Ya da hepimize masaj yapması için birini arayabilirim. | Open Subtitles | أَو أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ على شخص ما إنتهى لإعْطائنا كُلّ التدليك. |
Hatta, Stiller motor takması için birini bile buldum. | Open Subtitles | حتى اني حصلت على شخص ما لتركيب ماتور سيارة ستيلير |
Çocuğa bakması için birini arıyorsun ve kadın geçmiş karşında duruyor. | Open Subtitles | أنت تبحث عن شخص ما ليعتني بالصبي. وهيّ تقف أمامك تماماً. |
Barneys'de (*) bir öğleden sonra geçirmek ya da Il Cantinori'deki (*) bir akşam yemeği için birini öldürebilirim. | Open Subtitles | سأقتل احدا كي امضي فترة العصر في محل بارني وعشاء في ال كانتينوري |
Pekala, bari bırak da hukuki hatalar yapmaman için birini yanında oturtayım. | Open Subtitles | فلتجعلني احضر لك شخصا يجلس معك حتي لاترتكب أخطاء قانونيه |
Gönül yarası olsun olmasın, seni alması için birini çağırmalısın. | Open Subtitles | ، سواءً كنت مكسور الخاطر أم لا . يجب أن تتصل بأحدٍ كي يأتي ليقلّك |
Gelip kızımla ilgilenmesi için birini tutmak zorunda kalacağım. | Open Subtitles | و سأقوم بتوظيف شخص ليأتي حتى يعتني بها |
Bu davalarin hem ayrica, hem de bir arada ulastigi boyutlari düsündügümüzde plan ve programlama için birini atamak oldukça mantikli. | Open Subtitles | بالنظر إلى أبعاد هذه القضايا، مجتمعة ومنفردة، فأنه من المنطقي تعين شخص ليتعامل مع المواعيد الزمنية. |
Sen asla birini doğrayamazsın, ama parası için birini öldürmeyi orada bırakmayı yapabilecek kapasitedesin | Open Subtitles | لم يكن بإمكانك أن تقطع شخصا لاجزاء ولكنك قادر على قتل شخص من أجل المال وتركه هناك |
Eşinin çöküşü için birini suçlama isteğini anlıyorum ama size veya ailenize zarar vermek için o seks kasetini yayımlamadım. | Open Subtitles | إلى إلقاء اللوم على شخص ما لانهيار زوجك لكننى لم أطلق هذا الشريط الجنسى حتى أجرحك انت |
Eğer zorda kalırsam, yardımcı olması için birini her zaman bulabilirim. | Open Subtitles | وإذا واجهتني مشكلة يمكنني دائما الحصول على شخص ما لمساعدتي |
Hadi ama telefonlara bakması için birini ayarladım. | Open Subtitles | الموافقة، يَجيءُ، حَصلتُ على شخص ما لتَغْطية الهواتفِ، |
Ben, sana her gün söylüyorum Emma'ya bakmak için birini bulman gerek. | Open Subtitles | بن , لقد كنت أقول لك كل يوم انت بحاجه للعثور على شخص ما لرعاية إيما |
Tercüme etmek için birini bulabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكن أن نحصل على شخص ما للترجمة؟ |
Sonra ben ofisine uygun zihin sağlığı için birini getirebilirim. | Open Subtitles | بأسرع ما يمكن, في هذه الحالة أنا يُمْكِنُ أَنْ أَحْصلَ على شخص ما في مكتبِكَ ومِنْ ملائمة سلامة الصحةِ العقليةِ... |
Yayıncım, kurum içinde tanıtım yapılmasını istiyor ve bunun için birini arıyor. | Open Subtitles | .ناشرييفكّربشأن. القيام بإعلاناته الخاصة ويبحث عن شخص ما. |
Şimdi sadece topraklarıma geri döndüğümü görüyorum ve onu benimle paylaşması için birini buluyorum. | Open Subtitles | الأن , انا أحلم بالعودة إلى أرضى و أبحث عن شخص ما يُشارِكنى هذا |
Sorun yok. Alo? Parti yapmak için birini mi arıyorsun? | Open Subtitles | لا بأس. هل تبحث عن شخص ما لتحتفل معه ام ماذا؟ |
Ölmesi için birini seç ve bir hayat kurtar. Yoksa hepsi ölür. | Open Subtitles | اختر احدا كي يموت, وانقذ حياة والا, سيموتون كلهم |
Seni alması için birini yollarım. | Open Subtitles | سأرسل لك شخصا مع حصان جديد لتركبه |
Niye gelip alması için birini aramadın? | Open Subtitles | لمَ لم تتصل بأحدٍ كي يأتي ويقلّك ؟ |
Sizin için birini gönderirim. | Open Subtitles | سوف اجلب شخص ليأتي بك. |
Bu davaların hem ayrıca, hem de bir arada ulaştığı boyutları düşündüğümüzde plan ve programlama için birini atamak oldukça mantıklı. | Open Subtitles | بالنظر إلى أبعاد هذه القضايا، مجتمعة ومنفردة، فأنه من المنطقي تعين شخص ليتعامل مع المواعيد الزمنية. |
Bazen milyonları kurtarmak için birini feda etmen gerekebilir. | Open Subtitles | أحياناً يتوجب علينّا قتل شخص من أجل إنقاذ الملايين من الأرواح. |