"hoşumuza" - Translation from Turkish to Arabic

    • نحب
        
    • نستمتع
        
    • يعجبنا
        
    • أحببنا
        
    • أعجبنا
        
    • نحبه
        
    • تعجبنا
        
    • نكره
        
    • أبينا
        
    • تُعجبنا
        
    • شئنا أم
        
    • ذلك آن
        
    Çünkü, burada senin için kıçımızı dondurmak çok hoşumuza gidiyor. Open Subtitles نعم , لإننا نحب أن تتجمد مؤخراتنا هنا من أجلكم
    Değer biçerken yaptığımız karşılaştırmalar, o şeyin ne kadar hoşumuza gideceğini tahmin etmeye çalışmak, o şeyi tüketirken yapacağımız karşılaştırmayla aynı değildir. TED المقارنة التي نقوم بها عندما نقدّر القيمة، حيث نحاول تقدير كم نحب الأشياء، ليست نفس المقارنة التي سنقوم بها عندما نستهلك الأشياء.
    Mesela Barbara Walters ve benzerleri ki, bu tip söyleşi hoşumuza gider. TED مثل باربرا والترز و غيرها، و نحن نحب ذلك.
    Hep beraber çalışırız, bunu yapmak hoşumuza gidiyor çünkü eğleniyoruz. TED نحن نعمل جميعنا معًا، وهذا شيء نريد إنجازه لأننا نستمتع خلال ذلك.
    Dediklerini anlamıyoruz... ama hoşumuza gidiyor. Open Subtitles نقسم أنها كأنت معنا وتقول كلام كثير لا نفهمه ولكنه يعجبنا لاتوبخها يا عمى
    Başımızı derde girerse, daha çabuk kurtulacağımızı bilmek hoşumuza gidiyor. Open Subtitles نحب أن نشعر بأن خورجنا من المشاكل أسرع من تورطنا فيها
    Evet. "Kadınların bakması çok hoşumuza giderdi." Open Subtitles أجل نحن نحب ذلك إذا النساء كانت دائماً نجوم
    Çünkü cerrahlar olarak, her şeyi bilmek hoşumuza gider. Open Subtitles لأننا, كجراحين, نحب أن يكون لدينا المعرفة الكاملة
    Ziyarete gelmek çok hoşumuza gitti, ama otelde kalmak daha iyi olacaktı. Open Subtitles نحب أن نزوركما, ولكن نفضّل البقاء في الفندق
    Hayatımızı kontrol ettiğimizi düşünmek hoşumuza gitse de bir anda her şey değişebiliyor. Open Subtitles ككلنا نحب أن نعتقد أننا نتحكم في حياتنا لكن في لحظة معينة كل شيء قد يتغير
    Tanrım, hayır ama ara sıra boşanmış olduğumuzu unutmak hoşumuza gidiyor. Open Subtitles ياربى ، لا ، لكن بين كل حين و آ خر نحب ان ننسى اننا مطلقان
    Elbette o yöne bakmak pek hoşumuza gitmez, değil mi? Open Subtitles بالطبع لا نحب النظر إلى الوراء أليس كذلك؟
    Burada birçok zaman harcıyoruz ve eğlenmek hoşumuza gidiyor, Open Subtitles نمضي الكثير من الوقت هنا و نحب ان نستمتع
    Evet, orası daha rahat oluyor çünkü çalışmaya ara verince sevişmek hoşumuza gidiyor. Open Subtitles ان الدراسة في غرفة النوم عملية أكثر لأننا نحب أن نمارس الحب خلال فترة الاستراحة
    Yabancıların bugün ortalıkta dolaşması pek hoşumuza gitmez. Open Subtitles نحن لا نستمتع كثيراً والغرباء وسطنا طوال اليوم
    Öğrendiğimizi varsayalım. Bulduğumuz şey hoşumuza gitmeyebilir. Open Subtitles لنقل ذلك، هناك احتمال ألا يعجبنا ما اكتشفناه
    Ve hoşumuza gitse de gitmese de izleyen herkes şovun bir parçası. TED سواء أحببنا ذلك أم كرهناه. يعتبر كل شخص يقوم بمشاهدة ولو جزءٍ من ذلك العرض متواطئا في ذلك.
    Yani bu durum, doktorun yeterli olup olmadığı ile ilgili değil de bu kişinin bizim hoşumuza gitmesi ve nasıl etkileştikleri ile ilgilidir. TED فذلك لا يتعلق بما إذا كان الطبيب كفء أم لا. لكنه يتعلق فيما اذا أعجبنا هذا الشخص أم لا وكيف تعامل هذا الشخص؟
    Çoğumuz onun temposuna yetişemiyoruz ama hoşumuza gidiyor. Open Subtitles أغلبنا لا يجاري سرعته لكن طبيعياَ نحبه
    hoşumuza gitmeyen şeylere anlayışlı davranmalıyız. Open Subtitles علينا أن نتقبّل الأشياء التي لا تعجبنا بالضرورة
    Seni bu kadar çok çalışırken seyretmek hoşumuza gitmiyor. Open Subtitles نحن فقط نكره ان نراك تعمل طوال الوقت بجد
    Bir, suç atılma işi başladı, hoşumuza gitse de gitmese de. Open Subtitles أولا المؤامرة قد بدات شئنا أم أبينا
    Pete'in bize ulaştırdığı bilgilerin bazıları hoşumuza gitmedi, tamam mı? Open Subtitles لم تُعجبنا بعض الأشياء التي أحضرها (بيت) معه؟
    Ama sen de aynı benim gibi seçildin. hoşumuza gitmeyebilir ama bu işte birlikteyiz. Open Subtitles لكن تمّ اختيارك مثلي تمامًا، شئنا أم أبينا، إننا منخرطتان معًا.
    Burasının onların mekânı olduğunu düşünmeleri hoşumuza gidiyor. Hepsi bu. Open Subtitles نود آن ندعهم يعتقدون بإنهم يديرون المكان حسناً , ذلك آن لم يكن هنالك شيء قمت بتوضيحه لك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more