"holde" - Translation from Turkish to Arabic

    • الردهة
        
    • الرواق
        
    • الصالة
        
    • في الممر
        
    • بالصالة
        
    Bayan Jessi Brown holde Madam. Lütfen gelin, çok üzgün görünüyor. Open Subtitles الآنسة جيسي براون في الردهة,سيدتي أرجوك تعالي
    Joey Zasa geldi. holde bekliyor. Open Subtitles جوي زاسا ظهر انه ينتظر في الردهة
    Bebek odasında holde yatıyor. Sizinle geleyim çocuklar. Open Subtitles إنها في غرفة الحضانة آخر الرواق سأرفقكم يا رفاق
    Kafayı bulmuş gibiydin. Seni holde yatarken bulduk. Open Subtitles كنتِ غائبة عن الوعي ونحن وجدناك في الرواق
    Bisikletinizi holde bırakmanız şart mı, Peder Benoit? Open Subtitles بأمانة , هل لابد أن تبقى دراجتك فى الصالة يأبت بينوت ؟
    Ona holde beklemesini söyle. "Giyinmem gerek" de yüksek sesle. Open Subtitles اخبريه ان ينتظر في الممر لحين ترتدي ملابسك
    Michael annen beni holde çıplakken gördü. Open Subtitles (مايكل)، أمك بالصالة رأتني عارية
    Çok dostçaydı, hem holde, hem de merdivenlerde. Open Subtitles ودود جداً، في الردهة وعلى الدرج
    holde görüşürüz. Aslına bakarsan... Open Subtitles أظن أنني, سأراكِ في الردهة في الحقيقة
    Greg, merhaba. Dwight ben, holde tanışmıştık. Open Subtitles أهلاً جريج أنا دوايت من الردهة
    Aşağıda holde Open Subtitles لدينا فرصة واحدة و هي من خلال الردهة
    Belki de holde beklemeliyiz biz. Open Subtitles ربّما ينبغي علينا الإنتظار في الردهة
    Olay yeri inceleme birimi holde bir iz bulmuş fakat daire tertemiz. Open Subtitles تحققتُ مع وحدة الجرائم. لقد وجدوا بصمات في الرواق. لكن الشقة خالية تماماً.
    Sen burada holde bir tür köprü trolü gibi bir sandalyede oturuyorsun ve ben içeride bu güzel, sıcak, lezzetli, zanaatkar işi İtalyan yemeğinin tadını çıkarıyorum. Open Subtitles فانت تجلس هنا على كرسي في الرواق وكأنك نوع من عمالقة حراس الجسور بينما انا في الداخل استمتع بيبيتزا ايطاليه
    Yukarda holde karşılaşmıştık ..kaleminizi düşürmüştünüz Open Subtitles فوق في الرواق حيث وقع منك القلم
    Onu holde bırakan ben değilim. Open Subtitles أنا لست الشخص الذي تركها في الرواق
    holde durma, içeri gel. Haydi, çabuk. Open Subtitles أدخلي من الرواق, عجلي
    Annen seni çağırana kadar holde bek- holde bekleyebilir misin canım? Open Subtitles سوف تخرج من الصالة لبعض الدقائق, يا صغيري.. حتى تناديك أمك لكي تعود, يا صغيري, حسناً؟
    İşin doğrusu bunları daha önce gördüğümde böyle bir cevap vermek için holde düşünüyordum. Open Subtitles لقد رأيتهما مبكرا، وجهزت هذا الرد وأنا آتية من الصالة!
    holde bekle. Giyinmem gerek. Open Subtitles انتظر في الممر حتى أرتدي ملابسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more