Evet, ama senin baban değil. Bu senin için büyük bir adım. | Open Subtitles | نعم يا عزيزتي، لكنه ليس والدك و هذا تقدم كبير بالنسبة لكِ |
Dünyadaki biyoçeşitlilik merkezlerinden bir tanesi olan, Hint Okyanusu'ndaki Mascarene Adaları'nda çalışıyor olmak benim için büyük bir ayrıcalık. | TED | إنه لشرف كبير بالنسبة لي العمل بإحدى أغنى مناطق التنوع البيولوجي بالعالم: جزر ماسكارين بالمحيط الهندي. |
Bu bizim için büyük bir "Buldum!" | TED | وكانت تلك لحظة اكتشاف كبيرة بالنسبة لنا. |
Amelie için büyük bir öpücük. | Open Subtitles | قبلة كبيرة ل اميلي. |
Bu sizin için büyük bir oyun ama bu iş, oğlum benim hayatım. | Open Subtitles | ما هي إلا لعبة كبيرة من أجلكم ولكن وظيفتي, وأبني هي كل حياتي |
CA: Senin için büyük bir mesele olduğunu biliyorum ve bu çok anlamlıydı. | TED | كريس: أنا أعلم ان هذه قضية كبيرة لك وكان ذلك بليغاً جداً. |
Dönüp iki buçuk sene geriye baktığımızda bu bizim için büyük bir artı oldu. | TED | وبالنظر للوراء إلى السنتين والنصف الأخيرتين، واللتين كانتا إيجابيتين بشكل كبير بالنسبة إلينا. |
Parti, süpermarkete gitmesi... Onun için büyük bir gündü. | Open Subtitles | الحفلة , القيادة إلى المتجر , إنه يوم كبير بالنسبة له |
Gidişim benim için büyük bir rahatlama olacak ve halk için de büyük bir kayıp olmayacak. | Open Subtitles | مغادرتي ستكون نجاحا كبير بالنسبة لي و ليست خسارة للمواطنون |
Bu genom verileri şu anda tüm dünyaya açık erişimli bir veri bankasında bulunabilir ve bu tedavi arayan araştırmacılar için büyük bir iyilik. | TED | يمكن إيجاد بيانات هذا الجينوم في بنوك معلومات مفتوحة عبر العالم و هذا يعتبر بمثابة نعمة كبيرة بالنسبة للباحثين الذين يحاولون إيجاد العلاجات المناسبة. |
- Evet Paris benim için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | آانا نعم , باريس استراحة كبيرة بالنسبة لي |
Çocuklar için küçük, Charlie Brown için büyük bir adım. | Open Subtitles | "خطوة صغيرة للأطفال، قفزة كبيرة ل(تشارلي براون)" |
Yıldız oluşumu için, büyük bir gaz ve toz bulutunun çökmesi gerekir. | TED | لتشكيل النجم، يلزمك كرة كبيرة من الغاز و الغبار لتنهار. |
Şimdi iyi dinle. Bu senin için büyük bir şans; bir sürü ödül kazanabilirsin. | Open Subtitles | إنها فرصة كبيرة لك لتفوزي بالعديد من الجوائز |
Kabul et, Aang. Onun için büyük bir ödülden başka bir şey değilsin. | Open Subtitles | أجل, واجه الأمر يا آنـج أنت لست سوى جائزة كبرى بالنسبة له |
Buster için büyük bir parti vermek istediler o yüzden. | Open Subtitles | "أنهم يحبون القيام بإحتفال كبير ل"باستر |
Senin için büyük bir gün olacak, peder. Sana iltimas geçtim. | Open Subtitles | و لانه يوم كبير لك ايها المحترم سأعطيك المزيد |
Bu etkinlik benim için büyük bir işe dönüşüyor. | Open Subtitles | هذا الحدث يتحول . إلى عمل ضخم بالنسبة لي |
Bu dükkanı tek başıma yönetmek için büyük bir şans. | Open Subtitles | ستكون هذه فرصة عظيمة لي لإدارة المتجر علي طريقتي. |
Benim için büyük bir fırsat. | Open Subtitles | ولكن لم اكن اعتقد انك تتكلم عنى ايضاً ان تعلم كم هذا الحدث مهم بالنسبة لى؟ |
Len'in yüzüğünü bulmuş olmanız benim için büyük bir anlam taşıyor, ama başka bir şey bulamamışsınız. | Open Subtitles | "عثوركم على خاتم "لين يساوي الدنيا وما فيها ..ولكنكم لم تعثروا على أي شيء اخر |
Aslında İksir dersinde çok kötüyümdür hatta bu ders için büyük bir tehdit oluşturuyorum. | Open Subtitles | وأنا سيء في صف الوّصفات ، مريع حقيقة. |
Amy, Amy. Öncelikle seni tekrar şovumuzda görmek benim için büyük bir zevk. | Open Subtitles | قبل كل شي هل أستطيع القول كم هو شرف كبير لي بان نستضيفك هنا في برنامجنا |
Uzun zaman önce benim için büyük bir değişiklik yaptın. | Open Subtitles | ،أنّك عملت تغيير كبير من أجلي .منذ وقت طويل جداً |