"hubert'" - Translation from Turkish to Arabic

    • هوبرت
        
    • هوبيرت
        
    Az önce, Holy Trinity Katolik Kilisesi'nden Peder Oscar Hubert'le konuştum. Open Subtitles لقد تحدثت للتو إلى الأب أوسكار هوبرت راعى كنيسة الثالوث المقدس الكاثوليكية
    Bence direk St. Hubert'e gtmeliyiz. Open Subtitles اعتقد علينا الذهاب مباشرة الى شارع مطار هوبرت
    "St. Hubert'in fiziksel ve ruhsal engelliler için okulu". Open Subtitles مدرسة القديس هوبرت للمعاقين جسدياً وعقلياً
    Hubert'ın sırt ağrısı için reçetesi var. Open Subtitles هوبيرت لديه بطاقة للماريغوانا للآلم ظهره
    bundan konuştuk, şehirlerden konuştuk. Hubert dediği kesinlikle doğruydu, "Bunlar yeni Katedraller." Ve bir şekilde, bu konuşmadaki bir TED كما كان يتحدث "هوبيرت" في دعوة غداء، ودخلنا مع بعضنا في حوار، تحدثنا عن هذا، وعن المدن.
    Bay Poirot, ben Hubert Devine. Dedektif Drake'i ben oynuyorum. Open Subtitles سيد "بوارو " أنا " هوبرت ديفاين" ألعبدورالمحقق"درايك"
    Gemiyi boyamayı bitirdik, Hubert. Open Subtitles انتهينا من جعل السفينة غير وردية, هوبرت .
    Hubert meleklerin kanatlarını kendisi kırmızı renge boyamıştı! Open Subtitles بأجنحة الملائكة الملونةٍ ! بالأحمر بواسطة هوبرت نفسه
    Hubert! Ocağı aşağı al. Open Subtitles هوبرت , اخلع الفرن
    -Mükemmel Seni gördüğüme sevindim, Hubert. Open Subtitles ممتازة. سررت برؤيتك، هوبرت.
    Hubert Bonnisseur de la Bath. Open Subtitles هوبرت بونسيور دي لا باث.
    Gıpta ediyorum, Hubert. Open Subtitles أنا أحسدك، هوبرت.
    St. Hubert havaalanında küçük bir şirkettir. Open Subtitles شركه صغيره في شارع مطار هوبرت
    Hubert'a söyle, Wolf'un verdiği paranın iki katını vereceğiz. Open Subtitles أريدك أن تقول لــ(هوبرت) إننا (سندفع له ضعف ما يدفعه له (وولف
    Hubert, kan örneklerini Dr. Bishop'un laboratuarına götür ve onları gözünün önünden ayırma. Open Subtitles (هوبرت)، رافق الدكتور (بيشوب) لمختبره مع العينات، ولا تتركها تغيب عن ناظريك.
    - Ajan Dunham. Bill Hubert, CDC. Open Subtitles أيتها العميلة (دونام)، (بيل هوبرت)، من "مركز التحكم بالأوبئة."
    Biliyor musun, William, 1968'deki Ulusal Demokratlar Toplantısı'nın başında Hubert Humphrey de aynı şeyi söylemişti. Open Subtitles اتعلم , هذا ما قاله (هوبرت هومفري) في عام 1968 في المؤتمر الديموقراطي الدولي
    Gökyüzünde iki melek. Bu hoş bir resim, Hubert. Open Subtitles ملاكان في السماء .تلك صورة جميلة هوبيرت
    Hubert'in bir şeyleri sertleştirmesi için mavi bir hapı var. Open Subtitles هوبيرت) لديه حبة زرقاء والتي) تقودنا إلي أشياء أقسي
    Ama zamanlama kritik, Hubert, anlıyor musun beni? Open Subtitles لكن التوقيت هنا محرج يا (هوبيرت)، هل تفهمني؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more