| Bu da ülkeyi bir iç savaşa ve katliama sürükledi. | Open Subtitles | الذي من شأنه أن يؤدي إلى حرب أهلية والإبادة الجماعية |
| 17. yüzyıl İngilteresi iç savaşa doğru gidiyordu. | Open Subtitles | في القرن السابع عشر،كانت إنجلترا تنجرف نحو حرب أهلية |
| Calhoun'a göre, doğrusu ona katılmamak çok zor bu durum bizi iç savaşa bir adım daha yaklaştırabilir. | Open Subtitles | يعتقد كالهون ولست واثقاً فيما إذا كنت أستطيع مخالفته بأنها قد تقربنا جميعاً من الحرب الأهلية |
| Birleşik Devletler, ülkenizdeki iç savaşa ilişkin hem politik hem de prensip olarak tarafsızlığını ilan ettti. | Open Subtitles | الولايات المتحدة الأمريكية , اعلنت حياديتها في الحرب الأهلية التي في بلادك في كلا من السياسة والمبادئ |
| Onunla mücadeleye girmek sadece iç savaşa yol açacaktır. | Open Subtitles | إن كنت سأتحداه فهذا لن يؤدي إلا لحرب أهلية |
| İç savaşa maruz kalanlara hizmet için barış birlikleri göndermeliyiz. | TED | علينا إرسال قوات حفظ السلام ليخدموا من يواجهون حرباً أهلية. |
| Roma imparatorluğunun çöküşünden iç savaşa kadar hepsi bir kıvılcımla başladı bu kahin hayaletin kıyametten bahsettiğini pek zannetmiyorum | Open Subtitles | منذ سقوط الامبراطورية الرومانية الى الحرب الاهلية كله يبدأ بفرد واحد يضغط على الزناد حسنا. |
| Seninle bir iç savaşa girerek oluşacak gereksiz can kaybından kaçınmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل تفادي خسارة الأرواح الغير ضروري في خضم حرب أهلية معك. |
| Kabileler arasındaki şiddet arttı, Liberya acımasız bir iç savaşa sürüklendi. | Open Subtitles | تصاعد حدة صراع القبائل ادخلت ليبيريا في حرب أهلية دموية |
| Korkunun beraberinde getirdiği paranoya, iç savaşa yol açtı. | Open Subtitles | ذلك الخوف ولد الشك، مما أدى إلى حرب أهلية |
| İç savaşa katılmak istemiyorsan arkadan ormana çıkmalısın. | Open Subtitles | إلا إذا كُنت تود الإنضمام إلى حرب أهلية تحتاج إلى الخروج من الباب الخلفي المُطل ومنه إلى الغابة |
| 2006-2009 yılları arasında, ülkemiz Lübnan, bizi iç savaşa yaklaştıran dengesiz yıllar, istilalar ve daha çok suikastler geçirdi. | TED | بين 2006 إلى 2009، بلدنا، لبنان، مرَّ بسنوات عدم استقرار، اجتياحات، و المزيد من الاغتيالات التي كادت تؤدي إلى حرب أهلية. |
| Ki bu onları iç savaşa sürükledi. | Open Subtitles | الأمر الذي يؤدي فقط إلى حرب لفتة لفيلم كابتن أمريكا الثالث الحرب الأهلية |
| Babasını memnun etmek için iç savaşa katılan oğulu. | Open Subtitles | الابن الذي انخرط في الحرب الأهلية لإسعاد أبيه. |
| Amerika, ülkemin öteki tarafındaki iç savaşa destek verdiği için cezalandırılmalı. | Open Subtitles | أمريكا يجب أن تُعاقب من أجل دعم الجانب الآخر من الحرب الأهلية في بلدي |
| ABD iç savaşa sürükleneli iki yıl oluyor. | Open Subtitles | منذ عامين و حتى الآن ، الولايات المتحدة... تمزقت بسبب الحرب الأهلية |
| Sivil ayaklanmanız bir iç savaşa dönüştü. | Open Subtitles | الإضطرابات المدنية لديكم تكاد تتحول لحرب أهلية |
| Adalet ve tolersans için halkını iç savaşa sürükleyeceksin. | Open Subtitles | باسم العدالة والتسامح، سوف تدفع الناس لحرب أهلية |
| Başbakanı herkesin gözü önünde ortadan kaldırmamız lazım ki ülkesi iç savaşa sürüklensin. | Open Subtitles | نقتل رئيس الوزراء هنا في هذا الحفل المكتظ بالناس فتقوم في بلده حرباً أهلية |
| İç savaşa hoş geldin. | Open Subtitles | اهلا بك في الحرب الاهلية |
| Tek isteğim bunu görmen. Essex'in planladığı şey ülkeyi iç savaşa götürecek. | Open Subtitles | لكن الذي يأمله اسيكس سيقود الى حرب اهلية لا |
| Güney Sudan'da, insanlar acımasız iç savaşa yakalandılar. | Open Subtitles | علِق الشعب في جنوب السودان وسط حربٍ أهلية طاحنة |