"hoşlanmadığını" - Translation from Turkish to Arabic

    • لا تحب
        
    • تحبي
        
    • لا يحب
        
    • معجباً
        
    • تحبينني
        
    • لا تحبيني
        
    • لا تحبّ
        
    • لا تحبين
        
    • تستلطفني
        
    • لا تَحْبُّ
        
    • لا تحبينها
        
    • أروق
        
    • تحبنيّ
        
    Sana arabalardan hoşlanmadığını söyleyebilirim çünkü araba geçmişinin listesi var elimde. Open Subtitles أستطيع القول بانك لا تحب السيارات, لأن لدي قائمه بسياراتك الماضيه
    Beni bu şekilde tehdit ettiğinde yaptığım şeyden hoşlanmadığını anlıyorum. Open Subtitles عندها أستطيع أن أقول لك انك لا تحب ما افعله
    Bu konuda konuşmaktan hoşlanmadığını biliyorum... ama ona ne olduğunu merak etmiyor musun? Open Subtitles أعرف أنكي لا تحبي التحدث عن ذلك لكن هل تسائلتي ، ماذا حدث له ؟
    İçeri girerken, Yusor'a ve annesine bakışlarından hoşlanmadığını söylemiş. TED وعندما كانت يسر تنتقل للسكن، قال لها ولأمها أنه لا يحب أشكالهم
    Bir kızı seviyorsun ve ondan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyor musun? Open Subtitles أنت تحب فتاة ولا تعرف إن كنت معجباً بها ؟
    Ve benden çok hoşlanmadığını biliyorum ama gerçek şu ki, ben de senden çok hoşlanmıyorum. Open Subtitles وأنا اعرف أنك لا تحبينني كثيرا والحقيقه أنني لا احبك كثيرا أيضا
    Benden hoşlanmadığını biliyorum, ve yapmak istediğin son şeyin, bana yardım etmek olduğunu fakat gidecek bir yerim yoktu. Open Subtitles أعرف أنكِ لا تحبيني وأعلم أن آخر ما تفكرين فيه هو مساعدتي
    Helen, sen söyleyemediğin için hoşlanmadığını söylüyor. Open Subtitles هيلين تقول بأنّك لا تحبّ غنائي لانك لا تستطيع الغناء.
    Sorulardan hoşlanmadığını biliyorum Indio, ama bunu niye yapıyorsun? Open Subtitles اعرف انك لا تحب الأسئلة لكن لماذا تقوم بذلك
    Bak, Victor, kızının bir Beyaz-ışık ile evlenmesi fikrinden hoşlanmadığını biliyorum. Open Subtitles اسمعني "فيكتور"، أعلم بأنك لا تحب فكرة زواج ابنتك من "مُضيء"
    İkincisi, karının erkeklerle yatmaktan hoşlanmadığını fark etmesi kocası olarak hata yaptığını göstermez. Open Subtitles وثانيا،فقط لأن زوجتك قررت أنها لا تحب ان تنام مع الرجال لا يعني انك فشلت كزوج
    Carsen ve Mikey'den hoşlanmadığını biliyorum, ama onlar benim kardeşlerimdi. Open Subtitles انا اعلم انك لم تحبي كاريس و مايكي, لكنهما كانا اخواي
    - Futboldan hoşlanmadığını sanıyordum. - Öyleydi. İnanılmaz. Open Subtitles يا ابنتي أنت لم تحبي كرة القدم أبداً
    Maç izliyor ve bana senden hoşlanmadığını söyledi. Open Subtitles انه يشاهد المباراة، وقال لي أنه لا يحب لك.
    Nedeni anlaşılabileceği üzere polislerden hoşlanmadığını söylemeliyim. Open Subtitles وبالمناسبة، هو لا يحب الشرطة، والأسباب واضحة.
    Ondan hoşlanmadığını nasıl bileceksin? Open Subtitles كيف يمكن أن تعرف أنك فقط لست معجباً بها؟
    Bazen benden hoşlanmadığını hissediyorum. Open Subtitles أحياناً أشعرُ بأنكِ لا تحبينني.
    Birkaç gündür konuşamadık ve artık benden hoşlanmadığını Düşünüyorum. Open Subtitles نحن لم نكلم بعضنا منذ عدة ايام وأنا اعتقد أنكي لا تحبيني أنا امزح أهلاً يا رفاق
    Onun politikasından çok hoşlanmadığını biliyorum... fakat ona devlerin durumunu anlattığımda, eminim durumu düzeltecektir. Open Subtitles أعرف بأنّك لا تحبّ سياسته كثير، لكن أنا متأكّد عندما أنا أخبره عن العمالقة، هو سيصحّح الحالة.
    Seni işten aramamdan hoşlanmadığını bildiğim için geldim. Open Subtitles جئتُ لأنني أعرف أنك لا تحبين أن اتصل على المكتب
    Denizkestanesi meselesi yüzünden benden hoşlanmadığını biliyorum. Open Subtitles اسمعني يا رجل،انا اعرف انك لا تستلطفني بسبب موضوع قنفذ البحر
    Sana sarılırdım ama bundan hoşlanmadığını biliyorum. Open Subtitles أوه أنا أُعانقُك لكن أَعْرفُ بأنّك لا تَحْبُّ ذلك.
    Ondan hoşlanmadığını bildiğimden sana söylemedim. Open Subtitles لم أخبرك بذلك لأنني أعلم أنك لا تحبينها
    Mesela benden hoşlanmadığını biliyorum. Open Subtitles على سبيل المثال يمكن أن أخبركِ بأني لا أروق لكِ
    Benden hoşlanmadığını biliyordum. Open Subtitles علمت إنها لم تحبنيّ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more