Bu anı paylaş, bu arada benim için çok şey ifade ediyor, gerçekten. | Open Subtitles | علي الاقل نحن هنا نشترك فى هذه اللحظة الذي يعني الكثير بالنسبة لي |
Aslında öyleyim, o yüzden benim için çok şey ifade ediyordu. | Open Subtitles | كذلك أنا ، لذلك هذا يعني الكثير بالنسبة لي |
Seni buraya getirdim çünkü burası benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | لقد أحضرتك إلى هُنا لإن ذلك المكان يعنى الكثير لى |
Ama ne kadar iyi olduğunu... ve bunun senin için çok şey ifade ettiğini biliyorum. | Open Subtitles | ولكن أعرف كم أنتي بارعة وأعرف بأن ذلك يعني الكثير لك |
Ve hala yapıyorsun. Eminim bu onun için çok şey ifade ederdi. | Open Subtitles | ولا تتوقف عن المحاولة أنا أعلم بأن ذلك يعني الكثير لها |
Bırakmanı istemiyorum. Bu baban için çok şey ifade edecek. Tamam mı? | Open Subtitles | لا أريدِك أن تستسلمي هذا سيعني الكثير لأبيكِ، حسناً؟ |
Kısa zaman önce benim için çok şey ifade ediyordun. | Open Subtitles | منذ فترة ليست بالطويلة كنتي تعنين الكثير لي |
Jack'e yardım etmeme izin vermen benim için çok şey ifade eder. | Open Subtitles | سيعني الكثير لي إن سمحت لي (بمساعدتك على الإعتناء بـ (جاك |
İşte bu yüzden bu fiş benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | وهذا هو السبب في هذه الشريحة يعني الكثير بالنسبة لي. |
- Teşekkürler, bu benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | شكرا، هذا يعني الكثير بالنسبة لي. |
Senin için çok şey ifade ettiğini biliyorum ama orada hiç rahat değilim. | Open Subtitles | ...اعرف ان هذا يعني الكثير بالنسبة لك، لكن انا فقط لست مرتاحة بالبقاء في ذلك المنزل |
Benim için çok şey ifade eder. | Open Subtitles | فإن ذلك يعني الكثير بالنسبة لي. |
Kişisel olarak bu davayla ilgileniyor olmanı bilmek, benim ve ailem için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | هذا يعنى الكثير لى ولعائلتى ... أن نعرف بأنك تأخذ القضية على محمل شخصى |
Benim için çok şey ifade ediyor, efendim. | Open Subtitles | هذا يعنى الكثير لى , سيدى |
Bu benim için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | هذا يعنى الكثير لى |
Yani benim için bir arkadaşa yardım etmek senin için çok şey ifade edebilir ama benim için herşey demek. | Open Subtitles | وأتساءل عما اذا كان لي هدف لذا بالنسبة لي أن أكون قادرة على فعل هذا لصديقتي ربما يعني الكثير لك... |
- Bu onun için çok şey ifade ediyor. | Open Subtitles | هذا يعني الكثير لها هل لديكِ الحشيش؟ |
Ama onun için çok şey ifade edecektir. Sanki şiirsel bir tartışmanın iki ucundayız gibi hissediyorum. | Open Subtitles | لكن هذا سيعني الكثير له أشعر كأننا في مناقشة شعرية |
Lütfen alınma fakat benim için çok şey ifade ediyorsun ve sana hizmetinden çok daha fazla değer veriyorum. | Open Subtitles | أرجوك لا تشعري بالإساءة ولكنك أصبحت تعنين الكثير لي وأنا أقدر ليس مجرد خدمتك |
Benim için çok şey ifade edecek. | Open Subtitles | سيعني الكثير لي |