| Ekipte kafeinsiz kahve içen tek kişinin sen olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنك الوحيدة في الفريق التي تشرب قهوة منزوعة الكافيين |
| - Biraz şarap içen hamile bir kadın karanlık bir koridorda ayakkabıya takılıyor. | Open Subtitles | أمرأة حامل تشرب القليل من الخمر، تعثرت على حذاء تُرك في الممر المظلم |
| İşte, şimdi cin içen bir cüce buldum mu, tamamdır. | Open Subtitles | الأن اذا استطتعت ايجاد قزم مع شرب جن ساكون رابحاً |
| Bu reklam, zaten çokça içki içen çocuklar için yapılmıştı. | Open Subtitles | كان هذا الإعلان موجهاً للأطفال . الذين بالفعل يشربون بكثرة |
| Günde bir paket içen fakir adam günde 10 paket almak zorunda kalacak. | Open Subtitles | الوغد المسكين الذي يدخن علبةً في اليوم سوف يحتاج تدخين 10 علب يومياً |
| Bence kalabalıkta sigara içen tavşan çok hoş olur, tabi mutfağa sürüklemeyeceksen. | Open Subtitles | أنا أحب الأرنب المدخن و لكن تأكدي، لن يكون أفضل من الدجاج |
| Siz benim arkadaşlarım değilsiniz. Bana göre, bira içen ağızlarsınız. | Open Subtitles | أنت لستم أصدقائي بالنسبة لي، أنتم مجرّد أفواه تشرب جعة |
| Ne zaman yağsız mocca içen bir esmer görsem delirecek miyim? | Open Subtitles | هل سأنهار في كل مرة أرى فتاة سوداء الشعر تشرب الموكا؟ |
| Ne zaman yağsız mocca içen bir esmer görsem delirecek miyim? | Open Subtitles | هل سأنهار في كل مرة أرى فتاة سوداء الشعر تشرب الموكا؟ |
| Sizde evime girip yemeğimizi yiyen, şarabımızı içen yatağımızı kullanan insanlara mı inandınız? | Open Subtitles | وأنت تظن بأن أحدهم أقتحم منزلنا، شرب نبيذنا، وأكل أكلنا، وأستعمل غرفة نومنا؟ |
| Bu hafta her hangi ibir şey içen var mı? | TED | أي شخص هنا شرب من هذا خلال هذا الاسبوع؟ |
| Annen yok,... ölümüne içen bir baba,... şımarık zengin çocukları sana beyaz pislik der. | Open Subtitles | والدك مات من شرب الخمر الاولاد الاغنياء يدعونك القمامه البيضاء |
| Öyle görünüyor ki, viski içen adamlar nedense seksten bahsetmeye başlıyorlar. | TED | فتبين لسبب ما، أن الرجال الذين يشربون الويسكي يلمحون إلى علاقات جنسية غريبة بطريقة تلقائية. |
| Köpüklü bira içen Adamlar duymuş | Open Subtitles | رجال يشربون الجعة من كؤوس تعلوها الرغوة سمعوه |
| Tipik bir erkek fantazisi. Bira içen kadınlar | Open Subtitles | الخيال المعتاد للرجل, نساء يشربون البيرة |
| Günde 2 paket sigara içen çirkin şişko bir adam gibi. | Open Subtitles | مثل جسد رجل قبيح سمين يدخن علبتين من السجائر في اليوم |
| Bilirsiniz, sigara içen herkes bunun iyi olmadığını bilir, | TED | كما هو معلوم, أي شخص يدخن يعلم أنه أمر مُضر, |
| Sigara içen kimse sigarayı içtiğinde nikotin o nefesten beyine 10 saniyeden daha kısa sürede ulaşıyor. | TED | عندما ينفُخُ المدخن السيجارة، يصعد النيكوتين من تلك النفخة إلى الدماغ في أقل من عشر ثواني. |
| Belki gelecek sefere, seni açık tribünde sigara içen serserilerle görmem. | Open Subtitles | ربّما في المرة القادمة أنا لن أراك في المدرجات، تدخن ماريجوانا. |
| Adalet, Ohio'da çamaşırlarını katlayan ve bira içen insanlar içindir. | Open Subtitles | العدالة هي لمواطني أوهايو الذين يجلسون في منازلهم يحتسون الجعة. |
| Bunu içen hayır duasını esirgemez Şehzade'mizden, bu dualar korur çocukları. | Open Subtitles | فمن يشربه يدعو إلى الأمير وتلك الدعوات هي التي تحمي الأطفال |
| İşte size sigara içen bir kişiden bir örnek. | TED | حسناً، إليكم مثالاً على لسان أحد المدخنين لدينا. |
| Kamera yavaşça yükselir ve su içen bir geyik görürüz. | Open Subtitles | ننتقل ببطيء إلى المشهد الأول لنرى غزالاً يشرب مياه صافية |
| Yağlı kupadan içen tiplerden değilim. | Open Subtitles | أنا لست من النوع الذي يحتسي الشراب من كأسٍ مغطَّى بالشحوم |
| Demek istediğin yani tekboynuzluyu öldüren o şey kanını içen o şey Voldemort muydu? | Open Subtitles | أتعني أن تقول أن من قتل وحيد القرن وشرب دماءه هو فولدمورت؟ |
| Gemide votka içen kadınları severdi. | Open Subtitles | أحب النساء اللواتي يشربن الفودكا وهن في القوارب. |
| Newport sigarası içen bir ev kadını daha görürsem kesin kusacağım. | Open Subtitles | اذا القيت نظره على الزوجات ستجدهم يدخنون أعتقد إنى سوف اتقيأ |
| Sperm içen ibneler... Tamam, alacaklar! | Open Subtitles | إنهم يأكلون حتى حزم الحطب انهم يحصلون على كل شيء .. |