"huzur ve" - Translation from Turkish to Arabic

    • السلام و
        
    • و السلام
        
    • سلام و
        
    • و السكينة
        
    • وسلام
        
    • والراحة والقليل
        
    • من السلام
        
    • معا في سلام
        
    • السلام والهدوء
        
    • الهدوء والسلام
        
    • بسلام وإنسجام
        
    Şanslarıyla yetinen kimi hayvanlar huzur ve bolluk masallarından etkilenmiyorlardı. Open Subtitles بعض الحيوانات راضين بحظهم غير مكترثين بقصص السلام و الرخاء
    Ulusumuz eşi görülmemiş bir huzur ve refah dönemi yaşıyor. Open Subtitles أمتنا تتمتع بفترة لا مثيل لها من السلام و الإزدهار
    Bir haftalığına bu dağlardan ayrılıyorum, biraz huzur ve sessizlik istiyorum. Open Subtitles انا ذاهب للجبال مدة اسبوع لوحدي , لبعض الهدوؤ و السلام
    Burada çok altın var, üçe bölebiliriz huzur ve bolluk içinde yaşayan, üç kişi. Open Subtitles بشحنة ذهب كهذه تقسم على ثلاثة سيعيش 3 رجال في سلام و رخاء
    Üçüncü beyinsel sistem de bağlılık: Uzun süreli bir ilişkinin getirdiği huzur ve güvenlik duygusu. TED و النظام الثالث هو التعلق و هو الأحساس بالهدوء و السكينة التى تشعر بها مع شريكك بعد مرور فترة زمنية طويلة عليكما معا
    huzur ve sessizliği hakettim artık. Ve buna uymanı bekliyorum. Open Subtitles وأنا أريد أن أعيش فى هدوء وسلام وأنا أستحق ذلك
    Bazılarımız da, yanılsamaya kapılarak, biraz zaman, biraz huzur ve bankada biraz parayla kendine ait o odaya sahip olacağını düşünür. Open Subtitles وبعضمنايبدأبالتفكيربشكل خادع .. ربما مع القليل من الوقت والراحة والقليل من النقود في المصرف،
    Coop gibi gittin sandım. Hayır, biraz huzur ve sükunet istedim. Open Subtitles . إعتقدت أنك ذهبت مع صديقك . فقط أحاول أن أحصل على السلام و الهدوء
    Bu nedenle yolculuğa tek başlarına çıkıp yalnızlıklarının kendilerine huzur ve sessizlik getirmesini umut ederler. Open Subtitles و بهذا يستقلّون بأنفسهم آملين أن تجلب لهم خلوتهم بعضاً من السلام و الهدوء
    Yeni kitabımı bitirmem için gereken de biraz huzur ve sessizlik. Open Subtitles إنه السلام و الهدوء المناسب الذيأحتاجهلإنهاءكتابيالجديد.
    Ve Bohemya ile olan huzur ve barış dolu dostluğumuzu Tekrar sağlamak için ne gerekirse yapacağız. Open Subtitles وسوف تفعل ما فى أستطاعتها للحفاظ على السلام و الصداقة الناجحة مع شعب البوهيميا العظيم.
    Bunu diyen de huzur ve adalet adına çalışan ama onlar dışında tüm erdemleri bilen kişi? Open Subtitles و هذا من صلاح القضاء الذي يحكم بيننا جميعاً ربما فضائل مهمة غير العدل و السلام ؟
    Köy yaşamının huzur ve sessizliği, bahçen. Open Subtitles الهدوء و السلام الريفي و حديقتك
    huzur ve refah dolu bir yaşam sürmenin kötü bir yanı yok ki. Open Subtitles لا عيب في حياة الرخاء و السلام
    Benim 'huzur' ve 'muzır' şeklindeki kaliteli kelime esprimi anlayamadığınıza inanamıyorum. Open Subtitles ‎‏لا أصدق أنك لم تفهم تلاعبي بالكلمات بين 'سلام' و 'خوخة'. ‏‏
    Uzaklardan buralara gelebilirler, ...böylece kutsal hatıralarıyla huzur ve sessizlik içinde bir saat geçirebilirler. Open Subtitles يمكنهم أن يأتوا من أي مكان وقضاء ساعة مع ذكرياتهم الثمينة في سلام و راحة
    Bir parça huzur ve sessizlik her şeyi daha iyi yapacaktır. Open Subtitles فترة من الهدوء و السكينة ستجعل الأمور أفضل
    Hepimiz huzur ve düzen içinde paramızı kazanmak istiyoruz. Değil mi? Open Subtitles كلنا نريد الحصول على أموالنا بهدوء وسلام أليس كذلك؟
    Bazilarimiz da, yanilsamaya kapilarak, biraz zaman, biraz huzur ve bankada biraz parayla kendine ait o odaya sahip olacagini düsünür. Open Subtitles وبعضمنايبدأبالتفكيربشكل خادع .. ربما مع القليل من الوقت والراحة والقليل من النقود في المصرف،
    Dünyadaki tüm bükücülerin ve bükücü olmayanların huzur ve uyum içinde yaşadığı bir toplum oluşturdular. Open Subtitles مجتمع حيث المتحكمين وغير المتحكمين من جميع أنحاء العالم يعيشون معا في سلام ووئام
    Sizden kurtulup biraz huzur ve sessizlik bulmak için bir saatliğine ölmem gerekti. Open Subtitles يجب علي الموت لساعة لأحصل أخيرا على بعض السلام والهدوء منكم يا رفاق
    Mutluluğun, huzur ve barışla geldiğini öğrendik. Open Subtitles و تعلمنا أن الشعور بالسعادة يأتي من الهدوء والسلام
    Harmanlanarak, o ünlü Bordeaux şarabını meydana getiren Cabernet ve Merlot üzümleri gibi, Hutu ve Tutsi'lerin de burada huzur ve ahenk içinde yaşayacakları sanılıyor. Open Subtitles هذا المكانِ يُفترض بأنه كَانتْ نقطة أين هوتو وتوتسي يُمْكِنُ أَنْ بشكل مباشر سوية بسلام وإنسجام مثل كُلّ المَمْزُوجون سوية إلى واحد مجيد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more