Bak, içeri girmeden önce, bilmeni istediğim bir şey var. | Open Subtitles | , انظر , قبل أن ندخل أريدم أن تعرف شيئاً |
Şüpheli her ne görünürse görünsün, içeri girmeden önce bize söyleyeceksin ve operasyonu iptal edeceğiz. | Open Subtitles | إذا اشتبهت بأي شئ، أخبرنا قبل أن ندخل وسوف نلغي العملية |
İçeri girmeden önce sana birkaç şey söyleyebilir miyim? | Open Subtitles | قبل أن تدخل إليه , هل تمانع بأن أطلعك على بعض الأمور؟ |
Hepimiz o kapılardan içeri girmeden önce baştan konuşup anlaşalım, olur mu? | Open Subtitles | قبل دخولنا جميعًا عبر تلكَ الأبواب، فدعونا نكُن جميعًا على وفاق، هلّا فعلنا؟ |
İçeri girmeden önce bilmem gereken başka bir şey var mı? | Open Subtitles | أي شيء آخر يجب أن أعرفه قبل أن أدخل إلى هناك؟ |
Emin değilim ama içeri girmeden önce bunu bilmek istersin diye düşündüm. | Open Subtitles | لست متأكداً ولكن إعتقدت بأنك تريدين بأن تعرفي قبل أن تدخلي |
İçeri girmeden önce sana söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | أود فقط أن أقول لكم شيء واحد قبل أن نذهب في. |
İçeri girmeden önce tüfeği arabada bırakacak. Hatta silaha ihtiyacımız olmayacak... | Open Subtitles | يتركه عادة في الشاحنة قبل أن يدخل لأننا لسنا بحاجة |
Pekala çocuklar içeri girmeden önce üzerinden geçmek istediğim birkaç bir şey var. | Open Subtitles | حسنا يارفاق هناك بعض الاشياء التي اريد ان اخبركم بها قبل ان ندخل الى الداخل |
Milyonlarca insan dünyaya içeri girmeden önce baktıklarından daha farklı bakacak. | TED | و الملايين سينظرون للعالم بطريقة مختلفة عن تلك التي كانت لديهم قبل دخولهم الغرفة |
Ama bak, içeri girmeden önce sana söylemem gereken bir şey daha var. | Open Subtitles | أصغي , قبل أن ندخل اريد إخباركِ بأمر آخر , حسناً ؟ |
İçeri girmeden önce size söylemem gereken bir şey var. | Open Subtitles | قبل أن ندخل للذاخل هناك شيء أود إخباركم به |
İçeri girmeden önce senin şimdi hissettiklerini hissediyordum. | Open Subtitles | قبل أن ندخل ذلك المكان، كنت أشعر مثلك الآن! |
İçeri girmeden önce üzerine dök, yoksa başladığımız yere geri döneriz. | Open Subtitles | إمسح جسمك بها قبل أن تدخل الى البيت والا فستعود من حيث بدأت |
Ailenizle birlikte içeri girmeden önce çıkmasını bekleyeceğiniz bir adam. | Open Subtitles | هذا النوع من الرجال الذى تنتظره أن يخرج قبل أن تدخل أنت و عائلتك |
İçeri girmeden önce söyleyeyim patron, elektrik geldiği için havalandırma ve filtre sistemi de çalışıyor olmalı. | Open Subtitles | الآن، قبل أن تدخل إلى هناك، الكهرباء عادت للعمل لذا أنظمة التهوية والتصفية تكون قد عادت للعمل أيضا. |
Hepimiz o kapılardan içeri girmeden önce baştan konuşup anlaşalım, olur mu? | Open Subtitles | قبل دخولنا جميعًا عبر تلكَ الأبواب فدعونا نكُن جميعًا على وفاق، هلّا فعلنا؟ |
İçeri girmeden önce,.. söyle bana. Beni ezmeye çalışan sen değildin, değil mi? | Open Subtitles | أسمعي قبل أن أدخل اخبريني بأنكِ لستِ الشخص الذي أطاح بي |
İçeri girmeden önce köpek gibi bir silkelen bakayım. | Open Subtitles | قومي بنفض نفسك كالكلاب قبل أن تدخلي للبيت |
İçeri girmeden önce yapacak çok işimiz var. | Open Subtitles | لدينا الكثير من العمل للقيام به قبل أن نذهب للداخل |
Başka kimse içeri girmeden önce, Videoya çekilmesini, çizilmesini ve fotoğraflanmasını istiyorum. | Open Subtitles | أُريد تسجيل، ورسم وتصوير الموقع قبل أن يدخل أيّ شخص أخر. |
Pekâlâ, içeri girmeden önce, şaşırmış gibi davranman gerektiğini unutma. | Open Subtitles | حسناً ، قبل ان ندخل تذكري ، انه يجب عليك . التظاهر بأنك متفاجئة |
Müşterisi içeri girmeden önce vücut dilini inceliyor. | Open Subtitles | إنها تقوم بدراسة لغة جسد زبائنها قبل دخولهم |
İçeri girmeden önce burada durup biraz sakinleşmek istemez misin? | Open Subtitles | الا تريد الجلوس بالخارج و تهدأ قبل الدخول الى هناك ؟ |
Sen içeri girmeden önce söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرتني قبل ان تأتي |
O koca kuş içeri girmeden önce söyleyecektin. | Open Subtitles | كان يجب عليكٍ قول ذلك قبل دخول الطائر الضخم |
İçeri girmeden önce bir şey yemen gerek çünkü seni aç bırakacaklar. | Open Subtitles | عليك تناول شيء قبل دخولك لأنهم سيجعلونك تجوع |