"içecekler" - Translation from Turkish to Arabic

    • المشروبات
        
    • مشروبات
        
    • المشاريب
        
    • العصيرات
        
    • للمشروبات
        
    • سيشربون
        
    • ومشروبات
        
    İnsanların ne zaman fermente içecekler üretmeye başladığını kimse bilmiyor. TED لا أحد يعلم بالضبط متى بدأ البشر بإنتاج المشروبات المخمرة.
    Karbonatlı içecekler benzer şekilde midenin köpürmesine sebep olur ve kapakçığı açmak için baskı uygular. TED وبشكل مشابه فإن المشروبات السكريّة قد تشكّل فقاعات تكبر في المعدة، ما يُجبر على انفتاح الصمام.
    Eski fermente edilmiş içecekler nispeten düşük alkol içeriğine sahiptir. TED احتوت المشروبات المخمرة القديمة نسبة منخفضة من الكحول.
    Bira olmaz. Alkolsüz içecekler olur, tamam mı? Open Subtitles لا جعة فلنجعلها مشروبات غير كحولية ، حسنا؟
    Bira olmaz. Alkolsüz içecekler olur, tamam mı? Open Subtitles لا جعة فلنجعلها مشروبات غير كحولية ، حسنا؟
    Ben her şeyi ayarlarım. Bütün işi hallederim ben. İçecekler de benden. Open Subtitles سأنظم كلّ شيء، سأهتمّ بكلّ الأمور، سأعرض المشاريب
    Arada bir normal içecekler satmayı dene. Ha. Open Subtitles حاول ان تبيع بعض المشروبات العادية ,ههه؟
    New York, Teksas ve San Francisco'daki okullarda şekerli hafif içecekler yasaklandı . Open Subtitles فالمدارس في تكساس ونيويورك وسان فرانسيسكو قاطعوا المشروبات الغازية
    Buz, alkolsüz içecekler, baharatları falan buradan alabilirsin. Open Subtitles من هنا ستحصل على الثلج المشروبات الخفيفة ,التوابل الشنط ,و خلافه
    Ama hâlâ soğuk ve sıcak içecekler ayrımını yapabiliyor değil mi? Open Subtitles أما زال يحافظ على حرارة المشروبات الساخنة وبرودة المشروبات الباردة؟
    Başarmış. Her zaman bu tür katkısız içecekler içeren küçük tasarımları varmış. Open Subtitles إنه ناجح، كان دائماً يخطط لهذه المشاريع السخيفة من المشروبات والأطعمة
    Beni delirtiyor. Sosisli sandviçler, içecekler ve yeni havuz oyuncakları, Tiki meşaleleri olur... Open Subtitles سنتناول النقانق و بعض المشروبات .و سنلعبفي المسبحوبعضالمشاعل.
    Aslında tekneden daha pahalılar o yüzden arada içecekler senden. Open Subtitles فى الحقيقة انهم اغلى من الرحلة البحرية لذا المشروبات على حسابك
    Ve masraf hesabıyla da. İçecekler kanaldan. Open Subtitles و مع حسابه الجارى ، فإن المشروبات على حساب الشبكة التى يعمل لديها
    Soğuk içecekler duvarın karşısındaki dolapta. Keyfinize bakın. Open Subtitles المشروبات في المبرد عند الحائط، ساعدوا أنفسكم
    Bazılarına, karbonlu içecekler, bazılarına da sadece çikolata yapar. Open Subtitles البعض تحدث لهم مع المشروبات الكربونيه البعض مع الشوكولاته
    Son zamanlarda, insan enerji içeceklerini kullanmaya başladılar çünkü bu içecekler çok daha hızlı etkili. Open Subtitles بالبداية , كانوا يستخدمون مشروبات الطاقة لبشر لانها سريعة المفعول
    Çifte otel masrafları, uçak, gezi masrafları, yiyecek ve içecekler. Open Subtitles ،حجز فى الفنادق مُضاعف تكاليف رحلات , طائرات , طعام و مشروبات
    Çifte otel masrafları, uçak, gezi masrafları, yiyecek ve içecekler. Open Subtitles ،حجز فى الفنادق مُضاعف تكاليف رحلات , طائرات , طعام و مشروبات
    "Alkollü içecekler yasaklanmıştır, cezası mancınıkla fırlatılmaktır." Open Subtitles "وتقرر تحريم المشاريب الكحولية وعقاب ذلك هو المنجنيق."
    İçecekler, benim tsunami etkisi dediğim türden bir istek yaratmaya meyillidir. Open Subtitles أن العصيرات تعطي الشعور بالنشاط والاندفاع الذي أنا اسميه بتأثير التسونامي
    Sadece tek bir yer kaldı, ve bu da içecekler için. TED هناك فقط بقعة واحدة متبقية، وهي للمشروبات.
    Damarlarını kendi özgür iradenle açtın ve bütün Dalekler Gallifrey'in kanından içecekler. Open Subtitles فتحت اوردتك بارادتك الحر , دكتور وكل الداليك سيشربون دماء جالفري
    Bu farkında olmayan maymun, insanların sonunda bira, şarap ve diğer alkollü içecekler yaratmak için kullanacağı bir şeyin ortasındaydı. TED لقد تعثر هذا القرد عن غير قصد بعملية سيقوم البشر باستغلالها في نهاية المطاف لإنتاج البيرة والنبيذ ومشروبات كحولية أخرى.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more