Hep aynı şeyler işte, Öğle yemeği için birkaç dolar kazanmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | قليلُ من الكفاح من أجل الحصول على بعض المال لشراء بعض الطعام |
Sık sorulan soruları yanıtlamak için birkaç dakikanızı alacağım. | TED | أود أخذ بعض الدقائق والإجابة على بعض أسئلتكم المتكررة. |
Hayır, emniyette olabilmen için birkaç günlüğüne seni başka bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | ? , أنا فقط أستعمل مخبأ بعيداً بعض الأوقات لبضعة أيام لحمايتكي |
Pratikte bunu yapabilmek için birkaç yıla daha ihtiyacımız var ama hâlen günde 1000 çocuk sıtmadan hayatını kaybediyor. | TED | في الواقع، لا يزال أمامنا بضع سنوات قبل تحقيق ذلك لكن حتي الآن، يموت 1,000 طفل يومياً بسبب الملاريا. |
Hatta onun için birkaç böcek yakaladım. Ama o dönüp bakmıyor bile. | Open Subtitles | ولقد اصطدت له بعض الحشرات ولا يريد أن يلمس أي شيء |
Ardından da, ayrıntılı bir röportaj için birkaç saat size ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | بعد ذلك أريدك لبضع ساعات للمقابله الشخصيه |
Acıyı unutman için birkaç yıl geçmesi gerek. | Open Subtitles | لقد إستغرقني الأمرُ سنين عدة لأتخلص من الألم |
Şimdi ise bana biraz saygı göstermenize ihtiyacım var bana sadece teslimat için birkaç gün daha verin bana tarih ve saygı saçmalığını anlatma | Open Subtitles | و أريد منكَ أن تُظهر لي بعض الإحترام و تمنحني بضعة أيام من أجل التسليم لا أكثرث بشأن الماضي أو الإحترام |
Görünüşünü değiştirmek için birkaç tane beceriksiz plastik cerrah tutmuş. | Open Subtitles | حصل على بعض جراحين البلاستيك لتغير مظهره |
Pekâlâ. Beni daha iyi tanımanız için, birkaç şeyi açıklığa kavuşturmalıyız. | Open Subtitles | حسناً، بما أنكم تعرفونني بشكل أفضل الآن علينا الاتفاق على بعض الأمور |
Metropolis. Lex için birkaç şeyi denetlemem gerekiyor. | Open Subtitles | في ميتروبوليس يجب ن أبقى هنا لبضعة أيام لأشرف على بعض الأعمال لأجل ليكس |
Zaman öldürmek için birkaç DVD ve biraz da patlamış mısır alabilir miyiz? | Open Subtitles | هل يمكننا الحصول على بعض الأفلام أو الفشار أو أي شيء لتمضية الوقت ؟ |
Her şeyi düzene sokmak için birkaç gün daha lâzım. | Open Subtitles | لكنني أحتاج لبضعة أيام لكي أضع كل شيء بلترتيب الصحيح |
Brillo marka bebek bezi almak için birkaç dakika dışarı bırakmıştım. | Open Subtitles | تركته في الخارج لبضعة لحظات لكي أشتري فوط التنضيف |
Manbury'deki davaya kanıt hazırlamak için birkaç gündür burada kalıyor. | Open Subtitles | أنه يقيم هنا لبضعة أيام يحضر أدله لقضية ميربرى |
İkinci ve üçüncü aşamaları da tamamlamalıyız. Bunun için birkaç yıl daha gerek. | TED | يجب علينا أن نصل إلى المرحلتين الثانية والثالثة وهذا سيستغرق منا بضع سنوات. |
Efendim, bunu analiz etmek için birkaç dakikaya ihtiyacım olacak. | Open Subtitles | سيدي ، أنا في حاجة الى بضع دقائق لتحليل هذا. |
Genellikle, uğrar, özür diler senaryoyu bitirmem için birkaç bin dolar verirdi. | Open Subtitles | وهو عادة يأتي للزيارة، يعتذر، و.. ويعطيني بضع مئات آلاف لإنهاء المسودة. |
Göktaşı tarlasına giriyoruz ve onun için birkaç sürprizimiz var. | Open Subtitles | تمسك بني، سوف ندخل في حقل الكويكب وسنجهز له بعض المفاجآت |
Sadece programı bilgisayarınıza yüklemek için birkaç saat lazım. | Open Subtitles | أحتاج لبضع ساعات وحسب لوضع ذلك في القرص الصلب |
Acıyı unutman için birkaç yıl geçmesi gerek. | Open Subtitles | لقد إستغرقني الأمرُ سنين عدة لأتخلص من الألم |
Babam için birkaç iş fırsatı bulmama yardım edebilir misin acaba? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك يمكن أن تساعد في العثور على لي بعض فرص العمل للوالدي؟ |
Üzerine sürülen mürekkep başkaları için birkaç yıl sürer. | Open Subtitles | الأمر يتطلب سنوات من الرجال ليرسموا على جسدهم مقدار الحبر الذي عندك |
Çocuklar işimin devam etmesi için birkaç soygun yapmamız gerekecek. | Open Subtitles | أيّها الفتية؛ سيكون علينا القيام بعمليات سرقة لإنعاش عملي مجدداً |