"içeriye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الداخل
        
    • للداخل
        
    • بالداخل
        
    • بالدخول
        
    • يدخل
        
    • للدخول
        
    • ندخل
        
    • يدخلون
        
    • خلاله
        
    • أدخلوه
        
    • تدخلي
        
    • بدخول
        
    • لداخل
        
    • تدخلا
        
    • يدخلوا
        
    Vahşi bir hayvanın içeriye bir yol bulduğu çok açık. Open Subtitles من الواضح ان هناك حيوان متوحش وجد طريقه الى الداخل
    İçeriye sızdığında kendini aktif ederek tüm erişimi kontrol altına aldı. Open Subtitles ولكن في الداخل تغير لما هو الآن أداة تحكم عن بعد
    Yardım etmeyeceksen, içeriye geri dön. Şu an işim var. Open Subtitles عودي للداخل إذا كنت لن تساعديني فأنت تأخريني عن العمل
    Sonrasında tekrar içeriye gidip oturma odasının zeminine üç gram eroin bıraktım ve babayı yedi yılla on yıl arası yolculuğa gönderdim. Open Subtitles لذا عدت للداخل وضعت جرامات من الهيروين على أرضية غرفة المعيشة و أرسلت الأب في جولة للسجن من 7 إلى 9 سنوات
    Tekrar ediyorum, içeriye cep telefonu ve kamera sokmak yasak. Open Subtitles أكرّر، غير مسموح بتواجد الهواتف الخلويّة و كاميرات التصوير بالداخل
    Bombacılar eve gittiğinde içeriye girmesine izin verildi. TED حين ذهب قوم القنبلة إلى المنزل، كان يسمح له بالدخول
    Bir adam içeriye giriyordu. Kilolu değildi, tersine oldukça iyi gözüküyordu. TED وكان هناك رجل يمشي باتجاه الداخل. ولم يكن يبدو بدينا، كان جسمه يبدو جيدا جدا.
    Şaşırtıcı gelse de nükleer bir patlamadan önce, sırasında ve sonrasında korunmanın en iyi yolu içeriye girmektir. TED وعلى الرغم من أنه قد يبدو مفاجئًا، أفضل طريقة للبقاء محمي قبل، خلال، وبعد التفجير النووي، هو الدخول إلى الداخل.
    Kan damarı içini döşeyen hücreleri (endotel) de içeriye yerleştiriyorsunuz. TED و نضع طبقة الخلايا المبطنة للوعاء الدموي في الداخل.
    Orada yaşamayı bilemiyorum, ama içeriye bir göz atmak isterdim. Open Subtitles انا لا اهتم بالعيش به ولكنى ارغب فى القاء نظرة عليه من الداخل
    Çabuk içeriye girin. Open Subtitles بسرعه بسرعه ادلفوا الى الداخل فقط لدقيقه واحده
    İçeriye su doluyor! İçeriye su doluyor! Open Subtitles المياه تتدفق الى الداخل المياه تتدفق الى الداخل
    Sence içeriye gelebilir mi? Böylece insanlar bizi beraber görür. Open Subtitles هل تعتقد أن يستطيع القدوم للداخل لكي يرانا الناس معاً؟
    Çocuk, dinle içeriye girdiğin zaman düğmeye bas ve kapıyı aç. Open Subtitles أسمعيني , حينما تدلفين للداخل اضغط علي الزر , وسيفتح الباب
    Beni o kadar mı özledin? Seni içeriye aldırmak için torpil yaptırıyorum. Open Subtitles اشتقت لي للغايه، حيث يتوجّب علىّ أن استخدم نفوذي لجلبك للداخل مجدداً
    O halde burada mı beklemek istersin yoksa içeriye gelip biraz soluklanmak mı? Open Subtitles والآن أتود الأنتظار هنا أم تود الذهاب للداخل لترتاح ؟
    İçeriye kim girse duvarlar üzerine yıkılır. Open Subtitles ولو وضعنا الكثير من الرجال بالداخل سينهار الكهف عليهم
    Çimenlerde durarak içeriye bakmış olmalı. Open Subtitles واقفاً على العشب يستطيع أن يرى ما بالداخل
    eğer açıp içine ulaşırsanız, ısıyı da içeriye alırsınız ve oyunun sonu gelir. TED لأنه لو فتحته و أدخلت يدك يتيح للحرارة بالدخول, و انتهت اللعبة.
    İçeriye kızları almıyorlar - tabii orada çalışmadıkları sürece. Open Subtitles لا يسمح للسيدات بالدخول مالم يكنّ من العاملات
    İçeriye azıcık gün ışığı sızmaktadır ve sen merak etmeye başlarsın. Open Subtitles و ضوء النهار الخافت يدخل من النافذة و بدأت في التساؤل
    Bu adamı hapishaneden çıkartabiliriz ama önce içeriye girmemiz lazım. Open Subtitles يمكننا اخراج هذا الرجل من سجنك ولكننا نحتاج لطريقه للدخول
    Lütfen, sadece içeriye gelelim. Ateşimiz söndü, ateşinize ihtiyacımız var. Open Subtitles رجاءاً, دعنا ندخل فقط, نيراننا تموت نارك ما زالت حية
    Gece kulübü fedaileri içeriye kaç müşteri aldıklarının hesabını tutmak için bunlardan kullanıyor. Open Subtitles راقصي النوادي يستعملونه إنهم يتابعون بها كم يدخلون من الزبائن الكبار
    Eğer bakış açım beni içeriye sokabiliyorsa, o zaman içeriye girdiğimde tanrı onları korusun. Open Subtitles إذا كان الأمر هو أن أدخل عبر باب فليكن الله فى عونهم إذا مررت من خلاله
    Vajina gibi görünmesi için onu içeriye doğru çevirdiler. Open Subtitles لقد أدخلوه للداخل لمشابهة المهبل
    İçeriye gelsene, mini bardan bir şeyler içeriz ve o güzel yüzüne memnun bir ifade yerleştirmeye çalışırım. Open Subtitles لم لا تدخلي ؟ ونأخذ بعض زجاجات الرحلة من الحانة لنرى إن كنت أضع ابتسامة على هذا الوجه الجميل
    Dokumasını düşünmeye başladım betondan yapılmış bir kabuk gibi havanın içeriye girmesine izin verecek deliklerle ışığa da, ama filitrelenmiş olarak. TED وبدأت في التفكير حول المنسوجات مثل قذيفة مصنوعة من الخرسانة بثقوب تسمح بدخول الهواء والضوء، ولكن بطريقة مصفية
    Tam içeriye giriyordum ki bir anda boynumdan uçup gitti. Open Subtitles كنت متجهة لداخل المنزل عندما طار فجأة من عنقي
    Pekâlâ, içeriye girmeden önce, sizin için en önemli kişilerin istesini yapmanızı istedim. Open Subtitles حسنا، قبل أن تدخلا طلبت من كلاكما أن تكتبا لائحة بأسماء أهم الناس لكما
    Takım olarak çalışıyorlar, zayıf bir an bulup içeriye girmeyi düşünüyorlar. Open Subtitles انهم يعملون كفريق. يبحثون عن نقطة ضعف, عن ثغره لكى يدخلوا منها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more