Çünkü eline geçtikleri zaman, onları elinde tutmak için ölümüne savaşacaksın. | Open Subtitles | إذ ما إن تقع بيدك حتى تقاتل حتى الموت للإحتفاظ بها |
Bana sorarsan, bu amaç için ölümüne savaşırım. | Open Subtitles | أما بالنسبة لي، فسوف اقاتل حتى الموت فى سبيل هذه المثل العليا. |
Hükümlülerin çıkmak için ölümüne dövüştüğü gizli bir hapishaneye mi? | Open Subtitles | سجن سري مكان يتقاتل فيه النزلاء حتى الموت او الحرية ؟ |
Sparta için, özgürlük için ölümüne! | Open Subtitles | نحن معك سيدي.. لأجل سبارطة ولأجل الحرية حتى الموت |
Aslında mercanlar çok saldırgandır ve bölgelerini genişletebilmek için ölümüne savaşırlar. | Open Subtitles | المرجان عدواني جداً في الواقع، ويحارب حتى الموت لتوسيع منطقته. |
Bilmeliler ki, adaletin tecelli etmesi için, ölümüne savaşmaktan korkmuyoruz! | Open Subtitles | ينبغي أن يعلمون بأننا.. لانفتقر إلى الشجاعة للمحاربة حتى الموت من أجل العدالة |
Bir erkeğin kürdan gibi bir kızla beraber olmak istediğini düşündüğü için ölümüne diyet yapan kızlardan olmanı istemem. | Open Subtitles | لاتريدين أن تكوني واحدة من البنات اللاتي يجوعّن أنفسهن حتى الموت ! لأنهن يعتقدن أن الرجل يريد احتضان الغضروف |
Zaten o lanet baş editör için ölümüne çalışıyoruz. Neden o kadın da öyle biri? | Open Subtitles | نحن اصلا نعمل حتى الموت بسبب رئيس التحرير الوغد ذاك |
Kutup ayıları, eşleri için ölümüne savaşırlar. | Open Subtitles | ستتعارك الدببة القطبية حتى الموت لنيل شريكة، |
Bu adamlar işleri için ölümüne dövüştüler. | Open Subtitles | أولائك الرجال حاربوا حتى الموت من أجل وظائفهم |
Şirketler, her sene dükkânlardaki en iyi raflar için ölümüne mücadele eder. | Open Subtitles | الشركات تتصارع حتى الموت يوميّاً. حتى يحصلوا على أماكن في المتاجر. |
Bu bayanlar, yarınki Ölüm Yarışı'nda kimin rehber olmaya layık olduğunu görmek için ölümüne savaşacaklar. | Open Subtitles | هؤلاء النساء سيتقاتلن حتى الموت لمعرفة من سيكون جيداً لمساعدة السائقين في سباق الموت يوم غد |
Napoli tahtı için ölümüne savaşacak iki kuzenim var. | Open Subtitles | لدي اثنين من أبناء العمومة الذي سيتقاتلون حتى الموت من أجل عرش نابولي: |
Sahibi oldukları için ölümüne savaşacaklar. | Open Subtitles | لسوف يقاتلون حتى الموت للدفاع عن أملاكهم |
O sarstığın adam hücre arkadaşı tarafından birkaç badem için ölümüne bıçaklandı. | Open Subtitles | انه يلوح الرجل الذي طعن ט تقريبا حتى الموت في زنزانته للوز! |
Bizim adamız. Biz keşfettik. Ve onu elimizde tutmak için ölümüne savaşacağız. | Open Subtitles | إنها جزيرُتنا لقد إكتشفناها وسنُقاتل حتى الموت لنحتفظ بها |
Onun üstünde yaşıyoruz. Bu da onu bizim yapıyor. Ve onu savunmak için ölümüne savaşacağız. | Open Subtitles | نعيش عليها الآن،مما يجعُلها ملكاً لنا و سنقاتل حتى الموت للدفاع عنها |
Onu korumak için ölümüne savaşacaklar. Orayı korumaya yardım etsin diye.. | Open Subtitles | سيقاتلون حتى الموت دفاعاً عنه يوجد فقط 100 رجل، أكثر أو أقل |
Yapay zekanın beynine sokulması için ölümüne savaşan bir grup dünyalı... | Open Subtitles | حفنة من الأرضيين يتقاتلون حتى الموت ليروا من سيحصل على الذكاء الإصطناعي الذي يتغلغل لرأسه، |
Voltaire'in dediği gibi: "Söylediğiniz şeye katılmayabilirim, ama onu söyleme hakkınızı savunmak için ölümüne savaşırım." | TED | وعلى حد تعبير "فولتير" " قد لا أوافق مع ما يجب عليك قوله ولكنني سأحارب حتى الموت للدفاع عن حقك في قوله" |