثرين)، فلا تقلق |
Bundan hoşlanmadığımı biliyorsun Rose. | Open Subtitles | تعلمين أنّي لا أحبّ ذلك يا (روز). |
Bu şekilde çağırılmaktan hoşlanmadığımı size üç kere söylemiştim. | Open Subtitles | لقد أخبرتك ثلاث مرات أني لا أحب ان يناديني احد بذلك |
Neden bavulumu topluyorsun? Eşyalarıma kimsenin dokunmasından hoşlanmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | لماذا تحزمين أغراضي، أنت تعلمين أني لا أحب أن يلمسها أحد |
Yalnız bırakılmaktan hoşlanmadığımı biliyorsun. | Open Subtitles | تعلمين أني لا أحب أن أترك لوحدي. |
Bakışından pek hoşlanmadığımı söylemem gerek. | Open Subtitles | يجب أن أقول، لا تُعجبني طريقتك بالنظر إليَّ، حالياً |