Ve resepsiyona gidip dedik ki, "Öğle yemeği için buradayız" | TED | توجهنا لموظفة الاستقبال وقلنا لها "نحن هنا من أجل العشاء" |
Ve tam burada, şu anda, bu gezegende hepimiz kardeşiz. Bizler bu dünyayı daha iyi bir yer yapmak için buradayız. | TED | وهنا والآن، نحن أخوة وأخوات على هذا الكوكب هنا لكي نجعل العالم مكاناً أفضل |
Adamım, bir vampir için buradayız sanıyordum, zombiler için değil. | Open Subtitles | لقد ظننت باننا هنا لأجل مصاص دماء .. وليس زومبي |
Dr. Corvin sizin yönlendirme sistemini taşıyan bir uydu, atmosfere girmek üzere olduğu için buradayız. | Open Subtitles | دكتور كورفين ، نحن هنا بسبب قمر صناعي يستخدم نظام توجيه من تصميمك وهو على وشك دخول الغلاف الجوي النظام لا يستجيب |
Cylonların çoğu, insanları katlederek bir hata yaptığımızı düşündüğü için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأن أغلب السيلونز قد شعر أن مذبحة البشرية كانت خطأ |
Umarım öyle olur. Yani, her şeyden önce, çocuklar için buradayız, değil mi? | Open Subtitles | أتمنى ذلك أعني بالنهاية نحن هنا من أجل الأطفال |
- Alan Matthews'ın Gazal için sakladığı tüfekle ilgili konuşmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا من أجل القناص آلان ماثيوس الذي يخبيء جزال |
S*ktir et turtayı, seni yaşlı canavar! Akşam yemeği için buradayız. | Open Subtitles | تبأ للشطيره,نطمع فى المزيد نحن هنا من أجل العشاء |
Kızımız Caroline'ı desteklemek... ve dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | هنا لكي ندعم بنتنا، كارولين ونحن هنا لنسمع |
Kızımız Caroline'ı desteklemek... ve dinlemek için buradayız. | Open Subtitles | هنا لكي ندعم بنتنا، كارولين ونحن هنا لنسمع |
Boy gösterip spor konuşmak için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لكي ننافس ، و نسعد على تقدّم الرياضة |
Güvenlik ve İHA bakımı için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا لأجل حماية وصيانة طائرات بدون طيار |
Bree Van de Kamp'a karşı insanlar hususunda, ifadeleri almak için buradayız. | Open Subtitles | في قضية الإدعاء العام ضد بري فان دي كامب نحن هنا لأجل البيانات الافتتاحية |
Biz sadece, bizimkiler boşandığı için buradayız... .. Oprah'ın programına çıkmak için gelmedik. | Open Subtitles | نحن هنا بسبب أن والدينا تطلقا ولم نشاهد الاوبرا حتى الآن |
Hey, biz not ortalaması düşük olduğu için buradayız. | Open Subtitles | مهلا ، توقف ، نحن هنا لأن المعدل كان منخفضا |
Sadece plana uymanı sağlamak için buradayız. | Open Subtitles | نحنُ هنا لنُبقيكَ على المسار فحسب هذا كل ما نحنُ قادرين على فعلهِ |
Özgür olduğumuz için burada değiliz. Özgür olmadığımız için buradayız. | Open Subtitles | نحن لسنا هنا لأننا أحرار نحن هنا لأننا لسنا أحرار |
Biliyorum, elimizden geldiğince yardım etmek için buradayız. Sorumlu benim. Sorumlunun o olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لا أفهمك ونحن هنا لمساعدتكم بكل ما يمكننا من الآن أنا المسؤولة |
Enright davası için buradayız, başkomiser. | Open Subtitles | نحن هنا بشأن قضية (إنرايت)، أيُها القائد. |
Bir görev için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا في مهمة, لفترة ما تريد شيئاً أكثر من القهوة |
Pekala, bildiğiniz gibi Tatlı Cadı için buradayız. | Open Subtitles | حسنا, كما تعلمون "نحن هنا بخصوص "بي ويتشد |
Kutsal İttifakın yönetimi kimde olursa olsun... savaşmak için buradayız. | Open Subtitles | أياً كان من يقود هذا التحالف العظيم فنحن هنا كي نقاتل |
Olay her neyse, senin için buradayız. Her şey düzelecek. | Open Subtitles | حسنآ،مهما يكن ،نحن هنا لأجلك سوف اكون بخير |
Hutu ve Tutsiler arasındaki barışı gözetlemek için buradayız. | Open Subtitles | نحن هنا أَنْ نُراقبَ السلام بين الهوتو والتوتسي. |